1999'da Wall Street, geleceğin anahtarını bulduğuna inanıyordu. Sihirli kelime ".com"du. Geliri olmayan, sadece "tıklama" alan şirketlerin değeri milyarlarca dolardı.
Analistler, sorunsuz ve tamamen dijitalleşmiş bir dünya vizyonu çizdiler. Sonra gerçekler ortaya çıktı. Mart 2000 ile Ekim 2002 arasında patlayan dot-com balonu, 5 trilyon dolarlık piyasa değerini yok etti ve bir nesil yatırımcıya acı dolu dersler bıraktı.
Çeyrek asır sonra, bu yılın Temmuz ayında, tarih yine kapımızı çalıyor gibi görünüyor. Ama bu sefer sihirli kelime "Yapay Zeka" oldu.
Grafik çipi devi Nvidia'nın dünyada 4.000 milyar dolarlık piyasa değerini aşan ilk şirket olması, büyük bir partinin "başlangıç atışı"ydı. Tüm Wall Street yapay zeka çılgınlığına kapılmıştı. Microsoft, Google ve Meta gibi hisse senetleri benzeri görülmemiş seviyelere ulaştı. S&P 500 endeksi yeni rekorlar kırmaya devam etti. Ancak bu coşkulu sahnenin ortasında, yatırım devi Apollo Global Management'ın etkili baş ekonomisti Torsten, kalabalığın üzerine soğuk su döktü.
Finans çevrelerinde hızla yayılan keskin bir analizde, endişe verici bir sonuca varıyor: "1990'lardaki teknoloji balonuyla, günümüzdeki yapay zeka balonu arasındaki fark, S&P 500 endeksindeki ilk 10 şirketin, 1990'lardakine kıyasla bugün önemli ölçüde daha fazla aşırı değerli olmasıdır."
Slok'un uyarısı duygusal değil. Herkesin durup düşünmesini sağlayacak bir tabloya dayanıyor.
Yapay Zeka Fiyatlandırma Balonu: Wall Street Tüm Piyasayı Mükemmel Bir Oyuna Yatırdığında
Apollo Global'ın görünüşte basit bir finansal tablosu, Wall Street'te giderek büyüyen heyecanın ürkütücü bir portresini çiziyor. Apollo'nun baş ekonomisti Torsten, S&P 500'deki en büyük 10 şirketin ileriye dönük fiyat-kazanç (F/K) oranını diğer 490 şirketle karşılaştırdı. Bu önemli metrik, yatırımcıların bir şirketin geleceğine ne kadar güvendiğini yansıtıyor: F/K oranı ne kadar yüksekse, beklentiler de o kadar yüksek oluyor.
Tablonun sonuçları çarpıcı. Bu yıl, iki şirket grubu arasındaki fark, 2000 yılındaki dot-com balonunun zirvesindeki farkı aştı. Bu, yatırımcıların Nvidia, Meta, Microsoft, Apple ve Google gibi devlere, yirmi yıldan uzun bir süre önce Cisco veya AOL'ye duyduklarından çok daha büyük bir iyimserlikle güvendikleri anlamına geliyor.
Bu coşku tehlikeli bir olguyu, yani ani ve çarpık bir yükselişi ortaya çıkarıyor. S&P 500 ilk bakışta sağlıklı görünse de, daha yakından bakıldığında piyasanın neredeyse tüm kazançlarının bir avuç lider teknoloji hissesinden geldiği ortaya çıkıyor. Diğer 490 şirket ise neredeyse hiç hareket etmedi. Başka bir deyişle, tüm ABD borsasının ve beraberinde milyonlarca emeklilik hesabının, yatırım fonunun ve hane halkı servetinin kaderi bir avuç şirkete bağlı.
Peki ya Nvidia gibi biri beklenenden düşük kazançlar açıklarsa? Beklentilerin zaten tavan yaptığı bir piyasada, bu gruptan gelecek en ufak bir hareket bile Wall Street'i darmadağın edebilir.

Her şeyin başladığı yer: OpenAI'nin ChatGPT'si Kasım 2022'de kullanıma sunuluyor (Fotoğraf: MauriceNorbert/Alamy).
Elbette, birçok kişi "bu sefer farklı" diyecektir ve haklılar. Günümüzün teknoloji devleri artık dot-com döneminin "iyi fikir ama para yok" girişimleri değil. Her çeyrekte on milyarlarca dolar kâr elde eden makineler. Microsoft ve Google'ın sağlam nakit akışları var. Nvidia, bir GPU üreticisi olmanın ötesine geçerek küresel yapay zeka devriminin vazgeçilmez donanım platformu haline geldi. 1999'a kıyasla, bu şirketler grubunun finansal temeli kat kat daha güçlü.
Ancak Torsten'ın uyarısı tam da burada önem kazanıyor. Sorun, yapay zeka şirketlerinin kârlı olmaması değil, Wall Street'in onları sanki gelecek mükemmelmiş gibi fiyatlandırması. Yapay zekanın yalnızca üretkenliği artırmakla kalmayıp trilyonlarca dolar tasarruf sağladığı, yıllarca katlanarak büyümeyi sürdürdüğü ve Silikon Vadisi'nin tüm güzel vaatlerini yerine getirdiği bir gelecek.
Ancak finans tarihi, hiçbir şeyin sonsuza dek yükselmediğini göstermiştir. İster gerçek kârlarla ister salt beklentilerle körüklenmiş olsun, her balonun bir sınırı vardır. Beklentiler gerçekliği biraz bile aştığında, piyasa ütopik hayal için ödediği bedeli nasıl geri alacağını her zaman bilir.
Yapay Zeka Altına Hücumunun Psikolojisi
2025 ile 1999 arasındaki psikolojik benzerlikler çarpıcı. Bugün her CEO, tıpkı şirketlerin yirmi yıl önce yatırımcı çekmek için isimlerine ".com" eklemeye çalışması gibi, kazanç görüşmelerinde "yapay zeka stratejisinden" bahsetmek zorunda hissediyor.
Hisse senetleri, yapay zekanın ekonomiye sağlayacağı gerçek gelir ve kârdan ziyade, yapay zekanın potansiyeli ve hikayesine dayanarak yükseliyor. Piyasada bir fırsatı kaçırma korkusu (FOMO) yaygın. Yatırımcılar Nvidia'nın olağanüstü kazançlarına bakıp oyunun dışında kalamayacaklarını düşünüyorlar.
Wall Street, yapay zekayı sihirli, risksiz ve sınırsız bir teknolojiymiş gibi fiyatlıyor; sonsuz kârlar üreten bir makine. Ancak bu halenin altında, yatırımcıların gözden kaçırmış olabileceği bir dizi potansiyel belirsizlik yatıyor.
Öncelikle, politika riskleri mevcut. Yapay zeka, iş piyasasından ulusal güvenliğe kadar her alanda yaygınlaştıkça, hükümetler buna seyirci kalmayacak. Yakında daha sıkı düzenlemeler getirilebilir, bu da teknoloji devlerinin gücünü kısıtlayabilir ve yapay zekanın ticarileşme hızını yavaşlatabilir.
Sırada maliyet meselesi var. GPT-4 veya Gemini gibi gelişmiş yapay zeka modellerini geliştirmek ve işletmek sadece pahalı olmakla kalmıyor, aynı zamanda büyük miktarda elektrik ve kaynak tüketiyor. Kârlar tam olarak net olmadığında, yatırım getirisi (YG) sorusu hâlâ havada kalıyor ve bu da birçok uzmanı tereddüte düşürüyor.
Dil modellerinin ikna edici bir şekilde yanlış bilgi ürettiği "yapay zeka yanılsaması" olgusu göz ardı edilemez. Bu durum, sıkı bir şekilde kontrol altına alınmadığı takdirde kötü iş kararlarına, kötü medyaya ve hatta toplumsal huzursuzluğa yol açabilir.
Ve son olarak, benimseme hızı. Piyasa, işletmelerin yapay zekayı her sürece hızla entegre etmesini bekliyor, ancak gerçek daha karmaşık. Etkili yapay zeka uygulaması yapısal değişim, uzun vadeli yatırım ve yetenekli bir iş gücü gerektiriyor; bu da tüm şirketlerin hazır olmadığı bir şey.
Başka bir deyişle, yapay zeka gelecek olabilir, ancak her geleceğin bir bedeli vardır.

Dünya çapındaki büyük şirketler yapay zekaya (YZ) büyük yatırımlar yapıyor (İllüstrasyon: YZ).
Riskli Oyun: Yapay Zeka "Balonunun" İlk Kurbanı Kim Olacak?
Günümüzde yapay zekânın dünyayı değiştireceğinden şüphe duyan çok az kişi var. Asıl soru şu: "Yapay zekâ, internetin yaptığı gibi devrim yaratacak mı?" değil, "Çok geç gelebilecek veya hiç gelmeyecek bir gelecek için bugün ne kadar ödemeye razısınız?"
İşte yatırımcılar için asıl sınav budur.
Tarih, finansal balonların teknolojinin sahte olması nedeniyle patlamadığını defalarca kanıtlamıştır. İnternet dolandırıcılığı yüzünden dot-com'lar çökmedi. Tam tersine, harika fikirler genellikle gerçektir, ancak sorun insanların aşırı sabırsız, aşırı iyimser ve daha gelmeden geleceğe sahip olmak için çok yüksek bir bedel ödemeye istekli olmalarıdır. Beklentiler aşıldığında, ucuz para sıkıştığında, altta yatan teknoloji ne kadar gerçek olursa olsun, balon patlar.
Wall Street, yapay zekanın üretkenliği azaltacağı, trilyonlarca dolarlık değer yaratacağı ve her sektörü değiştireceği mükemmel bir geleceğe güveniyor. Ve bu iyimserlik "makul" göründüğü için, durum daha da tehlikeli. Çünkü gerçekliğin fantezinin kapısını ne zaman kıracağını kimse bilmiyor.
Torsten, "Dünyanın sonu geldi" diye haykıran bir peygamber değil. O, yolun sonunda kırmızı bir uyarı ışığı tutan bir deniz feneri bekçisi: "Buza dikkat edin."
Yapay zeka yükselişini sürdürecek ve Nvidia, Meta, Microsoft, Apple ve Google gibi isimler kesinlikle yarıştan çekilmiş değil. Ancak Wall Street, yapay zeka hayalinin peşinden fren veya paraşüt olmadan koşmaya devam ederse, düşüş düşündüklerinden daha acı verici olacak.
2000 yılında insanlar, internetin finans kurallarını baştan yazacağına inanıyorlardı, ta ki balon patlayana kadar. Bugün de yapay zekâ benzer şekilde yüceltiliyor. Ve tarih, bize eski dersini hatırlatmak için sabırla bir fırsat bekliyor: Teknoloji ne kadar yükselirse yükselsin, yerçekimi sonunda her şeyi yeryüzüne indirecek.
Kaynak: https://dantri.com.vn/kinh-doanh/bong-bong-ai-tren-pho-wall-lap-lai-bi-kich-dot-com-hay-buoc-nhay-vi-dai-20250718000715144.htm
Yorum (0)