
Piyanist Eric Lu - Fotoğraf: NIFC
Batı mirası olarak kabul edilen klasik müzik , Asya'dan gelen yeteneklerle yükseliş dönemine mi giriyor?
Klasik Müzikte Asyalı Sanatçılar
Çin ve Tayvan kökenli Amerikalı sanatçı Eric Lu, 21 Ekim'de Polonya'nın Varşova kentinde düzenlenen 19. Uluslararası Fryderyk Chopin Piyano Yarışması'nın şampiyonu ilan edildi. Öğretmeni ise, 1980'de Uluslararası Chopin Piyano Yarışması'nı kazanan ilk Asyalı sanatçı olan Dang Thai Son'dur.
28 yaşındaki Eric Lu, 2015 yılında bu yarışmada dikkat çeken "17 yaşındaki dahi" olmaktan çıkıp, dünya klasik müzik haritasında hızla yükselen bir nesil Asyalı sanatçının tipik bir yüzü haline geldi.
Eric Lu, besteci Frédéric Chopin'in Op. 21, Fa minör 2. Piyano Konçertosu'nu seslendirdi
China Daily'ye göre, bu yılki 11 finalistin 9'u Asya kökenli ve bu da %80'den fazlasını oluşturuyor. Eric Lu'nun zaferinin yanı sıra, Çin'in finalde üç sanatçısı daha var.
Japonya'yı ise final turunda Miyu Shindo ve Tianyao Lyu temsil ederken, Shiori Kuwahara yarışmada dördüncü oldu.
Malezya'dan da ilk finalist Vincent Ong, Polonya'dan Piotr Alexewicz ile birlikte beşinci olarak tarihe geçti.
Dünyanın en prestijli arenalarından biri olarak kabul edilen Chopin Yarışması'nda Asyalı sanatçıların varlığının daha önce hiç bu kadar belirgin olmadığını belirten gözlemciler, şunları kaydetti:
Polonya'dan Japonya'ya, Kore'den Çin'e kadar genç sanatçılar, Batı klasik sanatının simgesi sayılan mekâna yeni bir soluk getiriyor.
Yarışmanın jüri üyelerinden Japon piyanist Akiko Ebi, "Asya kökenli sanatçıların varlığı giderek daha belirgin hale geliyor. Sadece Çin veya Japonya değil, Endonezya, Malezya, Tayland ve Hindistan'da da dikkat çekici genç yetenekler var." dedi.

Asya kökenli Chopin Piyano Yarışması kazananlarının listesi
Eski mirasın yeni kimliği
Asyalı sanatçıların başarısı tek seferlik bir olgu değil. Birçok Asya ülkesinde, özellikle Çin, Kore ve Japonya'da, klasik müzik eğitimine onlarca yıldır sistematik olarak yatırım yapılıyor.
Şanghay Müzik Konservatuvarı, Seul Müzik Merkezi veya Tokyo Sanat Üniversitesi gibi büyük konservatuvarlar, Avrupa'da eğitim almış öğretim üyelerini bir araya getirerek genç nesil sanatçılar için sağlam bir temel oluşturuyor.

Lang Lang, Yundi Li, Seong Jin Cho ve Yuja Wang gibi uluslararası isimlerin (soldan sağa) yükselişi de güçlü ilhama katkıda bulundu.
Bunlar yalnızca başarının sembolleri değil, aynı zamanda Asyalı sanatçıların kendi kimliklerini koruyarak dünya müzik sahnesinin zirvesine ulaşabileceklerini de gösteriyor.
Aynı zamanda teknolojik gelişmeler Chopin ve Çaykovski gibi yarışmaların çevrimiçi yayınlar aracılığıyla erişimini genişletti.
Dünyanın dört bir yanından milyonlarca izleyici, genç sanatçılara kolayca ulaşabiliyor ve onları bir gecede tanıdık yüzler haline getiriyor.
Bu sayede klasik müzik giderek akademik alanın dışına çıkıyor ve giderek pek çok ülkenin kültürlerini birbirine bağlayan bir köprü haline geliyor.
Chopin, Beethoven veya Rachmaninoff eserleri Pekin, Seul veya Kuala Lumpurlu sanatçılar tarafından seslendirildiğinde artık Batı standartlarının bir "kopyası" değil, yeni dönemi yansıtan yeni bir yorum söz konusu oluyor.
Chopin yarışmasının jüri üyelerinden biri Reuters'a, "Müziğin milliyeti yoktur. Bir sanatçı tüm kalbiyle çaldığında, nereden gelirse gelsin, dinleyici bunu hissedebilir." dedi.

Daha geniş bir perspektiften bakıldığında, Asyalı sanatçıların yükselişi derin bir kültürel alışverişi yansıtıyor - Fotoğraf: @chopininstitute
Eric Lu, Yuja Wang veya Seong Jin Cho gibi bir nesil sanatçı için "kendi konumunu doğrulamak" sadece ödüllerle ilgili değil.
Klasik müziğe yeni bir hikâye anlatımı katarak hem mirası koruyor hem de kültürler arası diyaloğu başlatıyorlar. Sadece kademeli olarak pekiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda her neslin kendine özgü tarzıyla bu mirasın yenilenmesine ve canlanmasına da katkıda bulunuyorlar.
Source: https://tuoitre.vn/nghe-si-piano-goc-a-dang-vuon-len-tren-san-khau-am-nhac-co-dien-the-gioi-20251103014957454.htm






Yorum (0)