Yeni teknoloji, sanal dünyada yemek tadımına olanak tanıyor

Kullanıcının diline kimyasallar püskürtülerek sanal gerçeklikte yiyecek tatları yaratılabilen yeni bir cihaz geliştirildi.

Pastayı sanal alanda tadın

Sanal bir dünyada bir dilim pasta gördüğünüzü ve tadına bakabildiğinizi hayal edin. Araştırmacılar, dile kimyasallar püskürterek sanal tatlar yaratabilen bir cihazla bu vizyona bir adım daha yaklaştılar.

"e-Taste" adı verilen sistem, gıdalardaki kimyasalları tespit edip bu bilgiyi kablosuz olarak bir cihaza iletebiliyor ve cihaz da aynı kimyasalları kullanıcının diline ulaştırıyor. 28 Şubat'ta Science Advances dergisinde yayınlanan bir rapora göre, cihaz farklı kimyasalları birleştirerek hamur işlerinden kahveye kadar çeşitli tatlar yaratabiliyor.

Ảnh minh họa.

Ohio State Üniversitesi'nde malzeme mühendisi olan Yizhen Jia, "Bu, insan-makine arayüzlerinin ve sanal gerçekliğin yeni nesline doğru atılmış önemli bir adım" dedi.

Sanal lezzetlerin ardındaki teknoloji

Sistem beş yenilebilir kimyasal kullanıyor: tatlılık için glikoz, ekşilik için sitrik asit, tuzluluk için sodyum klorür, acılık için magnezyum klorür ve umami (lezzetli) için glutamat. Kimyasallar, cihazın içinde bir jel haline getirilerek mikro kanallarda harmanlanıyor. Elektromanyetik bir pompa, karışımı ağza yerleştirilen esnek, kurdele benzeri bir tüp aracılığıyla dile iletiyor.

e-Taste'i değerlendirmek için Jia ve meslektaşları, 10 katılımcıdan cihazın ürettiği beş farklı ekşilik seviyesini ayırt etmelerini istedi. Ekip daha sonra kimyasal bileşimlerine göre limonata, kek, sahanda yumurta, balık çorbası ve kahve olmak üzere beş karmaşık aroma oluşturdu. Altı katılımcı bu aromaları tanımak üzere eğitildi ve genel olarak yaklaşık %87 doğruluk oranına ulaşıldı. Limonata ve kek gibi bazı aromalar, sahanda yumurta gibi diğerlerine göre daha kolay tanındı.

Zorluklar ve beklentiler

Daha önce dili elektriksel olarak uyararak tat alma duyusunu simüle etmeye çalışılmış, ancak yöntem henüz tam olarak anlaşılamamıştır. "Dilin nasıl çalıştığını ve tadı nasıl algıladığını tam olarak bilmiyoruz. Tat ve koku, kimyasal sensörler olarak, taklit edilmesi çok zor," diyor Orono'daki Maine Üniversitesi'nde bilgisayar bilimcisi olan ve araştırmaya katılmayan Nimesha Ranasinghe. Şimdilik, kimyasalların kullanımı elektriksel uyarımdan daha geniş bir tat çeşitliliği üretebiliyor.

Ancak tek başına tat yeterli değil. Jia, "Gerçek kahve, kahvenin aroması ve hissiyatıyla gelir. Dilinize kimyasal maddeler sürmek, gerçek deneyimle kıyaslanamaz," dedi.

Jia ve meslektaşları, bu sorunu aşmak için gaz sensörleri ve makine öğrenimi kullanarak koku alma duyusunu entegre etmek için çalışıyor. Ekip, sanal gerçeklik oyunlarında ve hatta COVID nedeniyle tat alma duyusunu kaybetmiş kişiler gibi duyusal restorasyonlarda uygulamalar hedefliyor.

Belki de en büyük engel, insanların dillerine kimyasallar püskürten bir cihazı takmaya ne kadar istekli oldukları. Ranasinghe, "Ağzımıza herhangi bir şey sokma konusunda çok dikkatliyiz. Görünümü, hissi ve rahatlığı önemli. Bu, insanların gelecekte keşfetmesi gereken önemli bir alan," diyor.

Yorum (0)