
Araştırma ekibi, bol miktarda bulunan, ucuz ve erişilebilir bir kaynak olan yoğurttan elde edilen EV'leri kullanarak, herhangi bir kimyasal katkı maddesine ihtiyaç duymadan yara iyileştirici bir jel oluşturmanın bir yolunu buldu - Fotoğraf: AI
Bilimsel dergi Matter'da yayınlanan bir yayına göre, ABD'deki Columbia Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden bir araştırma ekibi, yoğurttan elde edilen hücre dışı veziküllerden (EV'ler) yararlanarak vücut dokusunun doğal iyileşme sürecini destekleyebilen yumuşak, biyouyumlu bir hidrojel üretti.
Mikroveziküller (EV'ler), hücreler tarafından salgılanan ve hücreler arası iletişimi sürdürmeye yardımcı olan protein, RNA ve biyolojik sinyalleri taşıyan küçük parçacıklardır. Bu EV'ler yalnızca iyileşme sinyallerini taşımakla kalmaz, aynı zamanda biyopolimerlere bağlanma yetenekleri sayesinde jel yapısının oluşumunda da rol oynarlar.
Özel olan, ekibin bol miktarda bulunan, ucuz ve erişilebilir bir kaynak olan yoğurttan elde edilen EV'leri kullanarak, herhangi bir kimyasal katkı maddesine ihtiyaç duymadan bu jeli üretmenin bir yolunu bulmuş olması.
Araştırma ekibine liderlik eden Profesör Santiago Correa, "Projeye başladığımızda, sadece elektrikli araçlardan basit bir hidrojel modeli oluşturmak istiyorduk. Yoğurttan elde edilen elektrikli araçların bu kadar güçlü bir biyolojik aktiviteye sahip olacağını beklemiyorduk. Sadece laboratuvarda iyi çalışmakla kalmadılar, aynı zamanda doku yenilenmesinde de büyük bir potansiyel gösterdiler," dedi.
Fareler üzerinde yapılan testlerde, jelin enjeksiyondan sadece bir hafta sonra yeni kan damarlarının oluşumunu desteklediği görüldü. Bu, doku yenilenmesinde kritik bir adımdı çünkü yeni kan damarları besin maddelerini ve hücreleri hasarlı bölgelere taşımaya yardımcı oluyordu.
Özellikle jel zararlı iltihabi reaksiyonlara neden olmuyor, aksine bağışıklık sistemini uyararak iltihap giderici bir ortam yaratıyor ve iyileşmeye katkı sağlıyor.
Araştırma, Columbia Üniversitesi (ABD) ve Padova Üniversitesi (İtalya) arasındaki iş birliğinin bir sonucudur. İtalyan bilim insanları, tarım ürünlerinden EV'leri çıkarma konusunda derinlemesine uzmanlığa sahipken, Profesör Correa'nın ABD'deki grubu biyomalzemeler ve nanoteknoloji alanında güçlüdür.
Ekip, yoğurttan elde edilen EV'lerin yanı sıra, memeli hücreleri ve bakterilerden elde edilen EV'leri de yeni hidrojel sistemine entegre etmeyi test ederek, tasarımın çok yönlü olduğunu ve çeşitli biyomalzeme kaynaklarına uygulanabileceğini kanıtladı. Jel, doğrudan hasarlı dokuya enjekte edilebildiği için yara bakımı, dejeneratif hastalıklar, restoratif cerrahi ve hatta transplantasyonda geniş kapsamlı uygulama olanakları sunuyor.
Projede yer alan doktora öğrencisi Artemis Margaronis, "Hem doğal biyolojik yapıları taklit eden hem de vücudun iyileşme sürecini hızlandıran bir malzeme tasarlayabilmek, rejeneratif tıp alanında önemli bir dönüm noktasıdır" dedi.
Columbia Üniversitesi bu teknoloji için patent başvurusunda bulundu. Araştırma ekibi, gelecekte bu EV tabanlı biyojel platformunu, geleneksel tedavi yöntemlerine kıyasla daha düşük maliyet ve daha yüksek verimlilikle, ana akım tıbbi uygulamalar için daha da genişletmeyi umuyor.
Kaynak: https://tuoitre.vn/gel-tri-thuong-lam-tu-sua-chua-20250807220552575.htm






Yorum (0)