Güne sağlık haberleriyle başlayan okuyucularımız ayrıca şu makaleleri de okuyabilirler: Kırmızı göz tedavisinde Vietnam kişnişi kullanmak, kullanmalı mı, kullanmamalı mı?; Her gece uyumak için gereken zamanla ilgili yeni keşif ; Sağlıklı gözleri korumak için sahip olunması gereken 4 şey ...
Kalbiniz için harika bir şey keşfedin
Yeni bir araştırmaya göre, gülmek kalbiniz için en iyi ilaç olabilir. Haftada sadece iki kez gülmek bile kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Yapılan araştırmalar, gülmenin kalp dokusunun genişlemesine yardımcı olarak ve vücuttaki oksijen dolaşımını artırarak kalp sağlığına olumlu etki ettiğini gösteriyor.
Bu bulgular, gülmenin özellikle koroner arter hastalığı olan hastalarda kalp hastalıkları için umut verici bir tedavi olabileceğini düşündürmektedir.
Gülmek kalbiniz için en iyi ilaç olabilir.
Koroner arter hastalığı, kalbe kan taşıyan atardamarlarda plak birikmesiyle ortaya çıkar.
Çalışmaya koroner arter hastalığı olan, yaş ortalaması 64 olan 26 katılımcı dahil edildi.
Üç aylık bir süre boyunca katılımcılar iki gruba ayrıldı: Bir grup haftada iki kez bir saatlik komedi şovları izledi. Diğer grup ise belgeseller izledi.
Sonuçlar şaşırtıcıydı: 12 haftalık denemenin sonunda komedi grubunun kardiyovasküler sağlıklarında önemli bir iyileşme görüldü.
Kalbin oksijen pompalama yeteneğini ölçen testler, kardiyovasküler sistemin aktivitesinin %10 arttığını gösterdi . Okuyucular, bu makale hakkında daha fazla bilgiyi 31 Ağustos'ta sağlık sayfasında okuyabilirler.
Pembe göz tedavisinde Vietnam kişnişi kullanmak doğru mudur, yanlış mıdır?
Pembe göz vakalarının giderek artmasıyla birlikte, birçok kişi Vietnam kişnişini gözlere buharda pişirmenin veya tuzla dövüp göze sürmenin pembe göz tedavisinde etkili olabileceğine inanıyor. Ancak uzmanlara göre, bu tedavi yöntemi Doğu tıbbında kayıtlı değil.
Tıp ve Eczacılık Üniversitesi Hastanesi - Kampüs 3 Gündüz Tedavi Ünitesi Başkanı Uzman Doktor 2 Huynh Tan Vu, pembe gözün (veya konjonktivitin), göz küresinin yüzeyindeki şeffaf zarın (göz akı) ve göz kapaklarının konjonktivasının iltihaplanması sonucu ortaya çıktığını söyledi. Hastalık her yaştan insanda görülebilir: çocuklar, yetişkinler ve yaşlılar. Hastalık kolayca yayılır ve yazdan sonbahar sonuna kadar salgına dönüşebilir.
Kişinin gözünde pembelik ve şişlik vardır.
Pembe göz %65-90 oranında Adenovirüs veya streptokok, stafilokok, pnömokok vb. bakterilerden kaynaklanır. Pembe göz, enfekte bir kişiyle solunum yolu, tükürük, eller, bardaklar, havlular, lavabolar vb. yoluyla doğrudan temas yoluyla hızla yayılır.
Sıcak hava yağmura dönüşür, yüksek nem, tozlu ortam, yetersiz hijyen ve kirli su kaynaklarının kullanımı da pembe gözün gelişip salgın haline gelmesi için elverişli koşullardır. Ofisler, sınıflar ve halka açık alanlar, hastalığın hızla yayıldığı ortamlardır. Pembe göz, birbirine bakıldığında bulaşıcı değildir. Bu makalenin bir sonraki içeriği 31 Ağustos'ta sağlık sayfasında yayınlanacaktır.
Her gece ne kadar uykuya ihtiyacınız olduğuna dair yeni bulgular
Psikosomatik Tıp akademik dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, birkaç gün uyku eksikliğinin ve hafta sonu uyku açığının kapatılmasının bile zararlı etkilerden kaçınamayacağını gösteriyor.
Buna göre, günde 5-6 saat uyumak sağlıklı olmak için yeterli değil, her gece 8 saat uyumanız gerekiyor . 1-2 gece bile uykusuz kalmanın kalp atış hızı ve kan basıncı üzerinde olumsuz etkisi olacak ve "telafi" edilemeyecektir.
Haftada 6 saat uyuyup hafta sonu bu uykuyu telafi etmek bile zararlı etkileri ortadan kaldıramıyor.
ABD'deki Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'ndeki bilim insanlarının yaptığı araştırmaya, 20-35 yaşları arasında 15 erkek katılmış ve 10 gün boyunca şu şekilde izlenmişler:
Katılımcılar ilk 3 gece boyunca gecelik en fazla 10 saat uyudular. Sonraki 5 gece boyunca uyku sürelerini gecelik 5 saatle sınırladılar, ardından 2 toparlanma gecesi geçirdiler ve gecelik en fazla 10 saat uyudular.
Araştırmacılar, katılımcıların kalp atış hızını ve kan basıncını her iki saatte bir ölçtüler. Hem kalp atış hızının hem de kan basıncının her gün arttığını ve iyileşme döneminin sonunda başlangıç seviyelerine dönmediğini buldular.
Bu, kısa süreli uykusuzluk ve ardından iki gece iyi uykunun bile geç saatlere kadar ayakta kalmanın neden olduğu yüksek tansiyon ve kalp atış hızını azaltmaya yetmediği anlamına geliyor. Bu makalenin devamını okumak için güne sağlık haberleriyle başlayalım !
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı
Yorum (0)