İnsanların metallerin ne zaman tükeneceği konusu tartışmalıdır çünkü bu, büyük derinliklerden madencilik yapabilme ve geri dönüşüm gibi birçok faktöre bağlıdır.
İnsanlar mineralleri yenilenebileceklerinden daha hızlı çıkarıyor ve kullanıyor. Fotoğraf: Christoph Schaarschmidt
Jeolojik süreçlerin mineral yataklarının oluşması binlerce, hatta milyonlarca yıl sürer. Ancak insanlar, mineralleri yenilenebileceklerinden daha hızlı çıkarıp kullanmaktadır. IFL Science'ın 16 Ağustos tarihli haberine göre, hala tartışmalı olan bazı tahminlere göre, bazı metallerin rezervleri 50 yıldan kısa sürede tükenebilir.
Demir, Dünya kabuğunda en bol bulunan dördüncü elementtir; ancak çoğu hâlâ yerin derinliklerinde gömülüdür ve yalnızca küçük bir kısmı demir cevheri olarak erişilebilir durumdadır. Uzmanlar, 2022 yılında Dünya'nın yaklaşık 180 milyar ton ham demir cevheri içerdiğini ve toplam içeriğinin yaklaşık 85 milyar ton olduğunu tahmin ediyor. Bu çok gibi görünse de, sonsuza dek sürmeyecek.
Amerikalı çevre analisti Lester Brown, 2008 tarihli Plan B 3.0: Medeniyeti Kurtarmak İçin Seferberlik kitabında demir cevherinin 2062 yılına kadar tükenebileceğini yazdı. Ayrıca, kurşun ve bakır gibi diğer önemli mineral kaynaklarının da önümüzdeki on yıllarda tükenebileceğini savundu.
Brown, "Madencilikte yıllık %2 büyüme varsayıldığında, USGS'nin ekonomik olarak geri kazanılabilir rezervlere ilişkin verilerine göre, dünyada 17 yıllık kurşun, 19 yıllık kalay, 25 yıllık bakır, 54 yıllık demir cevheri ve 68 yıllık boksit (bir tür alüminyum cevheri) rezervi bulunmaktadır" diye yazıyor.
Ancak bu iddia tartışmalıdır. Diğer çalışmalar, metal tükenmesi olasılığının Brown'ın tahmininden önemli ölçüde daha düşük olduğunu göstermiştir. Ayrıca, insanlar demir ve çelik gibi ilgili malzemeleri geri dönüştürebilir, bu da Dünya kabuğundaki rezervlerin tamamının mevcut olmadığı anlamına gelir.
Utrecht Üniversitesi uzmanı Theo Henckens'in 2021'de Science Direct dergisinde yayınlanan araştırmasına göre, 100 yıl içinde tamamen tükenme riski taşıyan ana metal bakır. 100-200 yıl içinde tükenmesi muhtemel diğer altı mineral ise antimon, altın, bor, gümüş, bizmut ve molibden. Ayrıca, 200-1.000 yıl içinde tükenmesi muhtemel dokuz mineral ise indiyum, krom, çinko, nikel, tungsten, kalay, renyum, selenyum ve kadmiyum.
Diğer bilim insanları , mineral tükenmesinin büyük bir endişe kaynağı olmadığını söylüyor. Bazıları, insanların Dünya'nın mineral kaynaklarının henüz yüzeyini kazdığına inanıyor. Maden yataklarının çoğu Dünya kabuğunun sadece 300 metre altında bulunuyor, ancak çok daha derinlerde de bulunabilirler.
Teknoloji gelişmeye devam ettikçe, insanların bu derin rezervlere erişmesi mümkün. Ancak asıl soru, bunların gezegene veya insanlara zarar vermeden çıkarılıp çıkarılamayacağı.
Cenevre Üniversitesi Yer Bilimleri Bölümü profesörü Lluis Fontboté, "Dünya'nın içinde bulunan mineral kaynakları, rezervlerle -yani tanımlanmış, miktarı belirlenmiş ve ekonomik olarak çıkarılabilen mineral kaynaklarının bir kısmıyla- karıştırılmamalıdır. Bazı çalışmalar, mevcut toplam kaynakların çok küçük bir kısmını oluşturan rezervlere dayanarak kıtlık öngörüyor," dedi. Fontboté ayrıca, buradaki asıl sorunun kaynak tükenmesi değil, madencilik faaliyetlerinin çevresel ve sosyal etkileri olduğunu da ekledi.
Thu Thao ( IFL Bilim'e göre)
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı
Yorum (0)