Arnavutluk ve Yunanistan sınır bölgesinde, doğada şimdiye kadar gözlemlenen en büyük örümcek ağına tanık olunduğu bildirildi.
Genişliği 100 metrekareye kadar ulaşabilen ve 110 binden fazla örümceğe ev sahipliği yapan dev ağ, uzun zamandır yalnız avcı olarak kabul edilen örümceklerin uyum sağlama yetenekleri ve sosyal davranışları hakkında pek çok yeni hipotezin ortaya atılmasına yol açtı.
Bilim insanlarına göre bu dev örümcek ağı, Avrupa'da yaygın olan ve insanların yaşadığı yerlerde sıkça görülen büyük ev örümceği Tegenaria domestica'nın ürünü.
Şaşırtıcı olan, bu özel mağarada, birbirlerine saldırmadan sadece birkaç milimetre uzaklıkta yaşayan, tek başlarına yaşamaya alışkın örümcek türüne ait 70.000'e kadar bireyin bulunmasıdır.
Ayrıca, bu örümcek ağında yaklaşık 40.000 Prinerigone vagan (başka bir örümcek türü) daha yaşıyor. İki farklı örümcek türüne ait çok sayıda bireyin uyum içinde bir arada yaşaması, araştırmacılar tarafından eşi benzeri görülmemiş bir olgu olarak değerlendiriliyor.
En olası açıklama, mağara ortamlarında bulunan alışılmadık derecede bol miktardaki besin kaynağında yatıyor. Ağlar, bakterilerin hidrojen sülfürün oksidasyonuyla geliştiği bir sülfür kaynağının hemen yanına inşa edilmişti.
Bu bakteri tabakası sivrisinek larvalarını besler ve yetişkin sivrisinekler sudan çıktığında örümcekler için sürekli bir av kaynağı haline gelirler.
Bakteri-sivrisinek-örümcek ekosisteminden gelen bol miktardaki enerji akışı, iki örümcek türü arasındaki rekabeti tamamen azaltarak barışçıl bir arada yaşamayı sağlayan ideal bir ortam yaratıyor.
Brüksel Özgür Üniversitesi'nden (ULB) Profesör Jean-François Flot liderliğindeki araştırma ekibi, Sunfua mağarasındaki Tegenaria domestica örümcek popülasyonunun, muhtemelen binlerce yıllık izolasyonun bir sonucu olarak, dışarıda yaşayanlardan önemli bir genetik farklılaşmaya uğradığını gösterdi.
Ayrıca mağaradaki bireylerin mikrobiyomları, sadece bir kilometre uzakta yaşayan akrabalarının mikrobiyomlarından önemli ölçüde daha fakirdi; bu durum, mağaraların tipik olarak sülfür açısından zengin ve enerji açısından fakir ortamına özgü adaptasyonları yansıtıyordu.
Dünyanın en büyük örümcek ağının keşfi, örümceklerin karmaşık davranışlarına dair anlayışı genişletmenin yanı sıra Kükürt Mağarası'nın korunmasının önemini de vurguluyor.
Bu, gezegende böylesine dikkat çekici ölçekte ve benzersiz ekolojik yapıda çok türlü toplu örümcek ağı sistemine sahip olduğu bilinen tek yerdir.
Bilim insanları, doğanın hâlâ koruduğu aşırı ekosistemlerdeki evrim, adaptasyon ve biyolojik çeşitliliğin gizemlerini araştırmaya devam etmek için bu alanın korunmasının şart olduğunu söylüyor.
Kaynak: https://www.vietnamplus.vn/phat-hien-mang-nhen-lon-nhat-the-gioi-trong-hang-dong-chau-au-post1077213.vnp






Yorum (0)