Hastane ortamında tıbbi muayene, tedavi ve hasta bakımı kaçınılmaz olarak atık üretir. Ancak, normal evsel atıkların aksine, tıbbi atıklar bulaşıcı patojenler, kesici aletler, toksik kimyasallar veya ilaç bileşenleri gibi tehlikeli elementler içerebilen özel bir atık grubu olarak sınıflandırılır.
Tıbbi atıklar, titizlikle yönetilmezse tehlikeli bir enfeksiyon kaynağı haline gelir, sağlık personelinin, hastaların ve toplumun sağlığını doğrudan tehdit eder ve ciddi çevre kirliliğine yol açar. Tıbbi atık yönetiminin tüm sürecinde, üretimden son işleme kadar, üretimin kaynağında gerçekleştirilen ilk sınıflandırma aşaması, tüm sistemin başarısını belirleyen "anahtar" faktör olarak kabul edilir.

Tehlikeli tıbbi atıklar kaynağında sınıflandırılır. Fotoğraf: Minh Ngoc
Çapraz bulaşma riski ve yanlış sınıflandırmanın maliyet yükü
Tıbbi atık yönetimindeki en büyük risk "çapraz bulaşma"dır. Bu risk, bulaşıcı atıkların ayrı tutulmadığı kaynakta (hasta odası, işlem odası veya laboratuvar gibi) ortaya çıkar.
Kan lekeli tek bir gazlı bez parçası (bulaşıcı atık) yanlışlıkla kağıt ve kartonların (genel atık) bulunduğu bir çöp kutusuna atılsa bile, o çöp kutusundaki tüm atık miktarı anında bulaşıcı atık olarak kabul edilir. Sonuç olarak, tehlikeli tıbbi atık hacmi katlanarak artar.
Bu durum, bulaşıcı atıkların arıtılmasının (sterilizasyon, yakma gibi) maliyetinin normal atık arıtımından kat kat fazla olması nedeniyle büyük bir ekonomik israfa yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda zaten aşırı yüklenmiş olan arıtma sistemine de yük bindiriyor. Daha da tehlikelisi, bu karmaşa, hemşirelerin ve çöp toplayıcılarının uygun koruyucu önlemler almadan yanlışlıkla patojenlerle temas etmesine ve topluma hastalık yayma riskini artırmasına neden oluyor.
Kaynakta uygun şekilde ayırma: Güvenlik koruması için zorunlu bir gereklilik
Çapraz enfeksiyon riskini önlemenin ve maliyetleri optimize etmenin tek çözümü, tıbbi atıkların bertaraf sırasında titizlikle ve doğru bir şekilde sınıflandırılmasıdır. Bu, belirleyici olan ilk ve en önemli adımdır.
Sağlık Bakanlığı'nın 26 Kasım 2021 tarihli 20/2021TT/BYT Genelgesi uyarınca, sağlık tesislerinde, sağlık personeli ve hasta yakınlarının kimliklerini tespit edebilmeleri ve uymaları için, belirgin renklere sahip özel çöp kutuları sistemi bulunmalıdır:
Sarı kutu: Bulaşıcı atıkların (pamuk, bandaj, gazlı bez, eldiven... kan veya hasta salgılarıyla kirlenmiş) atılması için kullanılır.
Mavi çöp kutusu: Genel atıklar, evsel atıklar (patojen içermeyen kağıtlar, ilaç kutuları, su şişeleri, plastik poşetler gibi) atılmak için kullanılır.
Siyah çöp kutusu: Tehlikeli ancak bulaşıcı olmayan atıklar (piller, floresan ampuller, bazı kimyasallar, son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar gibi) için kullanılır.
Delinmeye dayanıklı kutu (Emniyet kutusu): Özellikle keskin cisimlerin (iğne, neşter, kırık cam gibi) taşınması sırasında mutlak güvenliği sağlamak için kullanılır.
Atıkların doğru şekilde ayrıştırılması sorumluluğu yalnızca temizlik personeline veya hemşirelere ait değildir. Bu sorumluluk, işlemleri doğrudan gerçekleştiren ve atık oluşturan doktorlar, hemşireler ve teknisyenlerle başlar. İğneyi doğru emniyet kutusuna koymak veya kanlı gazlı bezi doğru sarı çöp kutusuna atmak gibi küçük bir eylem, meslektaşların, hastaların ve toplumun güvenliğini koruma konusunda profesyonelliğin ve farkındalığın bir göstergesidir.
İlginizi çekebilecek diğer videoları izleyin:
Kaynak: https://suckhoedoisong.vn/quan-ly-chat-thai-y-te-then-chot-tu-khau-phan-loai-tai-nguon-169251104212347609.htm






Yorum (0)