Fransa Cumhurbaşkanı, Avrupa'yı sadece bir tüketici olmaktan çıkarıp yapay zekanın merkezi haline getirmeye çağırdı. Ancak bu kolay olmayacak.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 11-12 Şubat tarihlerinde Fransa'nın Paris kentinde düzenlenen AI Zirvesi'nde konuşuyor - Fotoğraf: DO DUNG
Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen AI Action Summit, dünyanın önde gelen yapay zeka liderlerini, bilim insanlarını ve girişimcileri bir araya getiriyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yapay zeka yatırımlarını 109 milyar avroyla hızlandırma kararlılığını yineleyerek, Avrupa'nın sadece bir tüketici değil, bir yapay zeka güç merkezi olması gerektiğini söyledi.
Ancak, yatırımların çoğunluğu Orta Doğu petrol "devlerinden" ve Kuzey Amerika'daki büyük devlerden geldiğinden, bu hedefe ulaşmak kolay değil. Bu durum, Avrupa yapay zekâsının egemenliği ve küresel pazarda rekabet etme yeteneği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Avrupa yapay zeka yatırımında neden zayıf?
Avrupa, yapay zekâya yatırım yapmakta üç temel nedenden dolayı zorlanıyor. Birincisi, Avrupa risk sermayesi (VC) fonları hâlâ geleneksel bankacılık anlayışını sürdürüyor: yavaş, güvenli ve riskten kaçınan. Bu arada, ABD'de Sequoia veya Andreessen Horowitz gibi fonlar yapay zekâya on milyarlarca dolar yatırmaya hazır.
İkincisi, Avrupa'da Microsoft veya Amazon gibi teknoloji devleri bulunmuyor ve bu da bölgedeki yapay zeka girişimlerinin büyümek için büyük ölçekli fonlardan yoksun kalmasına neden oluyor. Son olarak, düzenleyici engeller büyük bir engel teşkil ediyor. AB'nin Yapay Zeka Yasası, özünde etik olsa da, ABD ve Çin'in yeni teknolojileri deneme teşviklerinin aksine, yapay zeka şirketlerinin esnekliğini kısıtlıyor.
Yapay Zeka Eylem Zirvesi, AB ile ABD ve İngiltere arasındaki görüş ayrılıklarını ortaya koydu. Avrupa, yapay zekada "etik sorumluluk" vurgusu yaparken, ABD ve İngiltere ortak bir bildiri imzalamayı reddetti.
Bu durum, ABD ve Asya'daki inovasyon merkezleri gelişmeye devam ederken, Avrupa'nın yapay zeka alanında "Yeni Aydınlanma"ya gerçekten öncülük edip edemeyeceği sorusunu gündeme getiriyor. Avrupa, insani değerlerine sadık kalırken rekabet edebilecek kadar çevik kalarak kendini aşamazsa, yapay zekanın geleceğini şekillendirme fırsatını kaçırabilir.
Avrupa, yalnızca düzenlemelere odaklanmak yerine, Başbakan Modi'nin zirvede tanıttığı Hindistan'ın DEPA (Veri Güçlendirme ve Koruma Mimarisi) modelinden ders çıkarabilir. Bu, vatandaşlara kişisel verileri üzerinde kontrol sağlarken şeffaf bir veri paylaşım ekosistemi oluşturan bir kamu veri altyapısı girişimidir.
Bu, girişimlerin büyük teknoloji şirketlerine tamamen bağımlı olmadan onlarla rekabet edebilmelerini sağlıyor. Program, hem inovasyonu teşvik eden hem de vatandaşların çıkarlarını koruyan merkezi olmayan bir yapay zeka modelinin oluşturulmasına yardımcı oldu.
Küresel Yapay Zekanın 50 Tonu
Konferansın öne çıkan etkinliklerinden biri, Paris Barış Forumu tarafından seçilen dünyanın en iyi 50 yapay zeka projesinin sergilenmesiydi. Bu projeler sağlık, çevre, eğitim, siber güvenlik ve sivil toplum gibi çok çeşitli alanları temsil ediyor. Amaç, yapay zeka gelişiminin insani değerini vurgulamak ve bu teknolojinin küresel kalkınma sürecinde unutulmamasını sağlamaktır.
Konferansta, Vietnam'dan bir yapay zeka projesi olan Enfarm'ın onurlandırılması dikkat çekti. Bu akıllı toprak sensörü teknolojisi, çiftçilerin gerçek zamanlı toprak verilerini analiz ederek üretimi optimize etmelerine yardımcı olurken, yapay zeka üretimiyle tavsiyelerde bulunuyor.
Enfarm, Vietnam'dan canlı televizyon tartışmasında tanıtılmak üzere seçilen tek proje ve Asya'dan seçilen dört projeden biri. Bu, Vietnam için sadece bir gurur kaynağı değil, aynı zamanda yapay zekanın sadece teknoloji güçlerinin bir oyunu olmadığını, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin üretkenliğini artırmalarına, gıda güvenliğini sağlamalarına ve iklim değişikliğine müdahale etmelerine yardımcı olan güçlü bir araç olduğunu da gösteriyor.
Konferansta Enfarm gibi insani ve sürdürülebilir teknolojilerin yer alması, Fransa cumhurbaşkanının iletmek istediği önemli bir mesaj: Yapay zeka yarışında geride kalmamak için Avrupa'nın sadece teknolojik rekabete odaklanmaması, aynı zamanda iklim değişikliği ve gıda güvenliği gibi büyük insanlık sorunlarının çözümünde de öncülük etmesi gerekiyor.
Aynı zamanda Avrupa'nın, yapay zekanın çığır açıcı çözümler getirebileceği ve daha sürdürülebilir bir dünya inşasına katkıda bulunabileceği Güney Yarımküre'deki genç ve dinamik ekonomilerle de iş birliği yapması gerekiyor.
Yapay zekanın etkisine ilişkin farkındalığı artırmak
11 Şubat'ta (Paris saatiyle) düzenlenen Yapay Zeka Eylem Zirvesi'nde 61 ülke, "açık, kapsayıcı ve etik" bir yapay zeka konusunda ortak bir bildiri kabul etti. Bildiride, yapay zeka ve enerjinin ilk kez çok taraflı bir bağlamda ele alındığı vurgulandı ve yapay zekanın işgücü piyasası üzerindeki etkisine ilişkin farkındalığın artırılması çağrısı yapıldı.
Ülkeler ayrıca erişilebilirliği artırırken güvenliği, güveni ve sürdürülebilir yapay zeka gelişimini teşvik etmek için yapay zeka yönetişimini koordine etme, tekelleşmeyi önleme taahhüdünde bulundu.
[reklam_2]
Source: https://tuoitre.vn/hoi-nghi-thuong-dinh-toan-cau-ve-ai-khi-chau-au-doi-mat-voi-thach-thuc-20250213063059075.htm
Yorum (0)