K Hastanesi'ndeki rüşvet skandalı: "Bir çürük elmanın tüm fıçıyı bozması" mı?
K Hastanesi'ndeki doktor ve hemşirelerin hastalardan rüşvet aldıkları iddiasıyla suçlanması sadece "çürük elmanın fıçıyı bozması" mıdır, yoksa sağlık sektörünün doğrudan bakıp kökten önlemler alması gereken bir "tümör" müdür?
| K Hastanesi'nde hastalar test için örnek alıyor. |
Domino Etkisi
K Hastanesi'ndeki sağlık personelinin tutum ve bilincinin "suçlandığı" olay kamuoyunda büyük yankı buldu.
Özellikle Ağustos 2024'ün ortalarında TikTok hesabı Dau Thanh Tam, K Hastanesi'ndeki birçok sorunu yansıtan klipler yayınladı; bunların arasında hastaların radyasyon tedavisi seansı başına 200.000 VND "yağlamak" zorunda kaldıkları suçlaması da vardı.
K Hastanesi hemen harekete geçerek, Bayan Tam'in davranışının hastanenin sağlık personelinin onuruna hakaret ve hakaret içerdiğini ve hastanenin olayı soruşturmak ve aydınlatmak için polisi çağırdığını söyledi.
K Hastanesi'nin 22 Ağustos'taki açıklamasının ardından sosyal medyada, hastaların bu hastanede radyoterapi için para ödemek zorunda kaldıklarını, aksi takdirde zorluk çıkaracaklarını dile getiren çok sayıda klip yayınlanmaya devam etti.
Bir klipte, üzerinde K Hastanesi'nin adı yazılı bir hastane önlüğü giyen D.TH (Mai Son, Son La ) adlı bir kadın şunları söyledi: "Bir kağıda para attım ve doktora verdim ve bir an sonra doktor beni doktora görünmem için çağırdı." Kadın, sağlık personeline vermek üzere bir kağıda attığı para miktarının 500.000 VND olduğunu ve daha sonra sadece kağıdı geri aldığını söyledi.
Başka bir klipte ise hesap sahibi TL (Pho Yen'de, Thai Nguyen) babasına uzun süre Tan Trieu K Hastanesi'nde nasıl baktığını anlatıyordu.
Bay TL'ye göre, babasının hastanedeki randevusu sabah 6:00'daymış. Aile tüm belgeleri hazırlamış ve sabah 5:30'da gelmiş, ancak çağrıldıklarında teknisyen işlerini zorlaştırmış. Dışarı çıkıp sorduğunda, burada radyoterapiye gelenlerin 100.000 ila 200.000 VND ödemek zorunda olduğu söylenmiş.
Yukarıda belirtilen durum, eğer varsa, kabul edilemez; çünkü kanser hastaları, ciddi bir hastalıkla karşı karşıya kaldıklarında, çok zor durumda oldukları kabul edilir.
Yayımlanan verilere göre, K Hastanesi'nde her gün radyoterapiye ihtiyaç duyan yaklaşık 2.000 kanser hastası bulunuyor. Hastanede yeterli cihaz bulunmadığı için sadece yaklaşık 1.000 kişi radyoterapi görüyor. Bu sayı, insanların şikayet ettiği radyoterapi için harcanan "rüşvet" miktarıyla çarpıldığında, ortaya büyük bir sayı çıkıyor.
"Yağ parası" on binlerce veya yüz binlerce dong arasında değişebiliyor, ancak 500.000 dong ile 1 milyon dong veya birkaç milyon dong gibi daha fazla harcamaları gerektiğini iddia edenler de var. Hatta bazıları, aile üyelerinin erken tedavi veya ameliyat olabilmesi için on milyonlarca dong harcamak zorunda olduklarını söylüyor.
K Hastanesi sağlık personelinin hastalardan ve yakınlarından zarf kabul ettiği iddiasıyla ilk kez suçlanması bu değil. 2016 yılında da kamuoyu benzer bir olayı tartışmıştı. Zarfların "yağlanması" hikâyesi yeni değil, tıp sektöründe her zaman vardı ve şimdi birçok hasta öfkesini dile getiriyor.
"Çıbanlarla" başa çıkmada güçlü el
İddiaların eş zamanlı olarak ortaya atılmasının ardından, 23 Ağustos'ta Sağlık Bakanlığı ile yapılan toplantıda, daha önce yayınlanan basın açıklamasında olduğu gibi iddiaları tamamen yalanlamak yerine, K Hastanesi Direktörü Prof. Dr. Le Van Quang, hastanenin hastalardan sağlık personelinin uygunsuz tutumu hakkında herhangi bir geri bildirim alması durumunda, doğrulama ve netleştirme amacıyla söz konusu personelin çalışmalarını 1 ila 2 hafta süreyle askıya alacağını söyledi. Olumsuz bir sağlık personeli tespit edilmesi durumunda disiplin işlemi uygulanacağını da ekledi.
Tıbbi alanda zarf konusuna gelince, tedavi öncesi ve sonrası zarf almanın birbirinden ayrılması gerektiği konusunda birçok görüş dile getirilmiştir. Hastalar çok acı çekiyor, ancak doktorların tedavi öncesi para alması sorun teşkil ediyor. Ancak hastayı iyileştirdikten sonra doktora teşekkür etmek için zarf vermeleri bambaşka bir konu.
Hastanın, hastayı kurtarmak için gece gündüz çalışan sağlık ekibinin emeğine karşılık, doktorlara ve hemşirelere teşekkür amacıyla tedavi sonrası bir zarf vermesi kabul edilebilir mi?
Birçok ilgili doktora göre, hasta doktora gerçekten minnettarsa, manevi değeri uygun bir hediye bulacaktır. Hastadan minnettarlık ve saygıyı gösteren küçük ama değerli hediyeler almak, tıp alanında çalışan herkes için son derece değerlidir. Ancak her şeyden önce, bu hediye hastanın kalbinden gelmeli, telkin, talep veya zorlama yoluyla değil.
K Hastanesi'ndeki olay yetkililer tarafından incelenip açıklığa kavuşturuluyor, ancak tıp sektöründeki "zarflar" hala uzun bir hikâye. Bunu hastaların doktorlara karşı meşru bir minnettarlık göstergesi olarak mı anlamalıyız, yoksa hastaların doktorların ve hemşirelerin güvencesini, coşkusunu ve sorumluluğunu "satın almak" için para harcamak istemelerinin bir psikolojisi mi? Bu, yalnızca kendi iş deneyimine sahip doktorların, hemşirelerin ve sağlık personelinin en doğru şekilde cevaplayabileceği zor bir soru.
Kamuoyunu kızıştıran K Hastanesi'ndeki "yağlama" hikayesinin, kamu sağlık kuruluşlarında insanların başka seçeneği olmadığında, uygunsuz bir yönetim mekanizmasının dışa vurumu olduğunu düşünüyorum.
Bazı görüşler şu soruyu gündeme getiriyor: Tüm kanser hastalarını K Hastanesi'ne nakletmek gerekli mi, yoksa ülke genelindeki diğer sağlık kuruluşlarının güçlü yönlerine uygun tedavi için uzmanlık alanlarına göre ayrılabilirler mi?
Ayrıca Sağlık Bakanlığı'nın, hastaları rüşvet vermeye zorlayan açıkları kapatmak için K Hastanesi ile yönetim mekanizması konusunda ciddi bir şekilde çalışması gerekiyor. Bu tesisin hastalara hizmet verecek yeterli makine, ekipman ve ilaca sahip olup olmadığının netleştirilmesi gerekiyor; eğer bir eksiklik varsa, Hastane ihalelerindeki zorlukların giderilmesine öncelik verilmeli, çünkü kanser hastalarının durumu gerçekten yürek parçalayıcı.
Eski Sağlık Bakan Yardımcısı ve Ulusal Tıp Konseyi Daimi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Le Quang Cuong'a göre, K Hastanesi örneğinde sağlık sektörünün tıbbi muayene ve tedavi bölümünün genel bir bakışa, değerlendirmeye ve kapsamlı bir incelemeye ihtiyacı var, alt basamak sağlık hizmetlerinin kalitesinin iyileştirilmesi gerekiyor ki insanlar artık şu anda olduğu gibi aşırı yüklenme ve baskıya neden olan üst basamak sağlık hizmetlerine koşmak zorunda kalmasınlar.
Özellikle, genel olarak hasta sayısını ve özellikle kanser hastalarını azaltmanın anahtarı, önleme konusunda iyi bir iş çıkarmaktır. Prof. Dr. Le Quang Cuong, "Sağlık sisteminde önlemeye her durumda özel bir önem verilmelidir, çünkü hastalıkları önlemek her zaman tedaviden daha etkili ve daha az maliyetlidir. Önleme için harcanan bir dong, tedavi için harcanan 100 dong'u kurtarır," diye vurguladı.






Yorum (0)