Dikkat çekici araştırma

İnsan genomunun hâlâ tam olarak anlaşılamamış birçok kısmı var (açıklayıcı fotoğraf: Falon/NY Post).
New York Post'un 6 Ekim tarihli haberine göre, DNA Rezonans Araştırma Vakfı'ndan Dr. Max Myakishev-Rempel'in ResearchGate platformunda yayınlanan çalışması "İnsanlarda uzaylı genetik manipülasyon izlerine dair ön kanıtlar" başlığıyla yayınlandı.
Yazarlar, raporda 1000 Genom Projesi veritabanındaki 581 aileye ait genetik verileri analiz ettiklerini belirtti. 11 ailede, ebeveynlerle tam olarak uyuşmayan genetik varyantların, yani "ebeveyn dışı alellerin" ortaya çıktığını belirttiler.
Toplamda 348 varyantın ortalamaya göre anormal olduğu görüldü.
Dr. Rempel, bundan yola çıkarak insan genomunda yabancı gen segmentlerinin ortaya çıkmasına neden olan bilinmeyen mekanizmaların olabileceği hipotezini ortaya attı.
Ayrıca, araştırma örneklerinin 1990'dan öncesine, yani bu teknolojinin henüz mevcut olmadığı bir döneme ait olması nedeniyle yapay gen düzenleme (CRISPR teknolojisi gibi) olasılığını da reddetti.
Bilim camiası ise bu duruma temkinli yaklaştı.
Sonuçlar kamuoyunun dikkatini çekse de pek çok genetikçi, sonuçların ihtiyatla yorumlanması gerektiğini söylüyor.
Live Science ve Snopes, insanlarda "uzaylı" DNA'sının varlığını doğrulayacak kesin bir bilimsel kanıtın henüz bulunmadığını söylüyor.
Portraits of Alien Encounters Revisited kitabının yazarı Profesör Nigel Watson, "Eğer kanıtlanırsa, bu tarihi bir keşif olur, ancak böylesine büyük sonuçlara varılmadan önce verilerin bağımsız olarak doğrulanması ve şeffaflığa ihtiyaç vardır." dedi.
Bilim insanları ayrıca, "ebeveyn gen uyumsuzluğu" olgusunun teknik gürültüden, rastgele mutasyonlardan, karmaşık gen rekombinasyonlarından veya genetik veri işlemedeki hatalardan kaynaklanabileceğini belirtti.
Büyük ölçekli çalışmalarda bu “garip segmentler” sıklıkla tespit edilir ancak daha sonra normal biyolojik mekanizmalarla açıklanır.
Daha fazla veriye ve bilimsel eleştiriye ihtiyaç var

Dr. Rempel, araştırmasının ikna edici kanıtlara sahip olmadığını kabul etti ve doğrulama için daha yüksek doğrulukta tüm genom dizilemesi (WGS) veya yeni nesil dizileme (NGS) kullanılmasının gerekliliğini vurguladı.
Vice'a verdiği demeçte, "Mevcut ticari genomik hizmetleri, karmaşık varyantları tespit edecek çözünürlüğe sahip değil. Daha fazla veriye ve bağımsız karşılaştırmalara ihtiyacımız var," dedi.
Uzmanlara göre, bu hipotezi doğrulamak için bilim camiasının, modern genetik veri setlerini kullanarak bağımsız örneklerle çalışmayı tekrarlaması, sonuçları saygın genetik dergilerinde titiz bir hakem değerlendirme süreciyle yayınlaması ve ayrıca bu varyantların virüslere, bakterilere veya bilinmeyen endojen gen segmentlerine ait olup olmadığını görmek için biyolojik kökenini değerlendirmesi gerekiyor.
Şu anda insanların dünya dışı DNA taşıdığına dair bilimsel bir kanıt yok. Ancak Dr. Rempel'in çalışması bize ilginç bir gerçeği hatırlatıyor: İnsan genomu hâlâ büyük ölçüde bilinmiyor ve kökenlerimizi ve evrimimizi araştırma sürecimiz henüz tamamlanmamış bir yolculuk.
Kaynak: https://dantri.com.vn/khoa-hoc/tranh-luan-ve-gia-thuet-dna-nguoi-ngoai-hanh-tinh-trong-con-nguoi-20251008005620186.htm
Yorum (0)