Kanlı dışkılama şikayetiyle Medlatec Genel Hastanesi'ne muayene için gelen kadın hasta, rektum kanserine yakalandığını öğrenince şoke oldu.
Medlatec Genel Hastanesi yakın zamanda rektum kanseri teşhisi konmuş bir vakayı aldı ve muayene etti. Hasta, Bayan PTD'ydi (63 yaşında, Hoan Kiem, Hanoi'de ).
| Kolorektal kanserin tanısı birçok klinik ve paraklinik yöntemin uygulanmasını gerektirir. |
Bayan D., 5 yıl önce geçirilmiş kolon poliplerinin çıkarılması ve kanlı dışkılama şikayetiyle kliniğe başvurdu. Klinik muayene sonrasında doktor, hastanın sağlık durumunu netleştirmek için özel testler ve görüntüleme yöntemleri uygulanmasını istedi.
Kolonoskopi görüntüsünün tamamında kolonun neredeyse tüm çevresini kaplayan, yüzeyi tıkalı, segmentlere ayrılmış, dokunulduğunda kolayca kanayan büyük bir kitle mevcuttu.
Hastaya lezyondan endoskopik biyopsi yapıldı ve biyopsi sonucu rektum kanseri (adenokarsinom) olarak geldi. Ayrıca kolonoskopi sonucunda 0,3-0,5 cm boyutlarında birkaç polip tespit edildi.
Yapılan paraklinik testlerin sonuçlarına göre doktor, Bayan D.'ye rektum kanseri ve kolon polipleri teşhisi koydu.
Hasta, tedavi, ek klinik testler ve hastalığın evresini ve metastaz yaygınlığını doğru bir şekilde değerlendirmek için tam vücut PET-BT taraması için hastaneye yatırıldı. Ardından hastaya tedavi rejimine göre radyoterapi ile birlikte rektal rezeksiyon planlandı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı'nın (IARC) verilerine göre, rektum kanseri, kolorektal kanser grubunun bir parçası olup, dünyada en sık görülen üçüncü kanser türü ve kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır.
2020 yılında yeni vaka sayısı 1,9 milyonu, ölüm sayısı ise 930 bini aştı. 2040 yılına gelindiğinde ise yeni vaka sayısının yılda 3,2 milyona, ölüm sayısının ise 1,6 milyona ulaşması bekleniyor.
Medlatec Genel Hastanesi Sindirim Endoskopisi uzmanı Dr. Nguyen Thi Thanh Ngát, kolorektal kanserinin karmaşık bir patogeneze sahip olduğunu, çok sayıda neden ve risk faktörünün bir araya geldiğini söyledi.
Başlıca nedenlerden biri de sağlıksız beslenmedir. Bu beslenme şekli, çok fazla kırmızı et, hayvansal yağ tüketimi, düşük lifli gıdalar ve kalsiyumla birlikte A, B, C, E gibi temel vitaminlerin eksikliğini içerir.
Bu faktörlerin kolorektal kanser geliştirme riskini önemli ölçüde artırdığı düşünülmektedir. Ayrıca, ülseratif kolit, Crohn hastalığı ve kolorektal polipler gibi kanser öncesi lezyonlar da hastalığın gelişiminde önemli rol oynamaktadır.
Genetik faktörler de kolorektal kanserin önemli bir nedenidir. Lynch sendromu (kalıtsal nonpolipozis kolorektal kanser), ailesel adenomatöz polipozis (FAP), Peutz-Jeghers sendromu ve Gardner sendromu gibi genetik sendromları olan kişilerde kolorektal kanser geliştirme riski daha yüksektir.
Dr. Ngát, kolorektal kanserin teşhisinin birçok klinik ve paraklinik yöntemin uygulanmasını gerektirdiğini söyledi.
Hastalığın erken belirtileri genellikle belirsizdir ve kabızlık, ishal veya dışkıda kan ve mukus gibi sindirim bozuklukları içerebilir. Tümör ilerlediğinde klinik muayene, dijital rektal muayene veya karın palpasyonu ile tümörleri tespit edebilir.
Kesin tanı için kolonoskopi, BT tarayıcı, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve ultrason gibi paraklinik yöntemler, tümörün hasar ve metastaz kapsamının gözlenmesi ve değerlendirilmesinde önemli rol oynar. CEA, CA 19-9 gibi biyokimyasal testler de tedavi sonrası kanserin ilerlemesini izlemek ve tekrarını tespit etmek için kullanılır.
Kolorektal kanserin tanısı ve taranması, hastalığın erken teşhisinde önemli rol oynar, böylece tedavi maliyetleri düşer ve hastanın yaşam süresi uzar.
Doktor Ngát, 45 yaş üstü kişilerin, kanser öncesi lezyonları olanların, kolon polipleri çıkarılmış kişilerin, mide-bağırsak hastalıkları olanların veya ailesinde kolorektal kanser olan kişilerin yılda bir kez erken kanser taraması için düzenli endoskopi yaptırmalarını öneriyor.
[reklam_2]
Source: https://baodautu.vn/chuyen-gia-khuyen-cao-dau-hieu-ung-thu-truc-trang-d227238.html






Yorum (0)