CNN, dün öğleden sonra, 7 Aralık'ta, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif askeri koalisyon temsilcilerinin Suriye'nin başkenti Şam'a yönelik bir kuşatma harekâtı yürüttüklerini duyurduğunu bildirdi. Duyuru, Şam'a yönelik kuşatma harekâtının "son aşamasının" başladığını doğruladı, ancak bu bilgi doğrulanamadı. Daha önce Reuters, muhalif askeri güçlerin 7 Aralık'ta Suriye'nin orta kesimindeki Humus şehri yakınlarında ani bir saldırı başlattığını bildirmişti.
Rejim sallantıda.
Muhaliflerin 30 Kasım'da Halep şehrini ele geçirmesinden bu yana, Suriye genelinde hükümetin savunması giderek zayıflıyor. Muhalif güçler, kuzeyde Halep'i, merkezde Hama'yı ve doğuda Deyr ez-Zor'u ele geçirmenin yanı sıra, güney Suriye'deki bazı bölgeleri de kademeli olarak ele geçirdi. Öte yandan Suriye ordusu, Hama ve Humus çevresinde hava saldırıları düzenlediğini ve bu cephelerde karşı saldırıları yoğunlaştırdığını duyurdu. Ancak Reuters, Batılı yetkililerin Suriye ordusunun zor durumda olduğunu ve muhalif güçleri durduramadığını söylediğini aktardı.
Suriye'deki muhalif bir askeri güçten bir silahlı adam (6 Aralık'ta çekilen fotoğraf)
Son günlerde, Esad rejiminin müttefiki olan İran ve yakın müttefiki Lübnan'daki Hizbullah, İsrail'in baskıları nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya. Öte yandan, Suriye hükümetinin bir diğer önemli müttefiki olan Rusya da güçlerini Ukrayna savaş alanına yoğunlaştırmak zorunda kalıyor. Son zamanlarda, Moskova'nın Suriye'den Ukrayna'ya askeri güçlerini koordine ettiğine dair birçok işaret ortaya çıktı.
Sonuç olarak, hem İran hem de Rusya'nın Suriye'ye desteği sınırlıdır. Mevcut durum, Esad hükümetinin geçici bir istikrar döneminin ardından çökme riskiyle karşı karşıya olduğu anlamına geliyor.
Çok partili etki
Devlet Başkanı Esad hükümeti giderek daha fazla bölgenin kontrolünü kaybederse, Lübnan'daki Hizbullah da ciddi şekilde zarar görecektir. Suriye, uzun zamandır İran'ın Hizbullah'a silah transferi için stratejik bir koridor olarak görülüyordu.
Suriye'de askeri güçlerin kontrolündeki bölgeler
Grafikler: Phat Tien
Mevcut durumda, bu stratejik koridor kaybedilirse, iki taraf henüz kırılgan bir ateşkese ulaşmışken Hizbullah İsrail tarafından daha fazla baskı altına alınacaktır. Üstelik Şam giderek daha fazla toprak kaybederken, Tel Aviv için Suriye'de Hamas ve Hizbullah'ı destekleyen bazı askeri güçlere baskın düzenlemek için harika bir fırsat olacaktır. Aynı zamanda, Tahran'ın bölgedeki etkisi giderek azalacak ve İran ile Türkiye arasındaki güç dengesi giderek Ankara lehine dönecektir.
Ayrıca, Rusya Devlet Başkanı Esad rejimini koruyamazsa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki nüfuzu da büyük ölçüde azalacak, hatta Ukrayna kriziyle ilgili müzakere masasında olumsuz etkilerle bile karşı karşıya kalabilir.
Öte yandan Suriye'deki istikrarsızlık artmaya devam ederse Avrupa ülkeleri yaklaşık 10 yıl önce yaşanan Suriye'den gelen mülteci akınıyla yeniden karşı karşıya kalacak.
Suriye'deki kilit güçler
Birincisi, hükümet ordusu ve Cumhurbaşkanı Esad'a yakın bazı paramiliter gruplar. Öte yandan hükümete Lübnan'daki Hizbullah güçlerinden de güçlü destek veriliyor.
İkincisi ise ABD destekli Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Cephesi (SDG).
Üçüncüsü, eskiden El Kaide'ye bağlı olan ve şu anda ABD, Rusya ve Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülke tarafından terör örgütü olarak listelenen Hayat Tahrir el-Şam'dır (HTŞ, eski adıyla Nusra Cephesi). Ancak bazı kaynaklar, Türkiye'nin HTŞ ile hâlâ iletişim kanallarına sahip olduğunu doğruluyor.
Dördüncüsü, Türkiye destekli "Suriye Milli Ordusu" (SMO) ve çeşitli Türkiye yanlısı gruplardır.
[reklam_2]
Kaynak: https://thanhnien.vn/tac-dong-tu-chao-lua-syria-them-kho-luong-185241207230549754.htm






Yorum (0)