Elektrifikasyon Ateşi ve Aceleci Vaatler
Bu on yılın başında, küresel otomotiv endüstrisi içten yanmalı motorları tamamen ortadan kaldırmaya yönelik cesur bir dizi girişimde bulundu. Volvo ve Bentley gibi markalar 2030 yılına kadar %100 elektrikli araç (EV) hedefi koyarken, Ford Avrupa da yalnızca elektrikli binek otomobil satacağını duyurdu. Başka iddialı planlar da ortaya atıldı: Porsche, 2030 yılına kadar satışlarının %80'inin elektrikli olmasını beklerken, Audi 2032 yılına kadar benzinli otomobil satışını durdurmayı hedefliyor.
Ancak yıldırım hızında bir elektrikli araç devrimi öngörüleri gerçekleşmedi. Talep beklendiği kadar güçlü olmadı ve bu durum birçok üreticiyi planlarını ertelemeye zorladı; kimisi birkaç yıl, kimisi ise süresiz olarak. Her şeyi tamamen elektrikli bir geleceğe bağlama telaşı, birçok markaya pahalıya mal oldu.
BMW ve Toyota'nın ayrı yolları
Sektörün büyük bir kısmı elektriklenmeye doğru hızla ilerlerken, BMW ve Toyota farklı ve daha temkinli bir yol seçti. BMW, içten yanmalı motorların sonunu ilan etmek yerine, "Seçim Gücü" felsefesine bağlı kalarak müşterilerine benzinli, dizel, plug-in hibrit (PHEV), saf elektrikli (EV) ve yakında hidrojen yakıt hücreleri gibi eksiksiz bir güç aktarma sistemi seçeneği yelpazesi sundu.

En açık kanıt, yeni nesil iX5 Hydrogen modelinin 2028'de piyasaya sürülmesi planıdır. Neue Klasse platformunda geliştirilen ve Toyota ile ortak geliştirilen bir yakıt hücresi sistemi kullanan bu model, BMW'nin bu teknolojiyle donatılmış ilk ticari ürün serisi olacak. BMW CEO'su Oliver Zipse, Avrupa Birliği'nin içten yanmalı motorlu otomobil satışını 2035 yılına kadar yasaklama planına defalarca karşı çıkmış ve bu politikanın tüketici tercihlerini kısıtladığını ve on binlerce işi ortadan kaldırabileceğini savunmuştur.
Öte yandan Toyota da benzer çok yönlü bir strateji izliyor. Başkan Akio Toyoda, elektrikli araçların küresel pazarın %30'undan fazlasını asla oluşturamayacağını öngörmüştü. Toyota, yalnızca elektrikli araçlara odaklanmak yerine, sentetik yakıtlar, biyoyakıtlar geliştirmek ve GR Yaris ve GR Corolla gibi yüksek performanslı modellerde hidrojenle çalışan içten yanmalı motorları test etmek gibi emisyonları azaltmaya yönelik alternatiflere büyük yatırımlar yapıyor.

Rakipler "geri dönmek" zorunda kaldığında
BMW ve Toyota'nın, rakiplerinin çoğunun karşı karşıya kaldığı maliyetli dönüşümlerden kaçınmasına yardımcı olan da bu çeşitlendirme taahhüdü. Porsche bunun en iyi örneği: Alman spor otomobil üreticisi, başlangıçta sadece elektrikli olması planlanan yeni nesil Macan'ın içten yanmalı motorlu versiyonuna yeniden yatırım yapmak zorunda kaldı. Boxster ve Cayman gibi ana akım spor otomobiller de geleneksel içten yanmalı motorlara geri dönüyor.

Bu plansız ayarlamalar, yol haritasını yavaşlatmakla kalmadı, aynı zamanda Porsche ve ana şirketi Volkswagen'e milyarlarca dolara mal oldu. Tahminlere göre, bu stratejik değişimin şirkete maliyeti 2,11 milyar dolara kadar çıkabilir.
Elektrikli araç pazarı: Büyüme var ama dengesiz
Elektrikli araç pazarının büyümeye devam ettiği inkâr edilemez. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği'ne (ACEA) göre, elektrikli araçlar yılın ilk sekiz ayında Avrupa'daki tüm yeni otomobil satışlarının %17,7'sini oluştururken, aynı dönemde bu oran %14,1'di. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) da 2024 yılında dünya genelinde satılan yeni otomobillerin %20'sinden fazlasının, yani 17 milyon adedin elektrikli olacağını öngörüyor.

Ancak bu değişim bölgeler arasında farklı şekilde gerçekleşiyor. Norveç'te elektrikli araçlar yeni otomobil satışlarının %89'unu oluştururken, ABD gibi büyük bir pazarda bu oran yalnızca %9,2. Şarj altyapısı, devlet desteği ve tüketicilerin satın alma gücündeki büyük farklılıklar, tek bir "tamamen elektrikli araç" stratejisinin tüm pazarlara uygun olamayacağı anlamına geliyor.
Sonuç: Stratejik vizyon avantaj yaratır
BMW ve Toyota, piyasa gerçeklerini ve farklı tüketici ihtiyaçlarını doğru bir şekilde değerlendirerek, her ne pahasına olursa olsun elektriklendirme trendini kovalamak yerine esnek bir strateji benimsediler. Çoklu enerji yol haritası, farklı piyasa koşullarına daha iyi yanıt vermelerine yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda elektrikli araçlara geçişin hızlı veya yavaş olması fark etmeksizin her türlü senaryoya uyum sağlamaya hazır, sağlam bir konum sağlıyor. Uzun mesafeli bir yarışta, dikkatlilik ve stratejik vizyon belirleyici avantajlar olarak öne çıkıyor.
Kaynak: https://baonghean.vn/chien-luoc-da-nang-luong-bmw-va-toyota-da-dung-10308160.html
Yorum (0)