Vietnam Genç Girişimciler Birliği Başkanı Sayın Dang Hong Anh, yakın zamanda yaptığı dikkat çekici bir açıklamada, her yolcunun ayakkabı, kemer, saat veya ceket çıkarmak gibi işlemler için 3 ila 4 dakika harcadığını ve bunun da yılda 7 milyon saatten fazla iş gücünün boşa harcanmasına yol açabileceğini tahmin etti. Mevcut asgari saatlik ücrete göre hesaplandığında, bu verimsiz işlemler nedeniyle ekonominin yıllık yaklaşık 150 milyar VND kaybedebileceği öngörülüyor.
Bu arada, dünyanın birçok havaalanının modern tarama teknolojilerine yapılan yatırımlar sayesinde manuel tarama işlemlerini ortadan kaldırdığını söyledi.
Peki, farklı ülkelerdeki güvenlik prosedürleri nasıl ve uçağa binerken ayakkabı ve kemerlerin çıkarılmasıyla ilgili düzenlemeler neler?
ABD, havaalanı güvenlik kontrollerinde ayakkabı çıkarma zorunluluğunu resmen kaldırdı.
Yaklaşık 20 yıllık uygulamanın ardından, ABD Ulaştırma Güvenlik İdaresi (TSA), yolcuların havaalanı güvenlik kontrol noktalarında ayakkabılarını çıkarma zorunluluğunu resmen kaldırdı.
Özellikle 9 Temmuz'dan itibaren, ABD'deki havaalanı güvenlik kontrol noktalarında yolcuların ayakkabılarını çıkarmaları artık zorunlu olmayacak. Bu değişiklik, gelişmiş güvenlik teknolojisi sayesinde seyahat deneyimini iyileştirmeyi ve güvenliği sağlamayı amaçlıyor.
ABD Ulaştırma Güvenliği Bakanı Kristi Noem, bu düzenlemenin gelecekte çoğu yolcu için yeni standart prosedür haline geleceğini söyledi.
"ABD Ulaştırma Güvenlik İdaresi artık yolcuların güvenlik kontrol noktalarından geçerken ayakkabılarını çıkarmalarını zorunlu tutmayacak. Yolcular için hem güvenliği hem de konforu sağlıyoruz. Bu yeni politika ile vatandaşların, turistlerin ve Amerika Birleşik Devletleri'ne giriş yapan herkesin artık havaalanında ayakkabılarını çıkarmak zorunda kalmayacak olmasından memnun olacağına inanıyoruz," diye belirtti basın mensuplarına.
Bayan Noem, bu değişikliğin, Ulaştırma Güvenlik İdaresi'nin güvenlik ve tarama prosedürlerinin gözden geçirilmesinin ve hangi önlemlerin gerçekten etkili olduğunun belirlenmesinin bir sonucu olduğunu belirtti. Yolcuların uçağa binmelerine izin verilmeden önce çok aşamalı kontrollerden ve kimlik doğrulamasından geçmeleri gerekecek.
Ronald Reagan Washington Havalimanı'nda konuşan Bayan Noem, güvenlik teknolojisinin son 20 yılda önemli ölçüde geliştiğini vurguladı. TSA artık yolcu güvenliğini ve ulusal güvenliği sağlamak için kurumlar arasında yakın koordinasyonla kapsamlı bir güvenlik sistemi işletiyor.
Ancak, bazı durumlarda güvenlik personelinin ek kontroller için yolculardan ayakkabılarını çıkarmalarını isteyebileceğini belirtti. TSA ayrıca, kimlik doğrulama, uçuş güvenlik verilerinin kontrolü ve standart prosedürler de dahil olmak üzere diğer güvenlik önlemlerinin yürürlükte kalacağını doğruladı.

Bir yolcu, New York'taki bir havaalanında güvenlik kontrolünden geçmeden önce ayakkabılarını çıkarıyor (Fotoğraf: Reuters).
Havayolları Birliği'nin (Airlines for America) CEO'su Nicholas Calio, kararı memnuniyetle karşılayarak, hava yolculuğunu yolcular için daha sorunsuz, kesintisiz ve güvenli hale getirme yolunda atılmış büyük bir adım olduğunu söyledi.
Nicholas Calio'ya göre, risk değerlendirmesine dayalı güvenlik kararları almak ve gelişmiş teknolojiden yararlanmak son derece mantıklı bir politika yaklaşımıdır.
"Küçük çocukların ayakkabılarını çıkarıp tekrar giymeleri bazen oldukça zaman alıcı olabiliyor. Kızım her zaman ayakkabılarını çıkarıp tekrar giymiyor. Bu yüzden bu uygulama bize gerçekten zaman kazandırıyor ve uçağa binmek için doğru kapıya hızlıca ulaşmamıza yardımcı oluyor," diye belirtti bir ABD'li yolcu, uygulamanın hayata geçirilmesinin ardından. Daha önce, 12 ila 75 yaş arasındaki tüm yolcuların, el bagajları ve kişisel eşyalarıyla birlikte ayakkabılarını çıkarıp taranmaları gerekiyordu.
ABD Ulaştırma Güvenlik İdaresi de havaalanı güvenlik kontrollerini basitleştirmek ve hızlandırmak için ek düzenlemeler ve prosedürler üzerinde çalışıyor. Bayan Noem, kurumun askeri personel ve küçük çocuklu aileleri için özel şeritler test ettiğini ve önümüzdeki altı ila sekiz ay içinde daha fazla değişiklik uygulamayı beklediğini belirtti.
Avrupa, BT tarama sistemlerine yatırım yapıyor.
Avrupa'da birçok büyük havaalanı, el bagajları için BT (bilgisayarlı tomografi) tarama sistemlerine yatırım yaptı. Bu teknoloji, içindeki nesnelerin ayrıntılı 3 boyutlu görüntülerini oluşturarak, güvenlik personelinin yolcuların bagajlarını sökmelerine veya taşıdıkları sıvıları atmalarına gerek kalmadan bunları analiz etmelerini sağlıyor.
Avrupa Komisyonu, birlik içindeki havaalanlarına kademeli olarak yeni tarama ekipmanlarının kurulduğunu, ancak yüksek yatırım maliyetleri ve katı teknik sertifikasyon gereklilikleri nedeniyle tüm lokasyonlarda eş zamanlı bir yükseltme yapılmayacağını belirtti. Yükseltme, her AB üye devletinin mali kaynaklarına ve teknik kapasitesine bağlı olarak aşamalar halinde uygulanacaktır.
Uzmanlar, yeni güvenlik tarama teknolojisinin benimsenmesinin, yolcuların güvenlik kontrolünde verimliliği artırmada ve aynı zamanda rahatsızlık yaratmamada önemli bir adım olduğuna inanıyor.

Yolcular güvenlik kontrolü sırasında ayakkabılarını çıkarıyor (Fotoğraf: Shutterstock).
Heathrow (İngiltere), Schiphol (Hollanda) ve Fiumicino (İtalya) gibi Avrupa'daki birçok büyük havaalanı, 2023 yılında yeni teknoloji sistemini test etmeye ve uygulamaya başladı ve hem güvenlik hem de güvenlik taramasının hızı açısından olumlu sonuçlar gösterdi.
Bu adım, yolcular için seyahati daha kolay hale getirmekle kalmıyor, aynı zamanda AB'nin havacılık güvenlik sistemini modernize etme çabalarını da gösteriyor ve güvenlik ile seyahat deneyimini iyileştirme arasında bir denge kurmayı amaçlıyor.
Ancak AB yetkilileri, güvenliğin en büyük öncelik olmaya devam ettiğini vurguladı. Yeni sistemlerin uygulanmasına her zaman kapsamlı risk değerlendirmeleri eşlik edecek ve düzenlemelerdeki herhangi bir değişiklik, blok içindeki kamuoyuna ve havayollarına geniş çapta duyurulacaktır.
Singapur, yapay zekayı entegre eden bir güvenlik kontrol sistemi kullanıyor.
Bu arada, Singapur'daki Changi Havalimanı'nda, kişisel aksesuarların çıkarılması sürecinin tamamını değiştirmek için yapay zeka (AI) ve yeni nesil sensörler kullanan yeni nesil bir güvenlik kontrol sistemi yatırımı yapıldı. Bu sistem, mutlak güvenliği sağlarken daha hızlı işlem yapılmasını mümkün kılıyor.
Özellikle, havalimanı, Terminal 3'te el bagajlarını otomatik olarak incelemek için "Otomatik Yasaklı Eşya Tespit Sistemi" (APIDS) projesinde yapay zekayı uygulamaya koydu.
Projenin amacı, tüm el bagajlarının ön taramasını gerçekleştirmektir. Güvenlik personeli, yalnızca sistemden uyarı alan çantaları tekrar incelemek zorunda kalacaktır. Bu, güvenlik kontrol süresini önemli ölçüde kısaltırken, havalimanının maliyetlerini düşürmesine ve insan gücünü daha verimli kullanmasına da yardımcı olacaktır.
Changi Havalimanı yetkilileri, bu projenin test ve geliştirme sürecinin henüz başlangıç aşamasında olduğunu belirtti. Gelecekte, proje geliştirme ekibi girdi verilerini eklemeye, sistemin verimliliğini artırmaya ve testleri kademeli olarak genişletmeye devam edecektir.
Aynı zamanda Changi Havalimanı, bu teknolojinin resmi olarak uygulanması için politikaları ve düzenlemeleri standartlaştırmak amacıyla ilgili devlet kurumları ve uluslararası kuruluşlarla da işbirliği yapacaktır.

Yolcular, havaalanında bagajlarını teslim ettirmek için sıraya giriyor (Fotoğraf: Shutterstock).
Daha önce Changi Havalimanı güvenlik personeli, yalnızca görsel inceleme ve X-ray tarayıcılarından alınan görüntülerin analizi yoluyla günde yaklaşık 10.000 adet el bagajını manuel olarak kontrol etmek zorundaydı. Uzmanlar bunun, büyük bir iş gücü gerektiren, son derece beceri gerektiren ve aynı zamanda çok stresli ve yorucu bir iş olduğuna inanıyor.
Singapur Göçmenlik ve Gümrük Kontrol Otoritesi (ICA) web sitesindeki bilgilere göre, Ekim 2024'ten bu yana, yolcuların sınır geçişlerinde geçirdikleri ortalama süre %60 azalarak 25 saniyeden 10 saniyeye düşmüştür. İlk sonuçlar, işlem hızlarının %50'ye varan oranda artması ve görsel incelemeler sırasında sık yapılan hataların önemli ölçüde azalmasıyla birlikte, yüksek verimlilik ve uygulanabilirlik göstermiştir.
Changi, dünyanın en modern havaalanlarından biri olarak kabul ediliyor. Sürekli olarak teknolojiye yatırım yaparak işlem sürelerini kısaltmaya yardımcı oluyor. Gizlilik endişelerine rağmen Singapur, biyometrik teknolojinin göçmenlik bekleme sürelerini %40 oranında kısaltacağına, sınır güvenliğini artıracağına ve yolcu deneyimini iyileştireceğine inanıyor.
Pasaportsuz giriş, Singapur'un uzun zamandır uygulamayı hedeflediği "yeni bir göçmenlik prosedürünün" bir parçasıdır. Göçmenlik ve Gümrük İdaresi'ne (ICA) göre, 2026 yılının başlarında ziyaretçilerin %95'inin otomatik işlem şeritlerini kullanması bekleniyor. Geri kalan uygun olmayan kişiler genellikle küçük çocuklar, yaşlılar veya yardıma ihtiyaç duyanlardır.
Telekomünikasyon ve havacılık teknolojisi şirketi SITA'nın Asya-Pasifik bölgesi başkanı Sumesh Patel, önümüzdeki 3-5 yıl içinde dünya genelindeki havaalanlarının %85'inin bir tür biyometrik işlemeyi kullanacağını öngörüyor.
Singapur'un yanı sıra, benzer sistemler Çin, Hollanda ve Amerika Birleşik Devletleri'nde de test ediliyor. İlk sonuçlar yüksek uygulanabilirlik ve etkinlik gösteriyor. Bir çalışma, işlem hızlarının geleneksel yöntemlere göre beş kata kadar daha hızlı olabileceğini ve yanlış alarmları önemli ölçüde azaltabileceğini gösterdi.
Uzmanlar ayrıca, yolcuların havaalanı güvenlik kontrolünden geçerken ayakkabılarını çıkarmalarının gerekip gerekmediğinin her ülkenin düzenlemelerine ve risk değerlendirmesine bağlı olduğunu belirtiyor. Özellikle Kanada'da yolcuların, ABD'ye uçmadıkları veya metal parçalı ayakkabı giymedikleri sürece genellikle ayakkabılarını çıkarmalarına gerek yoktur.
Güney Amerika'da, Arjantin ve Brezilya'da yolcuların metal dedektörleri alarm vermediği sürece ayakkabılarını çıkarmalarına genellikle izin verilir. Avustralya ve Yeni Zelanda'da ise ayakkabı çıkarma, esas olarak ayakkabının yapısına bağlıdır. Sidney, Melbourne ve Auckland gibi havaalanlarında, metal içeren veya ayak bileğini örten ve detaylı inceleme gerektiren ayakkabılar dışında, ayakkabıların çıkarılması genellikle zorunlu değildir.
Japonya ve Güney Kore'de de bu kural, büyük beden ayakkabılar veya metal içeren ayakkabılar dışında zorunlu değildir. Dubai (BAE), Hamad (Katar) veya Abu Dabi gibi havaalanlarında, metal ayakkabı veya yüksek topuklu ayakkabı gibi özel bir neden olmadığı sürece genellikle ayakkabıların çıkarılması gerekmez. Burada, tarama sürecinde modern teknolojiye öncelik verilir ve ek kontroller için rastgele yolcular seçilir.
Kaynak: https://dantri.com.vn/kinh-doanh/coi-giay-that-lung-kiem-tra-an-ninh-san-bay-cac-nuoc-lieu-con-ap-dung-20250802012258581.htm






Yorum (0)