Rusya-Hindistan aşk ilişkisi Başbakan Narendra Modi için "ip üstünde yürümeye" değer

Hindistan, Rusya'nın savaş ekonomisini canlandırmada kilit bir rol oynarken, Yeni Delhi yeni bir üretim merkezi olma yolunda Moskova'ya ihtiyaç duyuyordu. Geleneksel ilişkileri devam ederken, artık birbirlerini görmezden gelemezlerdi; çünkü her iki taraf da birbirine hem kısa hem de uzun vadede belirli faydalar sağlıyordu.

Hindistan Başbakanı , Rusya Federasyonu'na gerçekleştirdiği iki günlük resmi ziyareti başarıyla tamamladı. Bu, Sayın Modi'nin beş yıl aradan sonra Rusya'ya yaptığı ilk ziyaret ve yeni bir dönem için göreve başladıktan sonraki ilk resmi yurt dışı gezisi.

Rusya-Hindistan aşk ilişkisi, Başbakan Modi'nin "ip cambazlığına" değer. Fotoğrafta, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Moskova'da. (Kaynak: Getty Images)

"Büyük" hedef

Rusya ve Hindistan liderlerinin 2030 yılına kadar iki ülke arasındaki stratejik iş birliği alanlarının geliştirilmesine ilişkin ortak bildirisinde, ikili ekonomik iş birliğinde ticaret, tarım, gıda, enerji, endüstriyel iş birliği ve ileri teknoloji sektörlerinin geliştirilmesini hedefleyen dokuz öncelikli alan belirlendi. İki lider, özellikle 2023'teki 65 milyar ABD doları seviyesinden, 2030 yılına kadar 100 milyar ABD dolarını aşan bir ticaret hacmine ulaşma hedefi koydu.

Ancak Başbakan Narendra Modi, Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmelerde Hindistan, Rusya ile ticareti geliştirmeye odaklanarak tarafsız kalmak istediğini her zaman gösterdi. Ancak bundan önce Yeni Delhi, Moskova'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı askeri harekatın devam etmesi nedeniyle Rusya'dan fosil yakıt ithalatını artırması nedeniyle Batı'nın eleştirilerine maruz kaldı.

Dünyanın üçüncü büyük petrol ithalatçısı olan Hindistan'ın Rusya'dan yaptığı teslimatlar 2022'ye kadar on kat arttı ve geçen yıl da yüksek indirimler sayesinde iki katına çıktı. Hindistan'ın Rusya'dan yaptığı kömür ithalatı da aynı iki yıllık dönemde üç katına çıktı.

Rusya Devlet Başkanı Putin'in "askeri makinesini" finanse ettiği yönündeki suçlamalara rağmen Yeni Delhi, bu artışı, Hindistan'ın Moskova ile geleneksel olarak "istikrarlı ve dostane" olan ilişkisini ve ekonominin ithal petrole olan ağır bağımlılığını gerekçe göstererek haklı çıkardı.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin bu hafta Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi sırasında Kremlin, Rus ihracatına dayalı ekonomiyi desteklemek ve Ukrayna'daki askeri çatışma nedeniyle Batı'nın uyguladığı yaptırımların etkisini azaltmak için Güney Asya'nın güçlü ülkesiyle ticareti daha da artırmayı hedefliyor.

Üst düzey Rusya-Hindistan görüşmelerini duyuran Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, bölgesel ve küresel güvenlik konularının birlikte ele alınmasının yanı sıra, iki tarafın ekonomik ve ticari iş birliğini ilerletme konusunda "siyasi iradeye" de sahip olduğunu söyledi.

Ancak diğer taraftan Rusya söz konusu olduğunda Hindistan'ın hala hassas bir yolda yürümesi gerekiyor. Zira Hindistan, Batı ile yakın ilişkilerini sürdürmek, Moskova ile yeni ticaret bağlantıları aramak ve aynı zamanda Rusya-Ukrayna ihtilafında tarafsız bir duruş sergilemek istiyor.

Soğuk Savaş'tan bu yana Sovyetler Birliği ve Hindistan hem savunma hem de ticaret alanında stratejik bir ortaklık kurmuşlardır.

Hindistan, Rus savunma sanayisi için önemli bir pazardır; yakın zamana kadar en büyüğüydü. Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'ne (SIPRI) göre, Moskova son yirmi yılda Hindistan'ın silah alımlarının %65'ini karşılayarak toplamda 60 milyar doları (55,8 milyar avro) aştı.

Rusya-Ukrayna çatışması patlak verdiğinden beri Moskova, Batı'ya karşı bir denge unsuru olarak Hindistan ve Çin ile bağlarını güçlendirmeye çalışıyor. Kremlin, ülkenin mali sıkıntıları arasında ülkenin mali durumunu iyileştirmek için Yeni Delhi'ye petrol, kömür ve gübrede büyük indirimler teklif etti.

Sonuç olarak, Batı yaptırımlarının ardından Moskova petrokimyasalları için giderek daha fazla yeni hedef arayışına girdiğinden, Hindistan Rus fosil yakıtları için önemli bir ihracat pazarı haline geldi. Örneğin, S&P Global'e göre Nisan ayında Rusya'nın Hindistan'a ham petrol sevkiyatı günlük 2,1 milyon varil ile yeni bir rekora ulaştı.

Hindistan Ticaret Bakanlığı verilerine göre, iki ülke arasındaki ikili ticaret geçen yıl yaklaşık 65,7 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştı. Özellikle ticaretin Rusya lehine olması dikkat çekici; Asya'nın ikinci büyük ekonomisi olan Rusya, petrol, gübre, değerli taşlar ve metaller de dahil olmak üzere 61,4 milyar dolar değerinde mal ithal ediyor.

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, Mayıs ayında düzenlenen bir konferansta, "Rusya'ya uzun zamandır siyasi veya güvenlik perspektifinden bakıyoruz," dedi. "Kremlin doğuya yöneldikçe yeni ekonomik fırsatlar ortaya çıkıyor... Ticaretimizdeki artış ve yeni iş birliği alanları geçici bir olgu olarak görülmemeli."

Hindistan "ip üstünde yürümeyi" seçti

Batı, Hindistan-Rusya arasındaki ucuz petrol anlaşmasından memnun değilken, Yeni Delhi'nin silah konusunda Moskova'ya olan tarihi bağımlılığı ABD ve Avrupa için daha büyük bir endişe kaynağı.

Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde (İfri) Hindistan dış politikası araştırmacısı olan Aleksei Zakharov, bir makalesinde, "Yeni Delhi, Rusya-Ukrayna ihtilafının çözümüne yönelik nüanslı bir yaklaşım sergileyerek Moskova ve Batı ile iyi ilişkiler sürdürdü" ifadelerini kullandı.

Zakharov, "yapısal zorlukların iki tarafın ekonomik ilişkileri yeniden canlandırmasını hâlâ engellediğini" belirterek, Rusya-Hindistan savunma iş birliğinin şu anda kısmen Ukrayna ile yaşanan çatışma, kısmen de Batı ile yaşanan gerginlik endişeleri nedeniyle "belirsizlik içinde" olduğunu söyledi. Yaptırımlar, Rusya'nın silah endüstrisini olumsuz etkiledi.

Modi'nin Haziran ayında yeniden seçilmesinden bu yana ikinci yurtdışı ziyareti olan Moskova ziyareti, Hindistan'ın Kremlin ile ilişkilerine değer verdiğinin bir göstergesi. Almanya'nın DW gazetesine göre, büyüyen bir dünya gücü olan Yeni Delhi, stratejik çıkarlarına öncelik vermeli, ancak aynı zamanda Batı, Rusya ve Çin ile ilişkilerinde de denge kurmak istiyor.

Zahkarov, "İlk bakışta Hindistan'ın [Rusya-Ukrayna çatışmasındaki] tarafsızlığı, Moskova ile ikili ilişkilerin güçlenmesine olanak sağlamış gibi görünebilir," dedi. "Ancak daha yakından bakıldığında, Hindistan'ın Rusya ile etkileşimlerinde daha temkinli davrandığı görülüyor... [bu nedenle] diyaloğu sürdürmek ve bahisleri güvence altına almak, her iki taraf için de yeni anlaşmalara varmaktan daha önemli olabilir."

Aslında, Rus silahları satın almak için yapılacak yeni sözleşmeler sınırlı olsa da, Sayın Modi'nin Asya'nın en büyük ekonomisini bir üretim merkezi olarak tanıtmayı amaçlayan "Hindistan'da Üret" girişimi, Rusya'nın Hindistan'ın yerel üretimi için daha fazla hammadde ve bileşen tedarik etmesine yardımcı olabilir.

Rusya ayrıca, İran üzerinden Hindistan'a bağlanan bir kara, deniz ve demiryolu projesi olan Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru'nu (INSTC) genişletmek istiyor. Rusya, geçen ay resmi olarak ilk kömür sevkiyatını INSTC üzerinden gerçekleştirdi. Proje yirmi yılı aşkın süredir devam ediyor ve Batı yaptırımlarının Rusya'ya getirdiği kısıtlamalar göz önüne alındığında, INSTC artık Kremlin için önemli bir ticaret önceliği haline geldi.

Yeni bir aciliyet kazanan bir diğer proje ise Chennai-Vladivostok Deniz Koridoru. İlk olarak 2019'da önerilen, Rusya'nın uzak doğusundan 10.300 km (5.600 deniz mili) uzunluğundaki bu deniz yolu, Rus enerjisinin ve diğer hammaddelerin Hindistan'a akışını sağlamaya yardımcı olabilir. Önerilen koridorun, Süveyş Kanalı üzerinden mevcut rotaya kıyasla geçiş sürelerini 40 günden 24 güne düşürmesi bekleniyor.

Rusya'nın Batı yaptırımlarına tabi olması bağlamında, Hindistan'ın Rusya ile ilişkilerindeki potansiyeli daha fazla keşfetme konusunda daha fazla motivasyona sahip olduğu görülüyor. Başbakan Narendra Modi, Batı ile Rusya arasında bir denge kurmaya devam ediyor, ancak çıkarları da göz ardı etmiyor gibi görünüyor.

Analistler, Hindistan'ın hem Rusya hem de Batı ile olan ilişkilerinin karmaşık bir uluslararası bağlamı yansıttığını ve ülkelerin giderek daha değişken hale gelen küresel siyasi ortamda denge ararken ulusal çıkarlarını koruma çabalarını vurguladığını söylüyor.

Source: https://baoquocte.vn/moi-tinh-duyen-no-nga-an-do-dang-de-thu-tuong-narendra-modi-di-tren-day-278239.html