Dünyanın en yüksek IQ'suna sahip insanlarından biri
The Guardian'a göre Karina Oakley, Guildford'da pazarlama çalışanı olan Charlotte Fraser'ın tek kızı. Karina'nın babası ise fizik ve matematikte çok iyi olan bir programcı olan Nick.
Karina, çocukluğundan beri annesiyle yaşamasına rağmen, zekâsını babasının mirasından almıştı. Annesi, Karina'nın yaşıtlarına kıyasla belirgin farklılıkları olduğunu keşfeden kişiydi. Anne ve kızın evinin yakınındaki komşular da Karina'nın dillere karşı bir yeteneği olduğunu fark etti.
Karina'nın annesi, "Karina konuşmaya başladığından beri yaşının ötesinde beklenmedik açıklamalarıyla herkesi şaşırtıyor" dedi ve kızının durumuyla ilgili bir psikoloğa danıştığını da sözlerine ekledi.
Karina ve henüz 3 yaşındayken yaptığı IQ testi. (Fotoğraf: The Guardian)
Karina, 3 yaşındayken hayal gücü bir çocuğunki gibi olmadığı için gerekli testlerden geçmek üzere annesi tarafından Londra'ya götürüldü.
İngiltere'nin başkentinde Karina'ya 45 dakikalık bir IQ testi uygulandı. Dinleme, konuşma, ezberleme, kalem tutma ve sayılarla ilgili bazı soruları yanıtlaması istendi. Test sonuçları uzmanları şaşırttı.
Ünlü psikolog Joan Freeman, "Karia, yaşıtlarına kıyasla farklı bir hayal gücüne sahip. IQ'su 160, yani dünyadaki en yüksek IQ'ya sahip nüfusun %0,03'lük diliminde yer alıyor," diyor ve birçok zeki çocukla tanıştığını, ancak Guildford'lu 2 yaşındaki kızın durumunun çok özel olduğunu itiraf ediyor.
İngiliz profesör, Karina ile konuşurken onun olağanüstü zekâsı karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Profesör, kızın doğuştan yetenekli olduğunu söyledi.
Aynı dönemde Kuzey Londra'da yaşayan Elise Tan-Roberts adlı 2 yaşındaki bir kız çocuğunun da IQ'sunun 156 olduğu tespit edilmişti. Elise, İngilizce ve İspanyolcada 10'a kadar sayabiliyor, alfabeyi ve 35 başkentin adını söyleyebiliyordu.
Elise zaten tüm İngiltere'yi büyülemişti ama Karina ortaya çıkınca ülke medyası daha da coştu.
Çocuk dahilerden alınacak dersler
Londra'dan döndükten sonra Karina'nın annesi, dünyanın dört bir yanındaki ünlü dahi çocukları araştırmaya başladı. Her birinin farklı koşulları olsa da, çoğu çok hızlı geliştikleri için aynı talihsiz sonla karşılaştı.
Bazı insanlar o kadar zekidir ki, hayatta eksantrik ve yalnız olurlar. Bazı dahiler ise kendi kendilerini yetiştirmiş, yaşlarının ötesindedirler, ancak "erken çiçek açıp erken solma" kaderine mahkumdurlar.
Karina ve annesi. (Fotoğraf: Daily Mail)
Bu durum onu son derece endişelendiriyordu. Karina'nın annesi, üstünlüğünü kullanmaya kalkarsa başına bir felaket geleceğinden korkuyordu.
"Her ebeveyn, çocuğunun ders çalışmak ve oyun oynamak arasında denge kurarak mutlu ve ilgi çekici bir çocukluk geçirmesini ister. Hiçbir yetişkinin 9 yaşında lise mezuniyet sınavına girmediği için pişman olmayacağına inanıyorum," diye paylaştı.
Karina'nın annesi, diğer dâhi çocukların derslerinden ders alarak, çocuğunu okumaya veya dahi bir zekayı eğitmeye zorlamamaya karar verdi. Ayrıca, küçük çocuğunu seçkin bir araştırmacı olmaya da zorlamadı.
Bu yüzden Karina'nın yakındaki bir okulda, yaşına uygun sınıflarda anaokuluna gitmesine izin verdi. Çocuğu arkadaşlarından daha başarılı olmasına rağmen, annesi onun sınıf atlamasına izin vermedi.
Üstün IQ'ya sahip olan kız mutlu yaşar, özgürce hayal kurar ve en doğal şekilde gelişir.
Karina ve annesi, memleketlerinde bugüne kadar sade ve huzurlu bir hayat sürüyor. Birçok kişi, İngiliz dahinin yeteneğinden dolayı üzüntü duysa da, o şu anki hayatından oldukça memnun.
Özel insanlar için kurulmuş herhangi bir örgüte üye değildi. Artık insanlar Karina'dan sadece bazı makalelerde bahsediyor çünkü şöhretin verdiği huzur yerine normal bir hayat seçen nadir bir dahi örneği.
[reklam_2]
Kaynak






Yorum (0)