Deniz dibindeki fosilleşmiş insan kemikleri büyük sırları ortaya çıkarıyor
Araştırmacılar deniz tabanında Homo erectus'a ait kemikler bularak, nesli tükenmiş bir insan türünün gizemini ortaya çıkardı.
Báo Khoa học và Đời sống•23/05/2025
Yeni yayımlanan bir araştırmaya göre, uzmanlar deniz tabanında soyu tükenmiş insan atalarına ait kemikler keşfetti ve bu durum Güneydoğu Asya'daki daha önce bilinmeyen Homo erectus popülasyonlarının daha modern insanlarla etkileşime girmiş olabileceğini ortaya koydu. Fotoğraf: Harold Berghuis. Homo erectus kemikleri, Endonezya'nın Cava Adası açıklarında bir inşaat projesi kapsamında toplanan 6.000'den fazla fosil arasında yer alıyor. Fotoğraf: Pelindo'nun izniyle.
Bilim insanları , son buzul çağında deniz seviyelerinin daha düşük olduğu dönemde Java gibi adaları Asya anakarasına bağlayan Endonezya adalarından ilk kez deniz fosilleri keşfetti. Fotoğraf: Harold Berghuis. Sundaland adı verilen bu kayıp topraklar, yaklaşık 140.000 yıl önce nehirlerle bezeli geniş ovalardı. Fotoğraf: Güneydoğu Asya.
Yeni keşfedilen fosiller, bu nehirlerin balık, kaplumbağa, su aygırı ve diğer deniz canlılarıyla dolu olduğunu, ovalarda ise filler ve manda gibi kara devlerinin yaşadığını gösteriyor. Fotoğraf: Yale Üniversitesi. Nesli tükenmiş bir insan türü olan Homo erectus'un kalıntılarının keşfi, kadim atalarımızın en azından Cava ile Madura adlı daha küçük bir ada arasında kalan, şu anda sular altında kalmış Sundaland'ın verimli avlanma alanlarında yaşadığını doğruluyor. Fotoğraf: Science Photo Library. Homo erectus, yani Dik İnsan, bizim, yani Homo sapiens'in aynı cinsine mensuptu. Yaklaşık 2 milyon yıl önce ortaya çıktılar ve 100.000 yıldan uzun bir süre önce soylarının tükendiği düşünülüyor. Fotoğraf: Ninara / CC BY 2.0.
Fosil kanıtları, Homo erectus'un yaklaşık 117.000 ila 108.000 yıl öncesine kadar, yani türün nesli tükenene kadar Cava Adası'nda yaşamaya devam ettiğini gösteriyor. Fotoğraf: pinterest. Değerli okuyucularımız, lütfen daha fazla video izleyin: Arkeolojik kalıntılarla kayıp medeniyetlerin ortaya çıkarılması.
Yorum (0)