
Korea Times'a göre, yapay zekanın (YZ) hızla gelişmesi, İngilizcenin küresel iletişimdeki rolü hakkında tartışmalara yol açıyor. Yapay zeka çeviri araçları daha hızlı ve daha doğru hale geldikçe, bazıları İngilizce öğrenmenin öneminin azaldığını savunuyor.
Ancak uzmanlar, özellikle dijital devrimin sunduğu fırsatları tam olarak kavramak isteyenler için bu bakış açısının basitleştirici olduğu konusunda uyarıyor. Yapay zekâ medyanın çehresini değiştirirken, İngilizce yeterliliğinin uzun vadeli değeri her zamanki kadar önemli olmaya devam ediyor.
Bu avantajın temelinde, yapay zeka sistemlerine güç veren veriler yatmaktadır. Günümüzde üretken yapay zeka modelleri için kullanılan eğitim verilerinin yaklaşık %90'ının İngilizce içerikli olduğu tahmin edilmektedir.
Bu, yapay zeka sistemlerinin birçok dili idare edecek şekilde tasarlanmış olmasına rağmen, yine de İngilizce'de en iyi şekilde çalıştığı ve en doğal şekilde yanıt verdiği anlamına geliyor.
En son teknik araçların ve araştırmaların çoğu İngilizce olarak yayınlanıyor ve gelişmiş yapay zeka özellikleri genellikle bu dilde iletişim için optimize ediliyor.
VAIV Şirketi (Kore) CEO'su Kim Kyeong-seo, "Daha da önemlisi, yapay zeka sistemleri İngilizce yapılarıyla düşünmeye alışkındır. Başka bir deyişle, yapay zeka, dili genel İngilizce dilbilgisi, cümle yapısı ve mantığına göre işleme ve üretme eğilimindedir ve bu da iyi İngilizce becerilerine sahip kişilere açık bir avantaj sağlar," dedi.
Yapay zekânın İngilizceye olan yatkınlığı yalnızca teknik bir sınırlama değil, aynı zamanda diğer dilleri nasıl ele aldığını etkileyen derin bir dilsel sınırlamadır. Araştırmalar, yapay zekâ modellerinin genellikle İngilizceyi tercih ettiğini ve bu durumun diğer dillerde doğal olmayan çıktılara yol açtığını göstermektedir.
Aslında bu modeller hedef dile çevrilmeden önce İngilizce "düşünüyor" ve bu da yanıtın kalitesini ve nüansını etkiliyor.
Gwangju Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nden akademisyen Kim Kyung-joong, "Yapay zeka temel dil engellerini aştı, ancak yapay zekayla konuşmanın bir insanla konuşmak kadar doğal olduğunu hâlâ düşünmüyoruz," dedi. "Bu yüzden öğrencilerimi hâlâ İngilizce öğrenmeye teşvik ediyorum," diye ekledi.
Eğitimciler bu dilsel asimetrinin İngilizceye olan ihtiyacı azaltmadığını, ancak kullanım biçimini kökten değiştirdiğini savunuyorlar.
Kore Yapay Zeka Eğitimi Derneği Başkanı Prof. Moon Hyung-nam şunları söyledi: "İngilizce yeterliliği, kullanıcıların yapay zekayı daha doğru bir şekilde yönlendirmesine, yaptığı işi değerlendirmesine ve gerektiğinde hataları düzeltmesine olanak tanır. Yapay zekanın sunduğu birçok olanakla birlikte, İngilizce okuma ve anlama becerisi daha da önemli hale geliyor."
Profesör Moon, yapay zeka çağının kullanıcıları iki gruba ayırdığını vurguladı: Sadece yapay zekaya güvenenler ve teknolojiyi aktif olarak kullananlar: "Yapay zeka çevirisini daha doğal olacak şekilde nasıl ayarlayacağını bilenler, sadece ham yapay zeka çıktısını kullananlara göre çok daha yüksek kaliteli sonuçlar elde edebilir."
Profesör Moon'a göre İngilizce artık sadece bir iletişim aracı değil, yapay zeka ile etkili iş birliği için olmazsa olmaz bir dil haline geldi.
"Yapay zekâ sayesinde, İngilizce bilmemenin rekabette dezavantaj anlamına geldiği günler geride kaldı. Ancak yalnızca İngilizceyi iyi anlayanlar yapay zekânın gücünden tam olarak yararlanabilir. Bu nedenle, İngilizce öğrenmenin amacı iletişimden, A aracılığıyla küresel düşünme becerileri geliştirmeye kayacak," dedi.
Kaynak: https://baovanhoa.vn/nhip-song-so/trinh-do-tieng-anh-con-quan-trong-trong-ky-nguyen-ai-khong-181656.html






Yorum (0)