Kaydedilen tarihteki ilk öpüşmenin tarihi yaklaşık 5.000 yıl öncesine dayanıyor.

Hindistan, dünyaya seks, erotizm ve hayattaki duygusal doyum üzerine yazılmış eski bir Sanskritçe metin olan Kama Sutra'yı vermiş olabilir; ancak ülke artık insanlığın kaydedilmiş en eski öpücüğünün doğum yeri olarak kabul edilmiyor.

Yeni bir araştırma, ilk insan öpüşmesinin günümüzde Irak ve Suriye'yi de kapsayan antik Mezopotamya'da gerçekleştiğini öne sürüyor.

Science dergisinde 18 Mayıs'ta yayınlanan bilimsel bir makaleye göre, en azından MÖ 2500'lü yıllarda eski Mezopotamya'da öpüşmenin kanıtları mevcut. Ayrıca, öpüşmenin ağız hastalıklarını yayabileceğine dair kanıtlar da mevcut.

Kaydedilen tarihteki ilk öpücük yaklaşık 5.000 yıl öncesine dayanıyor - 1 — Romantik öpüşmenin kanıtları Orta Doğu'da antik çağlara kadar uzanıyor. (İllüstrasyon: British Museum.)

Araştırma, öpüşmenin en eski kanıtının MÖ 1500 civarında günümüz Hindistan'ından geldiğine dair önceki analizleri çürütüyor.

Aile içinde samimi öpüşme, zaman ve mekan fark etmeksizin insanlar arasında yaygın bir olay gibi görünse de, cinsel uyarım uyandıran romantik öpüşmeler toplumda yaygın bir eylem olarak kabul edilmez. Bu nedenle, bu öpüşme çoğu antik kültürde ilgi odağı olmuştur.

Mezopotamya dönemine ait erken metinlerde bile öpüşme, erotik eylemlerle bağlantılı olarak anlatılır.

Danimarka, Kopenhag'daki Kopenhag Üniversitesi'nden Dr. Troels Pank Arboll ve Oxford Üniversitesi'nden Dr. Sophie Lund Rasmussen, Science dergisinde yayınlanan bir makalede, "MÖ 1800 civarına ait iki metinde öpüşmekten ayrıntılı olarak bahsediliyor. Birinde, evli bir kadının kocası dışındaki bir erkek tarafından öpülerek neredeyse baştan çıkarıldığı anlatılıyor. Bir diğerinde ise evli olmayan bir kadının bir erkekle öpüşmekten ve cinsel ilişkiye girmekten kaçınacağına yemin ettiği belirtiliyor," diye yazıyor .

Çalışmada ayrıca cinsel çağrışımlar içeren romantik öpüşmenin, iki potansiyel eş arasındaki uyumu değerlendirmenin ve bir çift arasındaki bağ ile cinsel uyarılmayı göstermenin bir yolu haline geldiği bulundu.

Öpüşme diğer hayvanlarda da görülür. Örneğin şempanzeler, romantik cinsel duyguları başlatmak için ağız öpücüklerini, sosyal ilişkileri yönetmek için de sosyal öpücükleri kullanırlar.

Bilim insanları, şempanzelerin en yakın yaşayan akrabaları olmaları nedeniyle, öpüşmenin insan atalarımızda ortaya çıkışının ve evriminin kanıtı olabileceğini söylüyor.

Ancak öpüşmenin romantik, sosyal ve cinsel rollerinin yanı sıra, ne yazık ki Herpes simpleks virüsü 1 (HSV-1) gibi oldukça bulaşıcı bir enfeksiyon olan bazı patojenlerin de yayılmasına yol açabildiği biliniyor.

Antik metinlerde bu'shanu adı verilen bir hastalıktan bahsedilmektedir. Araştırmacılar, bu ismin HSV-1'e atıfta bulunabileceğini söylüyor.

Ancak gerçekte, eski Mezopotamyalılar hastalıklara farklı bir bakış açısına sahipti ve öpüşmeyi hastalıkların yayılmasından sorumlu tutmuyordu. Ancak, düzenli öpüşmeyi engelleyen bazı kültürel ve dini faktörler, farkında olmadan mikropların yayılmasını azaltıyordu.

Yorum (0)