Belçika'daki VNA muhabirinin aktardığına göre, 29 Eylül - 3 Ekim tarihleri arasında Brüksel'in merkezindeki The Square'de düzenlenen Avrupa Hidrojen Haftası etkinliği, temiz teknoloji ve yeşil enerji dönüşümü alanındaki sektör liderleri, politika yapıcılar ve araştırmacıların buluşma noktası haline geldi.
Etkinlik, hidrojenin yalnızca iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolünü teyit etmek açısından değil, aynı zamanda Avrupa Birliği'nin (AB) dayanıklılığını ve enerji özerkliğini güçlendirmesine yardımcı olacak yeni bir itici güç olarak da önemli bir fırsat olarak görülüyor.
Avrupa, Ukrayna'daki çatışmadan küresel ticaret gerginliklerine ve ABD ile yeni bir gümrük anlaşmasına kadar önemli jeopolitik ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalırken, enerji özerkliği konusu ön planda yer alıyor.
Avrupa Komisyonu (AK) Başkanı Ursula von der Leyen de Birliğin Durumu 2025 Mesajı'nda, Avrupa'da verimli bir şekilde üretilen ve kullanılan iç enerji kaynaklarına daha fazla güvenilmesi gerektiğini vurguladı.
Uzmanlar, hidrojenin bu hedefe ulaşmanın en önemli çözümü olduğunu düşünüyor. Yenilenebilir enerjiyi depolama ve dağıtma kabiliyetiyle hidrojen, yalnızca daha rekabetçi bir endüstrinin temelini oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda dış tedarikçilere olan bağımlılığı azaltmaya da yardımcı oluyor.
Etkinlikteki delegeler, hidrojeni toparlanmanın bir ayağı haline getirmek için Avrupa'nın açık, şeffaf ve uzun vadeli ilkelere sahip kapsamlı bir stratejiyi hızla geliştirmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardı.
Yatırımcılara güven yaratmak için yasal çerçevenin basitleştirilmesinin; kilit sektörlerde gerçek talep yaratmak için pazarın geliştirilmesinin; üretim, ulaştırma ve tüketim altyapısının eş zamanlı olarak inşa edilmesinin; AB içinde yakıtın kendi kendine üretimi, depolanması ve rafine edilmesi yoluyla enerji egemenliğinin artırılmasının ve ithalat kaynaklarının çeşitlendirilmesi için uluslararası ortaklıkların genişletilmesinin önemi birçok görüşte vurgulanmıştır.
Bazı konuşmacılar, Avrupa Sayıştayı'nın bir raporunda AB'nin 2025 yılı sonuna kadar yeni bir hidrojen stratejisi belirlemesini ve en geç 2026 yılı başında uygulamaya koymasını önerdiğini belirtti.
Gecikmeler, Avrupa'nın yeşil dönüşümü kaçırmasına neden olabilirken, temiz yakıt ve teknolojilere yönelik küresel talep hızla artıyor. Bu nedenle, AB'nin uzun vadeli çıkarlarını ve rekabetçi konumunu güvence altına almak için acilen kararlı adımlar atılması gerekiyor.
Agata Şirketi (İngiltere) Müdürü Fernando Gomollon Bel, Brüksel'de VNA muhabirlerine yaptığı açıklamada, bu katılımın, işletmenin geliştirdiği deniz suyu elektroliz yöntemini tanıtmayı amaçladığını söyledi.
Teknolojinin henüz erken aşamada olduğunu ancak ölçeklendirilmesi ve Avrupa, Asya ve Orta Doğu'daki önemli endüstrilerle ortaklık kurulması halinde büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.
PRF (Portekiz) temsilcisi Josep Giribet, konferansın kıyı ülkelerinin trendlerini ve stratejilerini anlamak ve sektör ortaklarıyla bağlantı kurmak için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Mısır Hidrojen Birliği CEO'su Khaled Nageib ise, Avrupa'da yeşil hidrojene yönelik güçlü bir talep oluştuğunu ve Mısır'ın düşük yenilenebilir enerji fiyatları ve bol rüzgar ve güneş kaynakları sayesinde rekabet avantajına sahip olduğunu belirtti.
Etkinliğin genel mesajı, dayanıklılığın artık bir seçenek değil, Avrupa için stratejik bir zorunluluk haline geldiğiydi. Hidrojen, AB'nin zorlu zamanların üstesinden gelmesi, bağımsızlığını ilan etmesi ve yeşil, sürdürülebilir ve dayanıklı bir ekonomi inşa etme yolunda emin adımlarla ilerlemesi için anahtar olarak görülüyor.
Kaynak: https://www.vietnamplus.vn/dong-luc-moi-giup-chau-au-cung-co-kha-nang-phuc-hoi-va-tu-chu-nang-luong-post1066188.vnp
Yorum (0)