Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Vietnam'ın ABD Büyükelçisi (2014-2018) Bay Pham Quang Vinh'in Kinh te & Do thi ile paylaştığı bilgiye göre, 2024 ABD başkanlık seçimleri çok yakın ve ekonomik kalkınma ve insanların yaşamlarının nihai sonucu belirleyecek temel konular arasında yer aldığı yıldızlar ve çizgiler ülkesi için birçok değişiklik potansiyeli taşıyor.
2024 seçimlerindeki ABD siyasi manzarası 2020'deki bu olaydan nasıl farklı ve benzer?
Amerika'nın 2024 seçimlerine girerkenki genel tablosu, zorluklara ve siyasi bölünmelere rağmen birçok farklılığa sahip.
Pandemiden sonra, Başkan Joe Biden yönetimi uzun süre ciddi etkiler yaşadı. Bu nedenle, ABD ekonomisi %2'nin üzerinde büyüme, durgunluktan kurtulma ve enflasyonu kontrol altına alma gibi yeni başarılar elde etse de, halk arasında hâlâ genel kanı ekonomik ve gelir düşüşü yönünde.
Özel olan bir diğer nokta ise, Demokrat Parti'nin "atları yarı yolda değiştirmesi" ve yarışın Joe Biden ve Donald Trump arasında bir rövanş olarak başlaması, ardından Kamala Harris ve Donald Trump'a dönüşmesi. Bay Trump, Bay Biden'ı yenmekten, Bayan Kamala Harris ile eşit, hatta zaman zaman "aşağı" bir konuma geldi. Ayrıca, Başkan Joe Biden ve Bayan Kamala Harris yönetimi de iktidarda geçirdikleri son dört yıldaki başarılarını kanıtlama sorunuyla karşı karşıya.
Bir diğer nokta da ABD'nin sadece kutuplaşma veya pandeminin etkilerinin atlatılması gibi iç sorunlarla değil, aynı zamanda Ukrayna krizi veya Ortadoğu gibi bu yılki yarışı doğrudan etkileyen dış olaylarla da karşı karşıya olmasıdır.
Bu ortamda seçimler çekişmeli, çekişmeli geçti, adaylar arasında kıyasıya bir rekabet yaşandı.
Bu bağlamda, Amerikan halkı bir başkandan ne bekliyor? Hangi konular acil ve çözülmesi gerekiyor?
Bu seçimde en büyük bölünmeyi yaratacak ve en güçlü etkiyi yaratacak iki temel faktör, ekonomi ve demokratik değerler olacaktır.
Öncelikle, pandemi sonrası ekonomik durum ve enflasyon Amerikalıların psikolojisini etkiliyor. İş, yaşam, yaşam maliyeti gibi acil konular artık onlar için en önemli öncelikler.
Kamuoyu yoklamalarında, insanlar hâlâ Trump döneminde ekonominin daha iyi büyüdüğüne inanıyor. Ancak gerçek bu değil. Donald Trump yönetiminin ilk günlerinde ABD ekonomisinin %3 büyüdüğü doğru, ancak son aşamada pandemi etkisini gösterdi ve sonuçlar doğurdu. Bay Biden, pandemiden nesnel olarak etkilendi.
İkincisi, göçmenlik, kürtaj hakkı da dahil olmak üzere kadın hakları veya ırksal ve etnik çatışmalar ve Ortadoğu hikayesiyle dış ilişkiler gibi bir dizi sıcak konu. Çünkü Amerikalı seçmenlerin bir kısmı Müslümanlardan ve Arap kökenli Filistinlilerden oluşuyor. Amerika şu anda bu noktalarda bölünmüş durumda.

Amerika'nın ekonomik ve dış politikaları önümüzdeki dönemde büyük ilgi görüyor. Bu seçimler bağlamında, iki aday arasındaki politika farklılıklarını ve Amerika'nın yakın gelecekte yaşayabileceği değişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ekonomik açıdan Demokrat Parti, orta ve düşük gelirli kesimlere daha fazla sübvansiyon sağlayarak refah sağlamayı, büyük şirketleri ve elitleri vergilendirmeyi ve böylece kamu harcamalarının artırılmasını vurguluyor.
Cumhuriyetçi Parti ise şirketler üzerindeki düzenlemeleri ve vergileri azaltarak şirketlerin üretimi geliştirmeye odaklanmasını, böylece halkın istihdamını artırmasını, sağlık ve eğitimin özelleştirilmesini teşvik etmesini, diğer yandan da yalnızca en yoksul kesimleri desteklemesini, böylece kamu bütçesindeki yükün azaltılmasını savunuyor.
Özellikle, yüksek gelirlilere uygulanan vergi oranı şu anda %20 iken, Bay Trump oranın %15'e düşürülmesini talep ederken, Bayan Harris oranın %28'e çıkarılmasını istiyor. Bu, Bay Joe Biden'ın %30, hatta %39'luk önerisinden daha düşük bir oran. Refah düzenlemeleri konusunda ise, Bay Trump istihdamı artırarak insanların sağlık sigortası ve eğitim hizmetlerini kendilerinin satın alabilmesini istiyor. Bayan Harris ise yoksulları desteklemek için bir program önerdi ancak henüz finansal kaynağı belirlemedi.
Dış politikada, ABD'nin gelecekteki herhangi bir lideri Amerika'nın çıkarlarını ve dünyadaki lider rolünü vurgulayacaktır, ancak yaklaşımları çok farklı olacaktır.
Bayan Harris, esasen Demokrat Parti'nin dış politikasını takip ediyor ve Bay Joe Biden'ın son 4 yıldır uyguladığı demokrasi, insan hakları, işçi hakları, müttefiklerle ortaklıklar ve çok taraflı mekanizmalara açıklığı vurguluyor. Bu arada, Amerika'nın çıkarlarının her şeyden önemli olduğu görüşünde olan Bay Trump, daha pragmatik davranarak ABD'nin çok taraflı kurumlara fazla katılmaması ve Paris Anlaşması veya Trans-Pasifik Ortaklığı'ndan (TPP) çekilme gibi adımlar atmaya devam etmesi gerektiğini söyleyebilir. Ukrayna'ya yardım konusunda ise Bay Trump, "ABD'nin harcadığı her dolar için müttefiklerinin de bir dolar ödemesi gerektiği" görüşünü sürdürebilir ve NATO'ya katkılardan da bahsedebilir.
Öte yandan her iki tarafın da ortaklaştığı bir konu var; o da büyük güç rekabetinin stratejik rekabete itilmiş olması ve dolayısıyla ABD-Çin rekabetinin yaşanma ihtimalinin hala yüksek olması.

Anketler şu ana kadar oldukça yakın, bu son etapta seçimde bir sürpriz unsuru var mı, varsa nedir?
Kutuplaşmış bir Amerika bağlamında, bu oldukça hararetli bir seçim. Şimdiye kadar Kamala Harris'in ilk heyecanı söndü ve Bay Trump'ın destek tabanı da durgunlaştı. Her iki taraf da şimdi desteklerini pekiştirmeye ve ılımlıları çekmeye çalışıyor.
Ulusal anketlerde Bayan Harris zaman zaman önde gidiyor, ancak aradaki fark çok büyük değil. 7 kritik eyaletteki seçmen mücadelesi, iki adayın başarısını veya başarısızlığını belirleyecek. Bu eyaletlerdeki fark %1'den fazla değil ve hata payı, kazananın çok yakın olacağı anlamına geliyor.
Öte yandan, gerçek katılım oranı çok önemli. 2016 ve 2020 seçimlerinin deneyimine dayanarak, sadece birkaç on bin oy bile nihai sonucu belirleyebilir. Birçok seçmen desteğini açıklamış olsa da, seçim günü oy kullanmama olasılıkları hâlâ mevcut.
Bu son aşamada, son süper fırtınanın ardından yaşanan rahatlama, Ortadoğu'daki yeni gelişmeler, ekonomik sorunlar gibi konular karşısında her şey insanların psikolojisini etkileyebilir.
Bu seçimin Vietnam-ABD ilişkileri üzerindeki potansiyel etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu, yalnızca Başkanlık için değil, aynı zamanda ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi için de 3'ü 1 arada bir seçim. Anketler, şu ana kadar yalnızca Beyaz Saray için değil, her iki meclis için de yarışın son derece çekişmeli olduğunu ve iki partili bir güç paylaşımı olasılığının çok yüksek olduğunu gösteriyor.
Dolayısıyla, iktidara gelecek herhangi bir başkan, partisinin görüşlerini dayatamayacak, muhalefet partisinin oylarına ihtiyaç duyacaktır. Bu durum, ABD Kongresi'nin politika oluşturmak için mücadele etmeye ve bir çekişme içinde taviz vermeye devam etmesini gerektirir.
Kamala Harris seçilirse, Amerika Birleşik Devletleri'nin açık çok taraflı politikasını sürdürmesi ve ittifaklarını güçlendirmesi muhtemeldir. Bu arada, Donald Trump Amerika Birleşik Devletleri'nin çıkarlarını ön plana çıkaracak, müttefiklerin mali yükü paylaşması gerekecek, ortakların adil olması gerekecek ve ticaret açığı konusu büyük bir endişe kaynağı olacaktır. Öte yandan, bu aynı zamanda bir doktrin ve gerçeklik meselesidir ve seçim kampanyası sırasında görüşlerin daha da ileri götürülmesi ve daha aşırıya kaçması mümkündür. Her iki adayın da önerdiği veya devam etmesi muhtemel politikalara baktığımızda, çok farklı senaryolar için plan yapmamız gerekiyor.
Teşekkür ederim Büyükelçi!
[reklam_2]
Kaynak: https://kinhtedothi.vn/ds-pham-quang-vinh-nhan-dinh-yeu-to-quyet-dinh-bau-cu-my-truoc-gio-g.html







Yorum (0)