(CLO) Çin öncülüğünde dinozorların evrimi üzerine yakın zamanda yapılan bir çalışma, giderek teknolojiye bağımlı hale geldiğimiz modern dünya için önemli bir uyarıda bulundu.
Çinli ve Amerikalı bilim insanlarının araştırmasına göre, boynuzlu dinozorların zekâsı, işitme ve koku alma yetenekleri 100 milyon yıllık evrim sürecinde kademeli olarak azaldı. Bilim insanları, teknolojiye aşırı güvenmeye devam edersek bu sürecin insanlar için bir uyarı olabileceğini söylüyor.
Ekim ayında Paleoobiology dergisinde yayınlanan bir makalede araştırmacılar şöyle yazıyordu: "İlk dönem ceratopsiaların koku alma duyusu, geç dönem ceratopsialara ve Protoceratops'a (Asya'da Geç Kretase dönemi dinozoru) kıyasla daha hassastır. İlk boynuzlu dinozorların beyin kütleleri, günümüzde yaşayan çoğu sürüngeninkinden çok daha büyüktü."
Bilim insanları, işitme ve koku alma gibi işlevlerin genç dinozorların yırtıcılardan kaçınmasına yardımcı olduğunu, ancak evrimleştikçe ve büyüdükçe bu yeteneklerin artık eskisi kadar kullanılmadığını ve giderek daha az önemli hale geldiğini açıklıyor.
Yapılan araştırmalar, ceratopsianların daha büyük canlılara evrimleştikçe zekâ, işitme ve koku alma yetilerinde düşüş yaşadıklarını ortaya koydu. Fotoğraf: Shutterstock
Boynuzlu ve fırfırlı otçul dinozorlar olan Ceratopsianlar, Jura ve Kretase dönemlerinde yaşamışlardır. Psittacosaurus ve Yinlong gibi ilk Ceratopsianlar iki ayak üzerinde yürüyorlardı ve yaklaşık 1-2 metre uzunluğundaydılar. Ancak, yaklaşık 100 milyon yıllık evrimin ardından, Kretase döneminin sonunda, Triceratops gibi Ceratopsianlar dört ayak üzerinde yürüme yeteneğini geliştirmiş ve 9 metreye kadar uzunluklara ulaşarak Tyrannosaurus rex gibi yırtıcı dinozorlarla savaşabilecek kapasiteye ulaşmışlardı.
Yeni çalışmada, Çin Jeoloji Bilimleri Üniversitesi, Pekin'deki Omurgalı Paleontolojisi ve Paleontolojisi Enstitüsü, Nanjing Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü ve George Washington Üniversitesi'nden bilim insanları, CAT tarama teknolojisini kullanarak dinozor fosillerinin beyin boşluklarını görüntüleyip analiz etti ve böylece beyin boyutlarını yeniden oluşturdu.
Wuhan'daki Çin Jeoloji Bilimleri Üniversitesi'nden Doçent Han Fenglu, "Ceratopsianlar büyüdükçe ve koruyucu örtüler gibi özellikler geliştirdikçe, kendilerini yırtıcılara karşı savunma yetenekleri gelişti ve av olma riskleri azaldı," dedi. "Çevre onlar için daha güvenli hale gelirken, daha küçük türler hayatta kalmak için hâlâ tetikte ve çevik olmak zorundaydı."
Han, örneğin aslanlar gibi sürüler halinde yaşayan modern etoburların avlanmalarını koordine etmek için yüksek düzeyde zekâ sergilediğini, bizon ve zebralar gibi otçulların ise hayatta kalmalarının yiyecek bulma ve yırtıcılardan kaçınma yeteneklerine bağlı olması nedeniyle daha az zekâya ihtiyaç duyduklarını savunuyor.
Han, insanlar için teknolojiye aşırı bağımlılığın doğal yeteneklerimizi zayıflatabileceği konusunda uyarıyor. "Modern toplum ve teknoloji aniden ortadan kalkarsa, vahşi doğaya geri dönmemiz zor olur. Evrimleşirken duyularımızın ve diğer yeteneklerimizin keskinliğini korumamız gerekiyor," diyor.
Han, insanların giderek daha fazla teknolojiye, özellikle makineleşmeye ve yapay zekaya bağımlı hale geldiğini, bu araçların gelecekte mevcut olmaması durumunda sıkıntıya düşebileceklerini vurguladı.
"Dinozor keşifleri bize teknolojiye çok fazla bağımlı olmamamız gerektiğini hatırlatıyor. Dinozorlar evrimi kontrol edemese de, gelişmiş beyinlere sahip insanlar davranışlarını ve seçimlerini yönetebiliyor," dedi.
Genel olarak bilim insanları ve hatta geleceğe dair bilim kurgu filmleri (örneğin Idiocracy filmi) benzer uyarılarda bulunmuş, teknolojiye aşırı bağımlılık nedeniyle fazla düşünmek zorunda kalmamanın, zamanla insan zekasının gerilemesine, hatta aptallık veya salaklık noktasına gelmesine (çünkü her şey makineler tarafından yapılıyor) yol açacağını belirtmişlerdir.
Ve bu aynı zamanda bilim insanlarının bir gün dünyaya insanların değil, robotların hükmedeceği endişesini beslemesinin de temeli. İnsanlar, yapay zekâ robotlarının her geçen gün hızla geliştiği şu dönemde, bu ihtimalin yavaş yavaş şekillendiğini görüyor.
Hoai Phuong (SCMP'ye göre)
[reklam_2]
Kaynak: https://www.congluan.vn/nghien-cuu-khung-long-kem-thong-minh-hon-theo-thoi-gian-con-nguoi-cung-co-the-nhu-vay-post323816.html






Yorum (0)