
Şimşekler çok uzun olabilir. Mevcut rekor, 2017 yılında Teksas'tan Kansas'a kadar uzanan ve 829 km (520 mil) uzunluğunda olan bir şimşeğe ait (Fotoğraf: Getty).
Yüzyıllardır şimşek, mitler ve efsanelerle açıklanan gizemli bir doğa olayı olmuştur.
Modern bilim, yıldırımın havada ilerleyen dev bir elektrik akımı olduğunu saptamış olsa da, onun derinlerdeki kökeni hala büyük bir soru işaretidir.
Şimdi ise ABD'li Penn State Üniversitesi'nin önderlik ettiği uluslararası bir bilim insanları ekibi, gerçek yıldırım ortaya çıkmadan önce bulutun içinde gerçekleşen karmaşık ve sessiz bir tepkime zincirini ortaya koyan cevabı yayınladı.
Journal of Geophysical Research: Atmospheres dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, yıldırım ani bir elektrik boşalması değildir.
Bunun yerine süreç, uzaydan gelen ve Dünya atmosferine çarpan yüksek enerjili parçacıklar olan kozmik ışınlarla başlıyor.
Bu ışınlar bir gök gürültüsü bulutundan geçerken hızlı hareket eden elektronlar oluşturur. Bulutun güçlü elektrik alanında (buz ve su parçacıkları arasındaki çarpışmalarla oluşur), bu elektronlar daha da hızlanarak nitrojen ve oksijen gibi hava moleküllerine çarpar ve X ışınları ve yüksek enerjili fotonlar üretir.
Bu süreç, başlangıçtaki bir tanenin bir dizi yeni tanenin oluşumunu tetiklediği ve sonunda yıldırımın oluşumuna yol açtığı bir "tane çığına" benzetilmiştir.
Dikkat çekici olan nokta ise tüm bu tepkimenin hiçbir ışık veya gök gürültüsü olmadan gerçekleşmesi ve insanların şimşek çakana kadar hiçbir şeyden habersiz olmalarıdır.

Yıldırımların ardında hala açıklanamayan gizemler var (Fotoğraf: Getty).
Çalışmanın lideri Profesör Victor Pasko, "Bu, doğada yıldırımın nasıl oluştuğunu açıklayan, X ışınları, elektronlar ve bulutlardaki elektrik alanlarını birbirine bağlayan tam nicel bir modele sahip olduğumuz ilk sefer" dedi.
Hipotezi test etmek için ekip, uydulardan, yer sensörlerinden ve özel uçaklardan gelen gerçek dünya verileriyle birleştirilmiş bilgisayar simülasyonlarını kullandı.
Sonuçlar, modelin özellikle karasal gama ışını patlamaları için saha gözlemleriyle mükemmel bir şekilde eşleştiğini gösterdi. Bu patlamalar, genellikle fırtınalar sırasında ortaya çıkan ancak gök gürültüsü veya şimşekle birlikte olmayan güçlü radyasyon patlamalarıdır.
Bu, şimşeksiz "yıldırım çarpmalarının" nedenini açıklıyor, çünkü reaksiyonlar çok küçük hacimlerde gerçekleşiyor ve bazen sadece çıplak gözle görülemeyen ve insan kulağıyla duyulamayan zayıf X ışınları üretiyor.
Ekibin “Fotoelektrik Geri Besleme Deşarjı” adını verdiği bu model ilk olarak 2023 yılında yayınlanmış ve artık doğrulanmış durumda.
Bu keşif, bilindik bir doğa olayına ışık tutmanın yanı sıra, evrenin Dünya iklimi üzerindeki etkisi ve temel parçacıklar ile doğal elektromanyetik çevre arasındaki etkileşim konusunda yeni araştırma yönlerinin önünü açıyor.
Bu, hava durumu tahmini, afet uyarısı ve havacılık güvenliği gibi alanlarda umut vadeden uygulamalara sahip olması nedeniyle önemli bir adımdır.
Kaynak: https://dantri.com.vn/khoa-hoc/bi-an-the-ki-duoc-giai-dap-set-hinh-thanh-do-dau-20250807081406642.htm
Yorum (0)