ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik misilleme saldırılarından kaçınması gerektiğini söyledi. Zira Yedi Ülkeden oluşan G20 ülkeleri, Washington'ı çatışmanın daha da derinlerine çekme tehdidinde bulunan tırmanan çatışmayı kontrol altına almaya çalışıyor.
Başkan Joe Biden, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırısına, İran topraklarına yönelik füze saldırıları nedeniyle karşı çıkıyor. (Kaynak: UPI) |
Başkan Joe Biden, 2 Ekim'de İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırısına karşı çıkmış ve Tel Aviv'i, Tahran'ın 1 Ekim'deki füze saldırısına daha ılımlı yanıt vermeye çağırırken, aynı zamanda Ortadoğu'ya yayılan bir çatışmadan endişe duyduğunu belirtmişti.
Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşeceğini belirterek, G7 grubunun İran'a yeni yaptırımlar getirirken, daha fazla tırmanmayı önlemek için bir açıklama yapmayı planladığını vurguladı.
Biden, "Yedi kişi de İsrail'in yanıt verme hakkına sahip olduğu konusunda hemfikiriz, ancak orantılı bir şekilde yanıt vermesi gerekiyor" dedi.
Bu hamle, ABD'nin İsrail'i dizginlemek için yeni bir çabasının işareti. Tel Aviv daha önce Washington'ın Gazze'de ateşkes çağrılarını hep görmezden gelmişti. İsrail, ABD'nin bu cephedeki gerilimi azaltma baskısına rağmen 2 Ekim'de Güney Lübnan'daki Hizbullah güçlerine saldırılarını sürdürdü.
Çatışmanın yatıştırılması ihtimali, İran'ın 1 Ekim'de İsrail'e yaklaşık 200 balistik füze fırlatmasıyla daha da uzaklaştı.
Birkaç füze İsrail askeri mevzilerine hasar verdi. Lübnan cephesinde, Hizbullah ile çıkan çatışmalarda sekiz İsrail askeri hayatını kaybetti. Bu, Tel Aviv'in bölgedeki İran destekli milislere karşı yürüttüğü geniş çaplı saldırının ilk kayıplarıydı.
Netanyahu hükümeti İran'a misilleme tehdidinde bulundu. Muhalefet lideri ve eski İsrail başbakanı Yair Lapid ise İran'ın ağır bir bedel ödeyeceğini söyledi. Netanyahu'nun muhaliflerinden Naftali Bennett ise Tel Aviv'i "İran'ın nükleer programını ve hayati enerji tesislerini yok etmeye" çağırdı.
Bu çağrılar, İsrail'in çatışmaya yaklaşımındaki bir değişimi yansıtıyor. Nisan 2024'te İran, İsrail topraklarına füze fırlattığında, Orta Doğu ülkesi Tahran'daki bir hava üssüne büyük bir hasara yol açmayan bir saldırıyla karşılık verdi. Ancak şimdi Tel Aviv, OPEC üyesi İran'daki petrol altyapısına veya askeri üslere saldırılar da dahil olmak üzere daha sert yanıt seçeneklerini değerlendiriyor. En kötü senaryo, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırması olacaktır.
Ortadoğu'daki mevcut çatışma, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda 1.200 kişinin ölmesi ve 251 kişinin esir alınmasıyla başladı. İsrail hemen Gazze Şeridi'nde misilleme yaparak 41.000'den fazla kişiyi öldürdü.
Çatışmaların başlamasından bu yana ABD, İsrail'e askeri ve mali desteğini artırdı ve Biden yönetimi yetkilileri aylarca Gazze'deki ve şimdi de Lübnan'daki operasyonlarında itidal çağrısında bulundu.
Çatışmalar artık bölgeye yayıldı. İsrail, Yemen'de hava saldırıları düzenliyor, Lübnan'da Hizbullah'a saldırıyor ve Gazze'deki operasyonlarını sürdürüyor. İsrail'in Lübnan'daki hava saldırılarında yüzlerce sivil hayatını kaybetti.
Tel Aviv, 2 Ekim'de Güney Lübnan'a takviye kuvvet gönderdiğini açıkladı. İsrail savaş uçakları İran destekli milislere yeni hava saldırıları düzenlerken, Hizbullah ülkedeki kasabalara roket atmaya devam etti.
İran ise, İsrail'in saldırılarına devam etmesi halinde daha ağır sonuçlar doğabileceği uyarısında bulundu. İran'ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Amir Said İravani, 2 Ekim'de yaptığı açıklamada, Tel Aviv'in attığı her adımın görmezden gelinmeyeceğini, ancak sonuçlarına katlanmak zorunda kalacağını söyledi.
İran, daha ileri savunma tedbirleri almaya tamamen hazırdır” diye vurguladı.
Aynı gün BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Orta Doğu halkını uçuruma iten" tırmanış sarmalının durdurulmasının zamanının geldiğini söyledi.
[reklam_2]
Kaynak: https://baoquocte.vn/my-tim-cach-ngan-can-israel-tan-cong-cac-co-so-nhat-cua-iran-tranh-kich-ban-toi-te-nhat-288559.html
Yorum (0)