Sayın Doan Van Yen, 2013 tarihli Arazi Kanunu'nun yaklaşık 10 yıldır yürürlükte olduğunu, ülkenin sosyo-ekonomik kalkınmasına önemli katkılarda bulunduğunu, konut arazilerinin devlet tarafından yönetilmesinin etkinliğini artırdığını, arazilerin kamu mülkiyeti rejimini sürekli olarak teyit ettiğini, kişilerin ve yerli ve yabancı kuruluşların meşru hak ve çıkarlarını güvence altına aldığını söyledi.
Bu değişiklikle, planlama, arazi kullanım planları; arazi iyileştirme ve tazminatı, destekleme ve yeniden iskân politikaları; arazi fonu geliştirme; arazi tahsisi, arazi kiralama, arazi kullanım amacına dönüştürme; veya arazi tescili, sertifika verilmesi ve idari işlemler, arazi veri ve bilgileri; finansal mekanizmalar ve politikalar, arazi fiyatları vb. konulardaki düzenlemelere ilişkin Kanun'un birçok içeriğinde değişiklik yapılması öneriliyor.
Arazi geri kazanımı ve tazminatı, destek ve yeniden yerleşim politikalarına ilişkin hükümler açısından, Kanun Tasarısı'nın VI. ve VII. Bölümlerinde belirtilen değişikliklere katılıyorum. Buna göre, Kanun Tasarısı, Devletin ulusal ve kamu yararına sosyo-ekonomik kalkınma amacıyla arazi geri kazanımı yaptığı durumları açıkça düzenlemiş ve ulusal ve kamu yararına sosyo-ekonomik kalkınma projelerinin içeriğini açıkça tanımlamıştır.
Aynı zamanda, toprakları geri alındıktan sonra, toprakları geri alınan kişilerin eski ikamet yerlerine eşit veya daha iyi bir yaşam sağlayacak bir yaşama yerlerine sahip olmaları, mesleki eğitimlerin etkin bir şekilde uygulanması, iş yaratılması, üretimin yeniden düzenlenmesi ve toprakları geri alınan kişilerin yaşamlarının istikrara kavuşturulması için tazminat, destek ve yeniden iskân politikaları konusunda daha spesifik düzenlemeler yapılmalıdır.
Ayrıca, gayrimenkul piyasasının sağlıklı, güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesini sağlamak amacıyla, Taslak Kanun'un X. Bölümünde, tüm arazi parselleri için tapu tescilini tamamlamada Devlet kurumlarının sorumluluklarını açıkça tanımlayan hükümler eklendiği ve arazi kullanıcılarının ve arazi yönetimine atananların hak ve yükümlülüklerine ilişkin özel düzenlemeler yoluyla arazi kullanıcılarının sorumluluklarının artırıldığı hususuna katılıyorum.
Basında Arazi Kanunu değişikliğine ilişkin çok sayıda yorum okuduktan sonra, birçok kişinin yasa tasarısındaki arazi geri kazanımı konusundaki görüşlerine katılıyorum. Dolayısıyla, ikinci değişiklik yapılan Arazi Kanunu taslağı, arazi geri kazanımı ve arazi kamulaştırmasının içeriğini VI. Bölüm'de düzenlemektedir. Ancak, içerik yalnızca listeleme niteliğinde olup, belirli kriterler içermemektedir. Bu nedenle, ulusal savunma ve güvenlik amaçlı arazi geri kazanımının, sosyo-ekonomik kalkınma amaçlı arazi geri kazanımı olarak tanımlanması gerekmektedir.
Bununla birlikte, tasarının 83. maddesinde yer alan ıslah bildirimine ilişkin süre sınırlaması ile ilgili olarak, bildirimin geçerliliğine ilişkin bir düzenleme yapılması gerekmektedir; zira gerçekte, pek çok proje yaklaşık 10 yıldır ıslah duyurusunda bulunmasına rağmen hiçbir kurum ıslahı gerçekleştirmediğinden, insanlar sürekli bir karmaşa içinde yaşamakta, günlük yaşamları ciddi şekilde etkilenmektedir.
[reklam_2]
Kaynak
Yorum (0)