Nijer'deki darbe, AB'ye göç dalgasını artırma riski taşıyor

AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson, bugün (yerel saatle 10 Nisan) yapılacak olan, bloğun yeni göç anlaşmasıyla ilgili kritik oylama öncesinde yaptığı açıklamada, geçen yıl Nijer'de yaşanan darbenin, Avrupa Birliği'ne (AB) giren düzensiz göçmen sayısının artmasına yol açma riski taşıdığını söyledi.

Ủy viên phụ trách Nội vụ EU Ylva Johansson phát biểu trong một hội nghị tại Bộ Di cư ở Athens, Hy Lạp, ngày 8/1. Ảnh: Reuters — AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson, 8 Ocak'ta Yunanistan'ın Atina kentindeki Göç Bakanlığı'nda düzenlenen bir konferansta konuşuyor. Fotoğraf: Reuters

2023'te Niamey'de darbeyle iktidarı ele geçiren askeri cunta, Batı Afrikalıların Avrupa'ya akışını azaltmaya yardımcı olan bir yasayı iptal etti.

AB, istenmeyen göçü azaltmak için Afrika ülkeleriyle daha yakın işbirliği arayışında.

"Nijer'deki darbe beni çok endişelendiriyor," dedi Johansson gazetecilere. "Bu elbette yeni göçmenlerin çok zor ve tehlikeli bir duruma düşmesine yol açabilir."

BM verilerine göre, bu yıl AB'ye 45.500'den fazla kişi giriş yaptı. Bu sayı, çoğunluğu Suriyeli mültecilerden oluşan 1 milyondan fazla kişinin geldiği 2015 yılındaki zirvenin çok altında.

O tarihten bu yana 27 AB üye ülkesi, kıta genelinde göç karşıtı talepler arttıkça sınırları sıkılaştırarak ve sığınmacıları kısıtlayarak Orta Doğu ve Afrika'dan düzensiz göçü azaltmaya çalışıyor.

İki ay sonra yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ilerlemesi beklenen aşırı sağ partilerin baskısı altında kalan AB, geçen yıl sonunda imzalanan yeni göç anlaşmasını göçle daha iyi başa çıkmak için atılmış bir adım olarak niteledi.

Avrupa Parlamentosu, sığınmacı tarama ve işlem sürelerini kısaltacak, mültecilerin geri dönüşlerini kolaylaştıracak ve artan göç baskısı altındaki üye ülkelere yardım sağlayacak yeni bir göç anlaşması hakkında 10 Nisan'da nihai oylama yapacak.

Onaylanması halinde anlaşma önümüzdeki günlerde üye ülkeler tarafından onaylanacak.

Johansson, oylamanın geçmesini umuyor. Ancak 161 sivil toplum örgütü, çocukların gözaltına alınmasına izin vermek de dahil olmak üzere temel hakları ihlal ettiğini ve "yanlış yönde bir adım" olduğunu söyleyerek anlaşmanın reddedilmesini talep etti.

Save the Children Europe'dan Federica Toscano, "Bu karar, onlarca yıldır çatışmalardan, açlıktan ve ölümden kaçan çocukları etkileyecek. AB'nin doğru kararı vermesi şart," dedi.

Avrupa Politika Merkezi düşünce kuruluşundan göç uzmanı Alberto-Horst Neidhardt, anlaşmayı "zor" bir uzlaşma olarak nitelendirerek, göçün ortaya çıkardığı karmaşık zorluklara hızlı çözümler beklenmemesi gerektiği uyarısında bulundu.

Kaynak