Ülkedeki Weizmann Enstitüsü'ndeki bilim insanları çığır açıcı bir keşif duyurdu.
Araştırmalara göre, basit bir kan testiyle lösemi riskinin tespit edilmesi mümkün olabiliyor ve bu sayede mevcut tanıda kullanılan invaziv kemik iliği örneği alma yönteminin yerini alabiliyor.
Araştırma, hematoloji, evrimsel biyoloji ve veri bilimi uzmanlarından oluşan Profesör Liran Shlush'un ekibi tarafından yürütüldü. Ekip, yaşlandıkça bazı insanların hastalık geliştirme riskinin neden arttığını anlamak için kanın biyolojisini araştırıyor.
Ekip, 40 yaş üstü insanların yaklaşık üçte birinin kan kök hücrelerinde genetik değişiklikler olduğunu buldu. Bu faktörler yalnızca lösemi riskini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kardiyovasküler hastalık, diyabet ve yaşa bağlı diğer rahatsızlıklarla da bağlantılı.
Çalışma, kan kök hücrelerinin normal kan hücrelerine dönüşemediği yaşa bağlı bir hastalık olan miyelodisplastik sendroma (MDS) odaklanmıştır. MDS'nin erken ve doğru teşhisi önemlidir, çünkü sendrom ciddi anemiye ve yetişkinlerde en sık görülen kan kanserlerinden biri olan akut miyeloid lösemiye ilerleyebilir.
Günümüzde MDS tanısı çoğunlukla kemik iliği biyopsisine dayanmaktadır. Bu, anestezi gerektiren ve hastada rahatsızlığa neden olan invaziv bir işlemdir.
Ancak Shlush'ın ekibi, kemik iliğinden çıkıp periferik kana geçen birkaç nadir kan kök hücresinin MDS hakkında tanısal bilgi taşıdığını keşfetti. Gelişmiş tek hücreli dizileme teknolojisini kullanan ekip, basit bir kan testinin sendromun erken belirtilerini tespit edebileceğini ve lösemi geliştirme riskini değerlendirebileceğini gösterdi.
Araştırma ekibi ayrıca, yukarıda bahsedilen göç eden kök hücrelerin yaşı yansıtan bir "biyolojik saat" gibi davranabildiğini keşfetti. Özellikle erkeklerde, bu kök hücrelerin sayısı kadınlara göre daha erken değişiyor. Bu durumun, erkeklerde kötü huylu kan hastalıklarının daha yüksek oranda görülmesini açıkladığı düşünülüyor.
Profesör Shlush, kök hücre sayısının sağlıklı insanlar arasında önemli ölçüde değiştiğini görünce de şaşırdı. "Hastalığı olmayan kişilerde bile kök hücre sayısı diğer insanlara göre daha yüksek veya daha düşük olabilir," dedi. "Sağlıklı insanlardaki çeşitliliği anlamazsak, anormal olanı tanımlayamayız."
Bu bulgular şu anda Japonya, Tayvan (Çin), Kanada ve ABD'deki tıp merkezlerinde geniş çaplı klinik deneylerle test ediliyor.
Kaynak: https://www.vietnamplus.vn/xet-nghiem-dot-pha-giup-phat-hien-nguy-co-mac-benh-bach-cau-post1047362.vnp






Yorum (0)