Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) yakın zamanda yayınladığı Küresel Tüberküloz Raporu 2024, Afrika'nın tüberküloz tedavisinde önemli ilerleme kaydettiğini, ancak büyük zorlukların devam ettiğini gösteriyor.
Tıbbi personel test için kan alıyor. (Kaynak: Getty Images) |
Raporda, tüberküloz tedavisinde kaydedilen önemli ilerlemeye rağmen Afrika ülkelerinin, dünyanın en bulaşıcı hastalığına karşı mücadelede hâlâ önemli zorluklarla karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Bunlar arasında, yüksek yüke sahip ülkelerde devam eden yoksulluk, savunmasız nüfuslar arasında yüksek enfeksiyon oranları, kayıp vakaların tamamının bulunup tedavi edilememesi ve fon eksikliği yer alıyor.
Rapora göre, Afrika'daki bazı ülkeler tüberküloz kaynaklı hastalık ve ölüm oranlarını azaltmada önemli ilerleme kaydetmiştir. Ancak tüberküloz, sağlık hizmetlerine sınırlı erişim ve yüksek yoksulluk oranları nedeniyle küresel olarak vakaların çoğunun bildirildiği Nijerya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi yoksul bölgelerde yaygınlığını korumaktadır.
Olumlu tarafı, Afrika bölgesinde tüberküloz kaynaklı ölümlerin azaltılmasında ilerleme kaydedildi. Kıta, 2015'ten bu yana altı bölgenin tamamında tüberküloz kaynaklı ölümlerde en büyük düşüşü gördü (%42). Avrupa bölgesi ise aynı dönemde tüberküloz kaynaklı ölümlerde %38'lik bir düşüşle ikinci sırada yer aldı.
Afrika ve Avrupa da enfeksiyon rakamları açısından en fazla ilerleme kaydeden bölgeler oldu; Afrika'da %24, Avrupa'da ise %27 düşüş yaşandı.
Rapora göre, Afrika'daki başarının temel nedenlerinden biri, HIV hastalarının tedavisinde kaydedilen ilerleme. Çünkü tüberküloz, HIV hastalarında en sık görülen fırsatçı enfeksiyonlardan biri.
Antiretroviral ilaçlar HIV hastalarının tedavisini değiştirmeden önce, Afrika dünyada tüberküloz-HIV koenfeksiyon oranlarının en yüksek olduğu bölgeydi. Koenfekte hastalarda yüksek ölüm oranları görülüyordu. Bir ara, Sahra Altı Afrika'nın bazı bölgelerinde tüberküloz hastaları arasında HIV yaygınlığının %90'a kadar çıktığı tahmin ediliyordu. Koenfekte hastaların antiretroviral ilaçlarla tedavisi, kıtada tüberküloza bağlı morbidite ve mortalitenin azaltılmasına önemli ölçüde katkıda bulunmuştur.
Ancak raporda, Afrika'daki başarının ülkeden ülkeye değiştiği belirtiliyor. Nijerya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 2023 yılında tahmini küresel tüberküloz vakalarının yaklaşık üçte ikisini oluşturacak sekiz ülke arasında yer alıyor. Nijerya, küresel yeni vakaların %4,6'sını, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ise %3,1'ini oluşturuyor. Her iki ülkenin de yüksek yoksulluk seviyelerine sahip olması, nüfuslarının büyük olması ve sağlık hizmetlerinin, karşı karşıya oldukları hastalık yükünün boyutuna kıyasla sınırlı olması dikkat çekici.
Raporda vurgulanan Afrika gerçeklerinden biri, verem hastalarının ailelerinin sıklıkla ilaç, özel gıda, ulaşım ve gelir kaybı gibi masraflara katlanmak zorunda kalmasıdır. Bu masraflar bazen verem hastalarını tedavi aramaktan caydırır.
DSÖ raporu, Afrika'da ve küresel çapta tüberküloz kontrolünde ilerlemeyi sürdürmek ve engelleri aşmak için koordineli finansmanın, iyileştirilmiş teşhisin ve yerel politika adaptasyonunun hayati önem taşıdığını vurguluyor.
[reklam_2]
Kaynak
Yorum (0)