Hayvanlar aleminin en havalı "mavi tüylerine" sahip, benzersiz görünümlü bir hayvan. Üstelik, üreme organlarından nefes almalarıyla da bilim insanlarını şaşırtıyorlar.
Burada bahsedilen gezegendeki en nadir hayvan, bilimsel adı Elusor macrurus olan Mary kaplumbağasıdır. Avustralya, Queensland'deki Mary Nehri'nde yaşarlar. Başlıca besinleri su bitkileridir; bazen tohum, meyve ve böcek larvalarıyla beslenirler.

Benzersiz yeşil tüyleriyle nadir bulunan Mary kaplumbağası, dünyanın en çok tehlike altında olan sürüngenlerinden biridir.
Bu kaplumbağanın benzersiz olmasının sebebi, çok özel bir görünüme sahip olması, hatta su altında yaşarken yırtıcılardan saklanmasına yardımcı olan başında ve vücudunda büyüyen yeşil bir alg sayesinde çok "havalı" görünmesidir. Ayrıca çenesinin altında, yeşil tüylü kaplumbağanın çevresini algılamasına yardımcı olan iki bıyık benzeri çıkıntı bulunur.
İlk bakışta, yeşil tüyleriyle oldukça dikkat çekici görünen bu kaplumbağalar, büyük gazetelerde yayınlandığında birçok insanı heyecanlandırmıştı. Bunlar Mary kaplumbağasının fotoğrafları. Bu kaplumbağa, adını Avustralya, Queensland'deki Mary Nehri'nden alıyor. Burası aynı zamanda insanların bu kaplumbağa türünü dünyada bulabildiği tek yer.
Mary'nin başındaki yeşil tutamlar saç değil, zamanla büyüyen yosunlardır. Yosunlar sadece bu iri burunlu kaplumbağanın başında değil, tüm vücudunda da yetişiyor ve Mary'nin kaplumbağasına çok özel bir görünüm kazandırıyor.

Kaplumbağa Mary'nin başındaki belirgin yeşil saç tutamı.
Üstelik Mary Nehri kaplumbağası son derece ilginç bir özelliğe de sahip: Cinsel organlarıyla nefes alabiliyor. Kloakanın (sürüngenlerde boşaltım ve çiftleşme için kullanılan organ) içindeki solungaç benzeri bir organ, Mary Nehri kaplumbağasının üç güne kadar su altında kalmasını sağlıyor.
Çarpıcı görünümleri ve uysal yapıları nedeniyle Mary kaplumbağaları koleksiyonerler tarafından sıklıkla aranan hayvanlar olmuştur. 1960'lar ve 1970'lerde evcil hayvan olarak çok rağbet görmüşlerdir.
O dönemde yeşil tüylü kaplumbağalar doğadan alınıp pet shoplarda satıldı ve bu da bu kaplumbağa türünü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Bugüne kadar dünyada bu kaplumbağalardan sadece 100'den fazla kaldığı tahmin ediliyor.
EDGE web sitesine göre, bu kaplumbağalar 40 milyon yıl öncesine kadar hayvanlarla birlikte yaşamış olabilir. Dolayısıyla, Mary'nin kaplumbağası nadir bir hayvandan çok daha fazlasıdır ve "dünyanın doğal mirasının yeri doldurulamaz bir parçasını temsil eder."
Yeşil tüylü kaplumbağayı benzersiz kılan bir diğer özellik de, cinsinin hayatta kalan tek türü olması nedeniyle dünyadaki diğer kaplumbağalardan farklı olmasıdır. Bilim insanları, yeşil tüylü kaplumbağanın atalarının, insan ve orangutanların atalarının ayrılmasından birkaç milyon yıl önce, yani 18 milyon yıldan daha uzun bir süre önce, yaşayan diğer tüm kaplumbağa soylarından ayrıldığına inanıyor.
1960'lar ve 1970'lerde evcil hayvan olarak yaygın olarak yetiştirilseler de, o zamandan beri neredeyse yok oldular. Yeşil tüylü kaplumbağaların doğada dağılımı, 1994 yılında bulunup resmen bir tür olarak tanınana kadar bilim insanları için bir gizemdi.
Nadir görülen görünümüyle Mary kaplumbağası, şu anda Küresel Tehlike Altındaki Türler Listesi'nde 29. sırada yer alıyor. Bu yılki listenin başında ise, hem yiyecek hem de ticaret amacıyla avlanan Madagaskar iri başlı kaplumbağası yer alıyor.
Truc Chi (t/h)
[reklam_2]
Source: https://giadinh.suckhoedoisong.vn/loai-vat-quy-hiem-bac-nhat-hanh-tinh-la-thay-tho-bang-mong-trong-3-ngay-172241010072606601.htm






Yorum (0)