Tran Anh Hung ve şef Pierre Gagnaire sette - Fotoğraf: Yapımcı
Tran Anh Hung, güzellik algısının çocukluğunda, annesinin mutfağında "derin köklere sahip olduğunu" söylemişti.
Bu nedenle onun için mutfak , sevgi ve güzelliğin köküne ulaşmanın en ilkel yollarından biridir.
Muon Tich Nhan Gian'ın özünün büyük kısmı diyalogsuz, müziksiz yemek sahnelerinden geliyor; sadece mutfaktan gelen sesler Dodin ve Eugénie'nin ritmiyle harmanlanarak mükemmel bir senfoni yaratıyor.
Dodin ve Eugénie 20 yılı aşkın süredir birlikte yemek pişiriyorlar, bu yüzden hareketleri baleyi andırıyor. Çok fazla kelime bilmeden birbirlerini anlıyor ve yemeği hazırlamak için sürekli çalışıyorlar.
İki başrol oyuncusu Juliette Binoche ve Benoît Magimel, 20 yıldır küçük bir mutfakta birlikte olduklarını göstermek zorundaydı - Fotoğraf: Curiosa Films
Tran Anh Hung'un izleyicilere ikram etmek için seçtiği yemekler de bir o kadar eşsiz.
Bunlar Vol-au-vent, Ambelopoulia, Pot au Feu, Beşamel gibi meşhur Fransız yemekleri olabileceği gibi, Omelette Norvégienne gibi dünya mutfağının çeşitliliğini yansıtan yemekler de olabilir.
Vol-au-vent, milföy hamurunun ekmeğin içine dökülmesiyle yapılan bir sostur.
Filmde bu yemeğin sosu kerevit ve şarap, peynir, tereyağı gibi diğer Fransız malzemelerinden yapılıyor. Kerevit sosunun tatlı, yağlı ve yoğun aroması, kekin çıtır dış kabuğuyla birleşerek bir lezzet patlaması yaratıyor.
Dünyanın Bin Lezzetinde Vol-au-vent - Fotoğraf: Curiosa Films
Filmin mutfak danışmanı Şef Pierre Gagnaire, en çok etkilendiği sahnenin Vol-au-vent sahnesi olduğunu söyledi.
Gagnaire, bu yemeğin sırrının fırından çıktığı andan servis edilene kadar kabuğunun çıtır çıtır kalması olduğunu, içindeki zengin sosla karıştırmanın ise daha da karmaşık olduğunu düşünüyor.
Yapımı zor, ekrana yansıtmak daha da zor, ancak Tran Anh Hung bu yemeği mükemmel bir şekilde filme almış, çıtır çıtır kabuk sesi, keserken akan sos... Bu yemeğin tüm özü sanki seyircinin gözleri önünde sergileniyor.
Açılış sahnesindeki bir sonraki yemek, Amerikalı şef Charles Ranhofer'in yarattığı bir yemek olan Omelette Norvégienne.
Dünyanın Tadı'nda Norveç Omleti (veya Fırında Alaska) - Fotoğraf: Curiosa Films
Bu yemeğin sihri dondurma dolgusunda, kek yüzlerce derecelik fırına konuyor, fırından çıkarıldığında dondurma hala erimiyor.
Yumurta akı ve esmer şeker kabuğu, kremanın erimesini kısa bir süreliğine engelleyecek, kremayı etkilemeden kabuğun sertleşmesi ve karamelize olması için yeterli olacaktır.
Şef Dodin'in sunduğu bir diğer spesiyal ise Fransız mutfağının ana sosu olan beşamel soslu kalkan balığı.
Filmde, tatlı ve yağlı pisi balığının fileto haline getirilip meşhur beşamel sosa batırılması muhteşem bir şekilde sunuluyor.
"Ana karakter" Pot au Feu güvecinden bahsetmemek olmazdı. Filmin anavatanı Fransa'da da bu isimle anılırdı. Bu güveç, başlangıçta yoksullar için bir yemekti; insanlar mevsimlik ürünleri, ellerindeki etle birlikte günlerce pişirip yerlerdi.
"İnsanlığın Bin Lezzeti" filminin fragmanı
Filmde Pot au Feu, Dobin tarafından aristokrasiye uygun olarak uyarlandı. Pot au Feu'nun ana malzemeleri arasında dana eti, öküz kuyruğu, dana kürek eti, güvercin eti, dana iliği, koyun sütü, sebzeler, sarımsak, maydanoz, kereviz yaprağı, pırasa ve karanfil, defne yaprağı gibi birçok ot bulunur.
Bu yemek soğan püresi, soğan, Fransız tereyağı, şampanya, dana ve dana suyu ile servis edilir.
Bu yemeğin suyu, Vietnam halkına pho'yu hatırlatabilecek et suyu, kemik iliği ve otlar açısından zengindir. Birçok yemek dergisi de bu suyu Vietnam pho'sunun "atası" olarak kabul eder.
[reklam_2]
Kaynak
Yorum (0)