Kan şekerini kontrol altında tutmak günümüzde birçok insan için büyük bir endişe kaynağıdır. Yemeklerden sonra kan şekerinde yaşanan ani yükselişler ve düşüşler uzun vadeli sağlığı olumsuz etkileyebilir. Aslında, Hindustan Times'a göre, her zaman diyetlerimizi kökten değiştirmemize veya katı diyet kısıtlamalarına uymamıza gerek yok.
ABD'li endokrinolog Dr. Alessia Roehnelt, burada günlük öğünlerinizi aksatmadan kan şekerini kontrol altında tutmak için nasıl beslenmeniz gerektiğini paylaşıyor.

Sebzeler ve protein, mide boşalma sürecini yavaşlatır. Bu da glikozun daha kademeli olarak sindirilmesini ve emilmesini sağlar.
Fotoğraf: Yapay Zeka
Yaygın beslenme alışkanlıkları yanlıştır.
Birçok ailede yemekler genellikle pirinç, ekmek veya diğer nişastalı yiyeceklerle başlar. Bu çok yaygın ve uzun süredir devam eden bir gelenektir.
Ancak Dr. Roehnelt'e göre, bu beslenme şekli, yemeğin hemen başında kan şekerinin hızla yükselmesine kolayca neden olabilir.
Nişasta aç karnına yendiğinde daha hızlı sindirilir ve glikoza dönüştürülür. Glikoz hızla kan dolaşımına girer ve kan şekerinde kısa süreli bir yükselişe neden olur. Bu noktada, vücut bu şekeri hücrelere taşımak için daha fazla insülin salgılamak zorunda kalır ve bu da insülin seviyelerinde keskin bir artışa yol açar.
İnsülin seviyeleri hızla yükseldiğinde, kan şekeri de sonrasında hızla düşme eğilimindedir. Bu sürekli dalgalanma yorgunluğa, erken acıkmaya ve yemeklerden sonra tatlı isteğine neden olur.
Yemek yeme sıranız kan şekerinizi doğrudan etkiler.
Dr. Roehnelt'e göre, besin gruplarını hangi sırayla yediğiniz, vücudunuzun şekeri nasıl emdiğini önemli ölçüde etkiler. Bu durum, bir öğündeki toplam yiyecek miktarı değişmese bile geçerlidir.
Bu mekanizma sindirim fizyolojisinden kaynaklanmaktadır. Sebzeler ve proteinler midenin boşalmasını yavaşlatır. Sonuç olarak, glikozun sindirimi ve emilimi kademeli olarak gerçekleşir. Kan dolaşımına giren şeker miktarı zaman içinde daha eşit bir şekilde dağılır.
Kan şekeri seviyeleri aniden yükselmediğinde, vücut yalnızca orta miktarda insülin salgılamaya ihtiyaç duyar. Bu nedenle, yemek sırasında ve sonrasında kan şekeri daha istikrarlı olur.
Dr. Roehnelt, insülinin vücudun yağ depolamasına yardımcı olmada rol oynadığını açıklıyor. Bu nedenle, insülin seviyelerindeki ani yükselişleri sınırlayarak, kilo yönetimi ve kilo verme daha kolay hale gelir.
Yemek yeme sıranızı değiştirmeniz, ancak yine de alışık olduğunuz yiyecekleri tüketmeye devam etmeniz, vücutta daha iyi bir metabolik tepkiye yol açarak kan şekerini daha etkili bir şekilde kontrol etmenize yardımcı olabilir.
Kaynak: https://thanhnien.vn/kiem-soat-duong-huyet-bac-si-chi-cach-an-dung-van-giu-cac-mon-ruot-185251217113130744.htm






Yorum (0)