Bir kullanıcıyı kaydeden bir çerezi gösteren resim
Çerezler, yıllardır çevrimiçi deneyimleri izlemenin ve kişiselleştirmenin temelini oluşturuyordu. Ancak kullanıcılar gizlilik konusunda giderek daha fazla endişe duymaya başladıkça, Safari, Firefox ve yakında Chrome gibi büyük tarayıcılar üçüncü taraf çerezlerini kullanımdan kaldırıyor.
Ancak işletmelerin, reklamverenlerin ve e-ticaret platformlarının kullanıcı davranışlarını anlama ihtiyacı devam ediyor. Bu da yeni izleme teknolojilerinin önünü açıyor.
Çerezlerden kaçının, yeni "uzmanlarla" tanışın
Çerezler, 1994 yılında Netscape'te çalışırken programcı Lou Montulli tarafından icat edildi ve asıl amacı web sitelerinin alışveriş sepetlerini ve kullanıcı deneyimini hatırlamasına yardımcı olmaktı. Yıllar içinde çerezler, çevrimiçi reklamcılığın "omurgası" haline geldi: oturum açma bilgilerini hatırlamaktan, ürün önermeye ve kullanıcı profilleri oluşturmak için birden fazla web sitesindeki davranışları izlemeye kadar.
Ancak çerezler de tartışmalıdır . Kullanıcılar, internetteki her hareketin kaydedilip üçüncü taraflara satılabileceğinin giderek daha fazla farkına varıyor. Örneğin, bir e-ticaret platformunda spor ayakkabı aradıktan sonra ayakkabı reklamlarının sizi Facebook, YouTube ve çevrimiçi gazetelerde "kovalaması" gibi yeniden pazarlama kampanyaları can sıkıcıdır.
Çerezler giderek daha az kullanışlı hale geldikçe yeni teknolojiler ortaya çıkıyor. Parmak izi buna bir örnek: Bu sistem, cihaz, tarayıcı, ekran çözünürlüğü ve hatta yüklü yazı tipleri hakkında veri toplayarak neredeyse benzersiz bir "dijital parmak izi" oluşturuyor.
Bir diğer yöntem ise Facebook ve Google'da popüler olan piksel izlemedir. Bu yöntem, bir e-postayı açıp açmadığınızı, bir bağlantıya tıklayıp tıklamadığınızı veya bir satın alma işlemi yapıp yapmadığınızı izler. Mobil cihazlarda ise Apple'ın IDFA ve Google'ın GAID'i, reklamcılık için önemli tanımlayıcılar haline gelmiştir.
Bu teknolojilerin , çerezler gibi kullanıcıların "silmesinin" daha zor olması gibi bir avantajı var. Ancak bu aynı zamanda gizliliğin daha kırılgan hale gelmesi anlamına geliyor çünkü dijital izler, siz farkında olmadan sizi her yerde takip ediyor.
Gizliliğin "çerez sonrası" geleceği
Kamuoyunun ve düzenlemelerin baskısı altında teknoloji şirketleri, tasarımın başından itibaren gizliliği ön planda tutan "gizlilik öncelikli" bir modele geçmek zorunda kalıyor.
Google, Chrome'un ayrıntılı davranışlar yerine yalnızca ilgi çekici konu gruplarını (örneğin teknoloji, spor, seyahat ) paylaşmasına olanak tanıyan Konular API'sini test ediyor. Apple, uygulamaların kullanıcıları izlemeden önce izin istemesini gerektiren bir Uygulama İzleme Şeffaflığı politikası uyguluyor.
Avrupa'da GDPR, web sitelerinin çerez yerleştirme konusunda şeffaf olmasını zorunlu kılarken, ABD'de CCPA, insanlara verileri üzerinde daha fazla kontrol sağlıyor. Bu adımlar tüm reklamcılık sektörünü değiştiriyor.
Vietnam'da da etki giderek belirginleşiyor. Çerezlere yoğun şekilde bağımlı olan e-ticaret platformları, çevrimiçi gazeteler ve reklam işletmeleri zorluklarla karşılaşacak: Üçüncü taraf verilerine artık kolayca erişilemeyecek, yeniden pazarlama kampanyaları daha az etkili olacak.
Birçok işletme, müşterilerden kayıt, işlem ve müşteri hizmetleri aracılığıyla toplanan veriler olan birinci taraf verilerine yatırım yapmak zorunda kalıyor. Aynı zamanda, büyük platformlardaki (Google, Facebook, TikTok) sunucu tarafı izleme veya reklam ekosistemleri gibi yeni çözümlerden yararlanmayı da öğrenmeleri gerekiyor.
Vietnam'lı kullanıcılar için "önce gizlilik" bir güvenlik duygusu yaratıyor ancak aynı zamanda şu soruyu da gündeme getiriyor: Gerçekten nasıl korunduğumuzu anlıyor muyuz, yoksa bu sadece izleme biçimindeki bir değişiklik mi?
Kaynak: https://tuoitre.vn/khi-cookie-dan-bien-mat-cong-nghe-theo-doi-nao-se-thay-the-20250919114249788.htm
Yorum (0)