'10. sınıfa geçmek için Matematik, Edebiyat ve İngilizce çalışmak da dengesiz bir öğrenmedir'

10. sınıf giriş sınavlarında sıkça çıkan Matematik, Edebiyat, İngilizce gibi dersler öğrenciler ve veliler tarafından her zaman ana ders olarak görülmekte, zaman ve para harcanmasını gerektirmekte, geri kalan dersler ise yan ders olarak değerlendirilmekte ve öğrenciler bunları ihmal edip özensizce çalışmaktadır.

Sınava çalış

Hanoi'de sanat öğretmeni olarak çalışan ve eğitim sektöründe 10 yılı aşkın süredir çalışan Pham Thi Ha, birçok veli ve öğrencinin okulda dersler hakkında farklı düşünmesinden dolayı üzüntü duyuyor. Bu durum, öğrencilerin sadece sınavlara odaklanıp diğer dersleri ise sadece bir üst sınıfa geçip mezun olmak için yeterli puan toplamak adına yüzeysel olarak öğrenmelerinden de anlaşılıyor.

Kadın öğretmen, ders sırasında öğrencilerin Matematik, Edebiyat ve İngilizce kitaplarını çekmecelerinde sakladıklarını, ara sıra okumak veya ödevlerini yapmak için çıkardıklarını sık sık gördü. Öğretmen sorduğunda, öğrenciler masumca, yaklaşan bir sınavları olduğu için derslerini tekrar etmeye vakit ayırdıklarını söylediler.

" Öğrenciler sanat dersinde çalışmak üzere başka derslerden kitaplar getirirse, hangi öğretmen incinmez ve üzülmez ki?" diyen Bayan Hai, sınavda çıkan her şeyi çalışma zihniyetinin birçok öğrenci ve velinin algı ve düşüncesinde hâlâ var olduğunu ekledi. Öğrenciler, sınavda olmayan dersleri ikincil dersler olarak görüyor, bu yüzden onları hafife alıyor ve öğretim ve öğrenme sürecinde işbirlikçi davranmıyorlar.

Birçok öğrenci sadece sınav programındaki derslere odaklanıp diğer dersleri ihmal ediyor. (İllüstrasyon fotoğrafı)

Kadın öğretmene göre, şu anda eğitim sektöründe anadal ve yandal dersleri arasında ayrım yapan veya düzenleyen bir belge bulunmuyor. Ancak, Matematik, Edebiyat ve İngilizce gibi sınavlara yönelik derslere genellikle okullar tarafından daha fazla önem veriliyor. Bu nedenle öğrenciler ve veliler, bunların anadal dersleri olduğunun farkındalar. Okulda ders çalışmak yeterli değil, aynı zamanda bilgiyi pekiştirmek için merkezlere ve ek derslere de gidiyorlar.

Gelecek için kötü sonuçlar

Öğrencilerin sınavda yer almayan dersleri hafife alma tutumlarını ele alan eğitim uzmanı Dr. Vu Thu Huong, hatanın tamamen çocuklarda değil, ailede, okulda ve daha da önemlisi sınav politikalarında olduğunu söyledi. Bu durum, öğretmenlerin öğretme biçiminden, ebeveynlerin çocuklarını çalışmaya teşvik etme biçimine ve 10. sınıf ve üniversite giriş sınavları için ders seçme biçimlerine kadar her alanda kendini gösteriyor.

"İlkokuldan itibaren öğretmenlerin Matematik ve Vietnamca öğretmek için diğer derslerden zaman ayırdığı durumlar oldu. Evde, çocuklarının derslerini yöneten birçok ebeveyn de bu iki derse büyük önem veriyor," diyen Dr. Huong, bu tür eylemlerin çocuklarda ana ve yan dersler arasında ayrım yapma fikrinin oluşmasına yol açacağını da sözlerine ekledi.

Öğrencilerin sadece sınav konularına odaklanıp üstünkörü, kalan dersleri ise sadece mezun olabilmek için yeterli puanı alabilmek adına dikkatsizce çalışmaları, çocukların dengesiz çalışmasına, düşüncelerinde dengesizliğe yol açmasına ve gelecek için tehlikeli sonuçlar doğurmasına neden oluyor. Ancak veliler ve öğrenciler bunu görmüyor, sadece şu anki puan ve başarılarıyla ilgileniyorlar.

Sınavlara çalışma düşüncesi öğrencilerin dengesiz çalışmasına sebep olacak ve bu da ilerisi için kötü sonuçlar doğuracaktır. (İllüstrasyon fotoğrafı)

Dr. Huong'a göre, Matematik ve Edebiyat'ta çok iyi olan, IELTS puanları 7.0 veya 8.0 olan, ancak hayata dair temel bilgilerden yoksun, hatta ''su ıspanağının veya Malabar ıspanağının neye benzediğini veya sazan balığının gümüş sazandan nasıl farklı olduğunu bilmeyen...'' birçok öğrenci var. Bu bilgi, kendilerinin hâlâ küçük dersler olarak nitelendirdiği ve küçümsediği dersler aracılığıyla öğretiliyor.

Dr. Huong, "Birçok öğrenci hâlâ Matematik, Edebiyat ve İngilizce'de iyi olmanın iyi öğrenciler oldukları anlamına geldiği yanılgısına kapılıyor. Ancak gerçekte, yaşam ve toplum hakkında başka bilgi eksiklikleri var ve bu da hayatta hatalara ve başarısızlıklara yol açıyor. Çoğu durumda, ünlü tarihi şahsiyetler sorulduğunda yanlış cevaplar veriyorlar. Hatta temel iletişimde bile öğrenciler yeterince özgüvenli değiller," diye vurguladı.

Kadın doktor, eğitim sisteminde tüm derslerin bilgi sağlamanın yanı sıra yönelime ve kişilik ve becerilerin şekillenmesine de katkıda bulunmada önemli rol oynadığına inanıyor.

Doğa bilimleri mantıksal düşünme ve muhakeme becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olurken, sosyal bilimler önemli ahlaki dersler sunar. Çeşitlilik içeren bir yaklaşım, öğrencilere bireysel yeteneklerini en üst düzeyde keşfetme ve geliştirme fırsatı sunar. Bu nedenle, "sınav yoksa öğrenme de yok" anlayışı terk edilmelidir.

Sınavlarda yalnızca Matematik, Edebiyat ve İngilizce'ye odaklanmak da önyargılı bir yaklaşımdır; öğrencilerin zengin bir bilgi birikimi edinmelerine yardımcı olmaz, aynı zamanda gelişimlerini ilerletmelerine ve gelecekte kapsamlı bir başarı elde etmelerine de yardımcı olmaz. Kadın doktor , "10. sınıf giriş sınavında çeşitli dersler olmalı, öğrenciler özgürce seçim yapma hakkına sahip olmalı ve yalnızca üç derse (Matematik, Edebiyat ve İngilizce) odaklanmak zorunda değiller. Bunu başarmak için, tüm eğitim sisteminin öğrencilerin yeteneklerine saygı duyacak şekilde değişmesi gerekiyor," dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin dengesiz öğrenmesinden endişe ediyor

7 Ekim öğleden sonra düzenlenen hükümet basın toplantısında, Eğitim ve Öğretim Bakan Yardımcısı Pham Ngoc Thuong, geçmişte 10. sınıf giriş sınavının ders sayısı, sınav süresi ve sınav soruları konusunda inisiyatif almak üzere yerel yönetimlere verildiğini söyledi. Bakanlık, çoğu il ve şehrin üç ders seçmeyi tercih ettiğini tespit etti.

Yerel yönetimlerin 10. sınıf giriş sınavı için ders sayısını önceki yıllarda olduğu gibi tutarlı bir şekilde belirlememesi, "yüz çiçek açar" ilkesinin eğitim-öğretimin denetlenmesi ve değerlendirilmesinde yetersizliklere yol açmasıdır. Bu nedenle Bakanlık, kamu 10. sınıf giriş sınavının üç dersten oluşmasını öngören bir yönetmelik çıkarmayı planlamaktadır. Bu derslerden ikisi zorunlu derstir: Matematik ve Edebiyat, üçüncü ders ise puanla değerlendirilen derslerden (Yabancı Dil, Vatandaşlık Bilgisi, Fen Bilimleri, Tarih ve Coğrafya, Teknoloji, Bilişim Teknolojileri) seçilecektir. Sınav konuları her yıl 31 Mart'tan önce duyurulacaktır.

Bay Thuong'a göre, yerel yönetimler böyle bir tercihte bulunursa, bu durum liderin öznel iradesinden etkilenebilir ve bu da birçok sonuca yol açabilir. Sabit bir konu seçildiğinde, Eğitim ve Öğretim Bakanlığı ezberci ve önyargılı öğrenme durumundan endişe duymaktadır.

Bakan Yardımcısı, "Bakanlık üçüncü dersin nasıl seçileceği konusunda araştırma yapıyor. Tek bir derste sabit olmayabilir, bu yıl sosyal bilimler, gelecek yıl fen bilimleri, sonra başka bir ders olabilir veya taslakta belirtildiği gibi rastgele de çekilebilir," dedi.

Kaynak: https://vtcnews.vn/hoc-nguyen-toan-van-anh-de-thi-vao-lop-10-cung-la-hoc-lech-ar900984.html