
Uluslararası arenada rolümüzü ve proaktif duruşumuzu teyit etmek
Norveç'in Vietnam Büyükelçisi Hilde Solbakken, Nhan Dan Gazetesi muhabirleriyle yaptığı görüşmede, Vietnam'ın ev sahibi ülke olarak oynadığı rolden büyük memnuniyet duyduğunu belirtti. Solbakken, Hanoi'nin önemli bir uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapması, "Vietnam'ın uluslararası arenadaki olumlu konumunu giderek daha da pekiştirdiğinin açık bir kanıtı" olduğunu belirtti.
Bu sayede Vietnam, geniş bir dış ilişkiler ağını sürdürmekle kalmıyor, aynı zamanda “tarafsız ve güvenilir bir buluşma yeri” olarak da tanınıyor ve Birleşmiş Milletler’in siber suçlara ilişkin ilk küresel kongrenin açılış töreni için Hanoi’yi seçmesi için uygun koşullar yaratıyor.
Büyükelçi Solbrakken, Hanoi Sözleşmesi'nin "siber suçlara karşı küresel mücadelede atılmış çığır açıcı bir adım" olduğunu söyledi. Daha önce dünyada yalnızca Avrupa Konseyi Sözleşmesi gibi bölgesel anlaşmalar varken, artık uluslararası toplum ilk kez koordineli eylem için küresel bir yasal çerçeveye sahip.
Bu arada, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Siber Suç Soruşturma Uzmanı Sayın Chandra Bahadur Dhami, takdirlerini ve tebriklerini iletti. "Vietnam Hükümeti'ni ve halkını tebrik etmek istiyorum. Bu, Vietnam'ın siber suçları önleme ve bunlarla mücadelede uluslararası iş birliğine olan güçlü bağlılığını gösteren harika bir adımdır," dedi.
Mesleki açıdan bakıldığında, Vietnam'ın bu yıl dijital adli tıp ve elektronik deliller üzerine bir eğitim kursuna katılmak üzere Doha Bölge Merkezi'ne bir grup öğrenci gönderen ilk ülke olduğunu söyledi. Bay Chandra Bahadur Dhami, "Öğrenci grubu Vietnam Yüksek Halk Savcılığı'ndan geldi. Dijital delillerin nasıl toplanıp işleneceği konusunda eğitim aldılar. Bu, Vietnam'ın bu alandaki proaktifliğinin ve öğrenme isteğinin bir kanıtıdır," dedi.
Bilgi Vakfı Direktörü Sayın Aaron Walsh ise etkinliğin koordinasyonu ve ev sahipliğinde Vietnam'ın oynadığı rolden büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Bay Walsh, "Vietnam, yalnızca ev sahibi ülke olarak değil, aynı zamanda bu Sözleşmeyi uygulamada öncü ülkelerden biri olarak da kapasitesini ve proaktif ruhunu gerçekten kanıtladı," diye vurguladı. "İmzalamak sadece ilk adımdır; daha da önemlisi, taahhütlerin pratikte uygulanması ve hayata geçirilmesidir."
Küresel siber güvenlik çözümleri
Birleşmiş Milletler ve ortak kuruluşlardan diplomatlar ve uzmanlar da Hanoi Sözleşmesini küresel siber güvenlik için yeni bir teknik ve hukuki temel olarak görüyorlar.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Siber Suç Araştırma Uzmanı Chandra Bahadur Dhami, mesleki açıdan bakıldığında Sözleşmenin resmen imzalanmasının "siber suçla mücadelede uluslararası iş birliğinde tarihi bir dönüm noktası" olduğunu söyledi.

Sözleşmenin nihai amacının, üye devletlere kapasite geliştirme ve teknik destek yoluyla siber suçları önleme ve bunlarla mücadele kapasitesini güçlendirmek olduğunu belirtti. UNODC ise, ceza adalet sisteminin temel taşları olan kolluk kuvvetlerini, soruşturmacıları, savcıları ve hâkimleri eğitmek için çalışıyor.
Sözleşmenin bir diğer önemli unsuru da elektronik delillerin ülkeler arasında paylaşılmasıdır. Bay Dhami'ye göre bu, sınır ötesi soruşturmalarda büyük bir zorluk teşkil etmektedir. "Sözleşme yürürlüğe girdiğinde, dijital delillerin iş birliği ve paylaşımı daha kolay ve hızlı hale gelecektir. Gerçekte, fail bir ülkede, mağdur başka bir ülkede ve veriler üçüncü bir ülkede olduğundan, küresel bir delil paylaşım mekanizması vazgeçilmez bir araçtır," diye belirtti.
UNODC uzmanının da belirttiği gibi, soruşturma ekibi için bir diğer "sorun" da elektronik delillerin maddi olmaması: "Geleneksel suçlarda bıçağı, silahı görebilirsiniz. Ancak siber uzayda delil tutulamaz. Soruşturmacıların karşılaştığı en büyük zorluk budur."
UNODC, bu sorunu çözmek için, kursiyerlerin simüle edilmiş bir ortamda dijital delilleri "anlayıp görmelerini" sağlayan yeni eğitim yöntemleri benimsiyor. UNODC, kursiyerlerin suçluların nasıl hareket ettiğini doğrudan gözlemlemek için simüle edilmiş bir siber uzaya girmelerine olanak tanıyan sanal gerçeklik (VR) cihazları sunarak bunu "görünmezi görünür kılmak" olarak adlandırıyor.

Aynı görüşü paylaşan Knowledge Foundation Direktörü Aaron Walsh da Hanoi Sözleşmesi'nin "siber suç alanında uluslararası iş birliği çerçevesini güncelleyen ve modernize eden bir belge" olduğunu belirterek, iki önemli atılımın olduğunu söyledi: Veri paylaşımı ve mağdur haklarının korunması.
"Özellik, mağdurların sızdırılan görüntüleri, videoları veya kişisel verilerini geri alabilmelerine yardımcı olma yeteneğidir, bu sayede insan onurunun geri kazanılması ve adaletin sağlanması sağlanır" diye vurguladı.
Gelecekteki uygulamalara ilişkin olarak, Birleşmiş Milletler Siber Suçlarla Mücadele Küresel Programı aracılığıyla ülkelere teknik destek ve uzmanlık eğitimi sağlanması gerektiğini belirtti. "Bu program, ülkelerin Sözleşmeyi hukuk sistemlerinde pratik ve etkili bir şekilde uygulamalarına yardımcı oluyor." dedi.
Norveç'in Vietnam Büyükelçisi Hilde Solbakken ise, kapasite geliştirmenin, gelişmekte olan ülkelerin siber suçları önleme ve bunlarla mücadele kapasitelerini geliştirmelerine destek olmayı amaçlayan Sözleşmenin temel unsurlarından biri olduğunu söyledi. Bu, ülkelerin Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlardan teknik destek, eğitim ve tavsiye almalarına yardımcı olacaktır.
Hilde Solbakken, siber suçun Norveç ve diğer birçok ülke için büyük bir sorun olduğunu açıkça kabul etti. Teknolojinin hızla gelişmesi birçok fırsat sunarken, aynı zamanda suçluların yasadışı faaliyetlerini genişletmek için yararlanabilecekleri koşullar da yaratıyor.
Büyükelçi, "BM Genel Sekreteri'nin de belirttiği gibi, siber suç her türlü teknolojik gelişmeye hızla uyum sağlıyor. Bu nedenle, yalnızca uluslararası iş birliği, siber uzayı tüm insanlık için etkili bir şekilde korumamıza ve siber saldırılara etkili bir şekilde yanıt vermemize yardımcı olabilir," diye vurguladı.
Kaynak: https://nhandan.vn/cau-noi-cua-niem-tin-trong-the-gioi-so-an-toan-post918261.html






Yorum (0)