UNICEF, iklim değişikliği nedeniyle dünya genelinde yaklaşık 1 milyar çocuğun aşırı derecede yüksek risk altında olduğunu bildiriyor. (Kaynak: UNICEF) |
Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Komitesi, iklim değişikliğiyle mücadelede çocukların kapasitesini artırmak amacıyla Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni güncelledi.
Komite, ilk kez çocukların temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkını teyit etti.
Komisyon, yayınladığı rehber belgesinde, iklim krizi de dahil olmak üzere çevresel bozulmanın "çocuklara yönelik sistematik bir şiddet biçimi" olduğunu savunuyor. Ayrıca, özellikle iklim değişikliğine odaklanan en son çevre hakları da dahil olmak üzere, belirli bir konu veya hukuk alanının çocuk haklarını nasıl etkilediğine dair yasal rehberlik de sağlıyor.
Buna göre, devletlerin yalnızca çocukların haklarını doğrudan zararlardan koruma sorumluluğu değil, aynı zamanda bugün yapılan veya yapılmayan eylemlerden kaynaklanan öngörülebilir gelecekteki çocuk hakları ihlallerinden de hesap verme sorumluluğu bulunmaktadır.
Ayrıca devletler, hem sınırları içinde hem de sınırları dışında meydana gelen çevresel zararlardan sorumlu tutulabilirler.
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni onaylayan ülkelerin, fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçilmesi, hava kalitesinin iyileştirilmesi, temiz suya erişimin sağlanması ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi konularda acilen harekete geçmeleri gerekiyor.
Kılavuzda ayrıca çevresel kararlar alınırken çocukların görüşlerinin dikkate alınması gerektiği açıkça belirtiliyor ve çevre eğitiminin önemli rolü vurgulanıyor.
BM İnsan Hakları ve Çevre Özel Raportörü David Boyd, yeni yönergelerin her çocuğun temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünyada yaşama hakkının tanınması yolunda "önemli bir adım" olduğunu söyledi.
" Hükümetlerin şimdi bu ilham verici sözlere hayat vermek için küresel çevre krizini ele almak üzere acilen harekete geçmeleri gerekiyor" diye vurguladı.
Kılavuz İlkeler, Birleşmiş Milletler Üye Devletleri, uluslararası ve bölgesel örgütler, ulusal insan hakları kurumları, sivil toplum örgütleri ve çocukların kendileriyle yapılan kapsamlı istişareler de dahil olmak üzere küresel ve kuşaklar arası etkileşimin sonucudur.
1989 yılında Birleşmiş Milletler'e üye olan ABD dışındaki tüm ülkeler, yaşama hakkı, korunma hakkı, gelişme hakkı ve katılım hakkı olmak üzere dört grup hakkı belirleyen Çocuk Haklarına Dair Uluslararası Sözleşme'yi onayladı.
[reklam_2]
Kaynak
Yorum (0)