Fotoğraf greymattersofcarmel.com
Avustralya, Queensland Üniversitesi'ndeki bilim insanları tarafından yürütülen çalışma, nöron olarak da bilinen sinir hücrelerinin, sinyal iletmek ve aktiviteyi sürdürmek için yalnızca şeker (glikoz) "yemekle" kalmayıp, aynı zamanda doymuş serbest yağ asitleri adı verilen küçük yağ moleküllerini de kullanabildiğini gösteriyor. Bu moleküller, DDHD2 adı verilen bir genin aktivitesiyle üretiliyor.
Queensland Üniversitesi Biyomühendislik ve Nanoteknoloji Enstitüsü araştırma başkanı Dr. Merja Joensuu, yağın beynin enerji metabolizmasının önemli bir parçası olduğunu ve bu sürecin bozulması durumunda nörolojik işlevlerin geri kazanılmasında yağın rolünün anlaşılmasının önemli olabileceğini söyledi.
Bu bulgu özellikle önemlidir çünkü DDHD2 genindeki mutasyonların kalıtsal spastik paraparezi tip 54 (HSP54) ile bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştır. HSP54, bacakların zamanla giderek zayıflamasına ve sertleşmesine neden olan nörolojik bir hastalıktır.
Hayvan modeli deneylerinde ekip, DDHD2 geni bozuk olsa bile, aktif yağ asitleri takviyesinin enerji üretimini ve normal nöronal işlevi geri kazandırabileceğini buldu. Buna karşılık, şeker alımını artırmak aynı etkiyi yaratmadı.
Bu, yalnızca HSP54 için değil, aynı zamanda sinir hücrelerinde enerji tükenmesiyle ilişkili olan Alzheimer gibi birçok nörodejeneratif hastalık için de yeni tedaviler geliştirme olasılığını açıyor.
Ekip, insan deneylerine geçmeden önce yağ asidi bazlı tedavilerin güvenliğini ve etkinliğini değerlendirmek için klinik öncesi deneyler yürütüyor.
Çalışma Nature Metabolism dergisinde yayımlandı.
Kaynak: https://tuoitre.vn/phat-hien-bat-ngo-nao-chung-ta-cung-them-chat-beo-20251001171039873.htm
Yorum (0)