| Alkali suyun bazı etkileri vardır. İllüstrasyon fotoğrafı. (Kaynak: Pixabay) |
Yüksek pH değerine sahip alkali suyun vücuttaki asitleri nötralize etmeye, enerjiyi artırmaya ve yaşlanmayı yavaşlatmaya yardımcı olduğu, hatta kanseri önleyebildiği veya tedavi edebildiği bile söyleniyor.
Bu görüş, asidik bir ortamın kanser hücrelerinin büyümesi için elverişli koşullar yarattığı hipotezinden kaynaklanmaktadır. Peki bilim gerçekten ne diyor?
Alkali Suyun Gerçek Faydaları
Uzmanlar, herhangi bir sağlık çılgınlığının genellikle bir miktar doğruluk payı taşıdığını ve geri kalanının bir etki yaratmak için kolayca abartıldığını söylüyor. Alkali suyun ise şu gibi belirli özelliklere sahip olduğu konusunda hemfikirler:
- Mide asidini geçici olarak nötralize eder: Yüksek pH değeri sayesinde alkali su, mide asidi fazlasını antiasitler gibi nötralize edebilir ve bazı kişilerin reflü sırasında kendilerini daha rahat hissetmelerine yardımcı olabilir. Ancak bu etki yalnızca kısa bir süre devam eder.
- Normal su gibi nemlendirir: Suyun temel işlevi vücudu nemlendirmektir. Alkali suyun nemlendirme açısından olağanüstü bir özelliği yoktur ve normal filtrelenmiş sudan daha iyi olduğunu gösteren bilimsel bir kanıt yoktur.
İdrar pH'ında hafif etki, kan pH'ında değişiklik yok: Alkali su içtikten sonra idrar biraz daha alkali hale gelebilir, ancak akciğer ve böbreklerin sıkı kontrol mekanizması sayesinde kan pH'ı 7.35-7.45 aralığında sabit kalır.
Alkali su ile kanser önleme iddiaları arasındaki bağlantı
1930'lu yıllarda Nobel ödüllü Alman hekim Otto Warburg, yaptığı araştırmalar sonucunda kanser hücrelerinin düşük oksijenli, asidik ortamlarda geliştiğini keşfetti.
Oksijen kullanarak aerobik solunum yoluyla enerji üreten normal hücrelerin aksine, kanser hücreleri oksijenin varlığında bile öncelikle laktik asit üreten glikolize güvenir.
Bu süreç, tümörün etrafında asidik bir mikro ortam yaratır ve Warburg bunun kanser gelişimini destekleyen önemli bir faktör olduğuna inanır. Bulgular, kanser hücrelerinin vücudun geri kalanından daha asidik olduğunu göstermektedir.
Bu mantıktan yola çıkarak, eğer asidik bir ortam kanserle ilişkiliyse, vücuttaki asidi nötralize etmek için alkali su içmenin kanseri önleyebileceği sonucuna varan çok sayıda insan var.
Tipik olarak, pH ölçeği (0-14), bir maddenin asitliğini veya alkalinitesini (baz) ölçmek için kullanılır; pH 0 ila 6 asidik, pH 7 nötr (saf su gibi) ve pH 8 ila 14 alkali (alkali su gibi) anlamına gelir.
Warburg'un keşfiyle ilgili yanlış anlaşılmalar çoğunlukla aşırı basitleştirilmiş bir yorumdan kaynaklanıyor: O, kanser hücrelerinin, vücudun asitlenmesi nedeniyle değil, glikozu metabolize etme biçimleri nedeniyle etraflarında asidik bir ortam yarattıklarını gözlemledi.
Ancak birçok kişi, vücudu diyetle veya alkali su içerek "alkalileştirmenin" kanseri önleyebileceği veya tedavi edebileceği gibi yanlış bir çıkarım yapıyor; çünkü asit ve alkali pH ölçeğinin zıt uçlarında yer alıyor.
Aslında insan vücudu kanın pH değerini her zaman sıkı bir şekilde kontrol eder ve 7.35 ile 7.45 arasında sabit tutar. Alkali su veya alkali besinler tükürük veya idrarın pH değerini hafifçe değiştirebilir, ancak kanın pH değerini önemli ölçüde etkileyemez.
Çok fazla alkali su içmenin vücuda etkileri nelerdir?
Alkali suyun kanseri önleyebileceğine dair bilimsel bir kanıt bulunmamakla birlikte, vücutta aşırı alkaliliğin ciddi sorunlara yol açabileceği açıktır. Bu duruma alkaloz denir ve vücudun sağlıklı kalmasını sağlayan doğal asit-baz dengesini bozar.
Alkalozda enzim aktivitesi bozulabilir, dokulara oksijen iletimi azalabilir, potasyum ve kalsiyum gibi esansiyel minerallerin dengesi bozulabilir.
Bu değişiklikler genellikle kramp, uyuşukluk, mide bulantısı, kafa karışıklığı gibi semptomlara neden olur ve ciddi vakalarda kalp ritmi bozukluklarına veya nöbetlere yol açabilir. Basitçe söylemek gerekirse, aşırı alkali olmak sağlığınızı iyileştirmez, ancak vücudunuza yük bindirir.
Source: https://baoquocte.vn/tac-dung-cua-nuoc-kiem-va-nhung-anh-huong-xau-den-suc-khoe-neu-uong-qua-nhieu-324846.html






Yorum (0)