(NLDO) - Japonya'nın Hayabusa2 uzay aracının Ryugu asteroitinden getirdiği örneklerde gizemli bir şekilde çok sayıda filamentli mikroorganizma ortaya çıktı.
Dünya'dan 320 milyon kilometre uzaktaki Ryugu, erken güneş sisteminin kimyasal izlerini hâlâ taşıyan kadim bir gök cismidir. Japon uzay aracı Hayabusa2, 2020 yılında bu gök cisminin bulunduğu yere ulaşarak 5,4 gram kaya ve tozu Dünya'ya geri getirdi.
Bu örnekler dikkatlice işlendi ve incelenmek üzere dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarına dağıtıldı; bu da yaşam öncesi moleküllere dair büyüleyici kanıtlar ortaya koydu.
Yakın zamanda İngiltere'ye gönderilen bir örnek, en şaşırtıcı şeyi ortaya çıkardı: canlılar. Ancak her şey iyi haber olmayabilir.
Japon uzay aracının Dünya'ya getirdiği Ryugu asteroitinden bir örnek - Fotoğraf: NATURE COMMUNICATION
Live Science'a göre, Hayabusa2 geri döndükten sonra araştırmacılar, kontaminasyonu önlemek için temiz bir odanın içinde bulunan vakumlu bir bölmede numune kabını açtılar.
Numune daha sonra dünyanın dört bir yanına nakledilmek üzere çok sayıda azot dolu silindire bölünmeden önce yüksek basınçlı azotla dolu bir odada saklanır.
Bunlardan bir örneklem İngiltere'deki Imperial College London'daki araştırmacılara ulaştı.
Araştırmacılar, uzay kayasını aldıktan hemen sonra X-ışınlarıyla taradılar ve yüzeyinde hiçbir bakteri izine rastlamadılar.
Üç hafta sonra, numuneyi korumak için reçineye gömdüler ve bir hafta sonra tekrar elektron mikroskobu altında taradılar. Kıvrılan ipliksi bir bakteri sürüsü ortaya çıktı.
Ancak coşkulu bir açıklama yapmak yerine şüpheyle dolu bir tavır takındılar.
Bilim dergisi Meteoric and Planetary Science'da yayınlanan makalede, "Meteoritlerde mikroorganizmaların varlığı, dünya dışı yaşamın kanıtı olarak kullanılıyordu; ancak, karasal kirlenme olasılığı bu yorumu tartışmalı hale getiriyor" ifadeleri yer aldı.
Bu bakterilerin uzaylı olmadığından şüpheleniliyor çünkü morfolojileri ve gelişimleri Dünya'da bilinen bazı bakterilerle aynı.
Ancak bu hipotezi açıklamak da oldukça zordur, çünkü tüm aşamaların mutlak güvenlik sağladığı görülmektedir.
Eğer bunlar karasal canlılar ise, numuneye ne zaman ve nasıl saldırdıklarını anlamak zordur.
Ancak araştırmacılar hala bunların Dünya canlıları olduğu hipotezine yöneliyorlar.
"Ryugu örneğinde karasal mikroorganizmaların varlığı, mikroorganizmaların dünyanın en büyük sömürgecileri olduğunu ve kirlilik kontrollerinden kaçabilme yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor" diye ekliyorlar.
Bu nedenle ekip, sıkı kontaminasyon kontrolleri uygulansa bile, uzaydan alınan örneklerde mikroorganizma tespit edilirken dikkatli olunması gerektiğini öne sürüyor.
Bunlar mutlaka dünya dışı bir kökene dair kanıt değildir.
Ancak her iki olasılığın da -ister dünya dışı ister dünya dışı olsun- daha spesifik olarak incelenmesi, neden aniden ortaya çıktıklarının, ne zaman ve nasıl örneklemde yer aldıklarının açıklanması gerekiyor.
[reklam_2]
Source: https://nld.com.vn/mau-vat-tau-vu-tru-nhat-dem-ve-trai-dat-day-sinh-vat-kho-hieu-196241130075826725.htm






Yorum (0)