
Gazeteci Stephanie Foo, Where the Light Shines kitabının yazarı
Malezyalı-Amerikalı gazeteci ve aynı zamanda karmaşık travma sonrası stres bozukluğu hastası olan Stephanie Foo, kitapta "hayatta kalma" hikayesini anlatıyor Işığın yaraya vurduğu yer.
Şiddet sevgi kılığına girdiğinde
Stephanie Foo, ailesi Malezya'dan ayrılıp Kaliforniya'ya yerleştiğinde henüz iki buçuk yaşındaydı. Çinli-Malezyalı babası, her zaman "Amerikan rüyası"nı hayal etmiş ve ailesini San Jose'de, birçok kaliteli okula yakın, çatı terası ve yüzme havuzu olan güzel bir eve yerleştirmek için çok çalışmıştı.
Dışarıdan her şey mükemmel görünüyor. Ama o güzel dairenin kapısını açtığınızda bambaşka bir gerçeklikle karşılaşacaksınız.
Stephanie çocukluğu boyunca anne ve babasının fiziksel ve ruhsal şiddetine maruz kaldı.
Her zaman iyi ve anlayışlı bir çocuk olmaya çalıştı ama tek yükü anne ve babasının duygusal travmalarıyla ilgilenmek ve onları yatıştırmak oldu.
Stephanie'nin ebeveynlerinin fiziksel ve duygusal istismarı, onda karmaşık travma sonrası stres bozukluğuna (KT-TSSB) yol açtı. KTTSSB'li kişiler genellikle sürekli istismara maruz kalmışlardır; bu da travmanın uzun bir süre, yıllar boyunca devam ettiği anlamına gelir.
Stephanie'nin geçmişte yaşadığı taciz ve şiddet olaylarını anlatan sayfalar, okuyucuların ağırlık ve acı nedeniyle birçok kez duraklamalarına neden oluyor.
KTSSB, Stephanie'nin günlük yaşamını yalnızca kaygı, duygu düzenleme zorluğu, kendinden nefret etme gibi sorunlarla etkilemiyor, aynı zamanda ilişkileri sürdürmeyi de zorlaştırıyor, başkalarına karşı saldırgan olma eğilimi gösteriyor... Bu hastalığın ölümcül darbesi ise kişinin sevilmeye layık olmadığını hissetmesine neden olması.

Yaralara Işık Tutulan Kitap - Fotoğraf: Yayınevi
Stephanie sadece kendi acısına bakmıyor, aynı zamanda acının kökenini de sorguluyor. Baktığımızda, sadece bir bireyin değil, birçok neslin acısını görüyoruz.
Stephanie'nin itiraf ettiği gibi: "Ben bir ülkenin ürünüyüm. Ben de birçok ülkeden biriyim. Hepimiz, 'Gözyaşlarının arasından gül. Acını yut.' diye mırıldanırken kendimizi bastırmakta çok usta olan işlevsiz bir toplumun kurbanlarıyız."
Kendinize hata yapma izni verin
Ruhsal bir hastalığınız olduğunu kabul etmek hiçbir zaman kolay değildir, ancak iyileşme yolculuğu daha da zor görünebilir.
Stephanie Foo, iyileşmek için psikoterapi, yoga, meditasyon ve nörobilim temelli terapiler de dahil olmak üzere çeşitli yöntemler denedi. Bir an iyiye gittiğini hissetti, ancak sonra kendini başarısız, kendisinin "kötü bir versiyonu" gibi hissetmenin derinlerine gömüldü.
Kitabı okuyun ve şunu anlayın ki, iyileşme yolculuğunda sadece yaralarınızı kabullenmeyi öğrenmeniz değil, aynı zamanda kalbinizi yavaş yavaş güvenmeye açmanız, kendinize hata yapma izni vermeniz gerekiyor…
Tüm duyguların bir anlamı vardır. Üzüntü, acıyı işlemek için gereklidir. Korku bizi güvende tutar. Bu duyguları tamamen ortadan kaldırmak sadece imkansız değil, aynı zamanda zararlıdır.
Bir peri masalının sonu gibi, Stephanie Foo sadece küllerinden doğmakla kalmadı, aynı zamanda sevgi dolu bir koca ve sıcak bir aile de buldu.
Ama bu bir mucize değildi, başardığı her şey geçmişin çatlaklarını aşmak için verdiği cesur mücadele ve azminin sonucuydu.
Stephanie Foo, Malezya asıllı Amerikalı bir yazardır. Yazar ve radyo yapımcısıdır; son olarak This American Life programında yer almıştır.
Columbia Üniversitesi'nde ders verdi ve Sundance Film Festivali'nden Missouri Ruh Sağlığı Departmanı'na kadar çeşitli yerlerde konuşmalar yaptı.
Source: https://tuoitre.vn/cha-me-doc-hai-anh-huong-ra-sao-den-su-truong-thanh-cua-mot-dua-tre-20250714091327272.htm






Yorum (0)