(NLĐO) - Dünya'ya en yakın ötegezegenlerin ana yıldızı görevi gören cismin türü üzerine yapılan araştırmalar, tüyler ürpertici bir gerçeği ortaya çıkardı.
Hawaii Üniversitesi Astronomi Enstitüsü (ABD) ve Cambridge Üniversitesi Fizik Bölümü'nden (İngiltere) bir yazar ekibi, Monthly Notices of the Royal Astronomical Society adlı bilimsel dergide yayınladıkları makalede, kırmızı cüce yıldızların gezegenlerine yıkıcı yıldız patlamalarıyla saldırma alışkanlığına sahip oldukları konusunda uyardı.
Kırmızı cüce yıldızlar, Güneşimizden daha soğuk olan ve Dünya'nın bulunduğu Samanyolu galaksisindeki yıldızların %70'ine kadarını oluşturan sönük M sınıfı yıldızlardır.
Bizden 4,2 ışık yılı uzaklıkta bulunan Dünya benzeri gezegen Proxima'nın, sık sık patlayan bir "ana gezegene" sahip olabileceği düşünülüyor - Yapay Zeka çizimi: ANH THU
Güneşimizin yakınlarında, bilinen birçok kırmızı cüce yıldız da bulunmaktadır; bunların en ünlü örneği, en az bir Dünya benzeri gezegen içeren kırmızı cüce yıldız Proxima Centauri'dir.
Kararlı, zengin ve yörüngelerinde kayalık gezegenler barındırma olasılığı yüksek olan kırmızı cüce yıldızlar, gezegen ötesi yaşam arayışında cazip hedefler haline gelmiştir.
Ancak yeni bir araştırma, yaklaşık 300.000 yıldızı inceleyip M sınıfı sistemlerden kaynaklanan 182 salgına odaklandığında şok edici haberler ortaya koyuyor.
Yazarlara göre, yıldız patlamalarına ilişkin önceki büyük ölçekli gözlemsel çalışmalar ağırlıklı olarak optik dalga boylarında yürütülürken, onların çalışması bu olaylardan yayılan ultraviyole (UV) radyasyona odaklanmaktadır.
Özellikle bu çalışma, yakın UV (175–275 nm) ve uzak UV (135–175 nm) aralıklarındaki radyasyonu inceledi.
Bu radyasyon, yaşam için ön koşul olduğuna inandığımız karmaşık moleküllerin gelişimine mutlaka zararlı olmasa da, bir gezegenin yaşanabilirliği üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.
Doz zehri belirler: Nispeten mütevazı miktarlarda, yıldız patlamaları tarafından üretilen yüksek enerjili fotonlar, yaşamla ilgili bileşiklerin oluşumunu katalize etmeye yardımcı olabilir, ancak çok fazla miktarda foton bir gezegenin atmosferini, ozon tabakası da dahil olmak üzere, yok edebilir.
Bu durum, potansiyel canlıları UV ışınlarına daha fazla maruz bırakarak büyük risk altına sokar.
Yaşam belirli bir ölçüde evrimleşmiş olsa bile, aşırı güçlü bir UV patlaması, felaket niteliğinde bir yok oluş olayına neden olmak için yeterlidir.
Araştırma ekibinin kırmızı cüce yıldızlardan kaydettiği 182 patlamanın 98'inde, beklenenden daha yüksek seviyelerde UV radyasyonu yayıldı; bu seviyeler felakete yol açabilecek düzeydeydi.
Science Alert'in aktardığına göre yazarların vardığı sonuç şu şekilde: "Eğer kırmızı cüce yıldız patlamaları gerçekten de aşırı miktarda UV radyasyonu üretiyorsa, bu yıldızların yörüngesinde dönen gezegenler, yaşanabilirlik için diğer kriterleri karşılasalar bile, daha önce düşündüğümüzden daha elverişsiz olabilirler."
Bununla birlikte, çoğu astrofizikçi yaşamın bu dar aralıklardan bir şekilde sızmayı başarabileceğine inanıyor.
Bu gezegenlerde dünya dışı yaşam olmayabilir, ancak yine de yerin derinliklerinde, buzun altında, zehirli göllerde veya jeotermal enerjiyle kaynayan sularda bulduğumuz gibi aşırı yaşam formlarına sahip olabilirler...
[reklam_2]
Kaynak: https://nld.com.vn/hanh-tinh-co-su-song-gan-chung-ta-dang-doi-mat-viec-tan-the-196241015091710076.htm






Yorum (0)