Jones Lang LaSalle (JLL) Vietnam'ın "Vizyondan Eyleme: Vietnam'ın Endüstriyel Sektörünün Yeşillendirilmesinin Hızlandırılması" başlıklı yeni raporuna göre, endüstriyel pazarın kalkınma itici güçleri, demografik avantajlar ve devam eden yeşil girişimler, bu endüstri grubunun yeşil dönüşüm yolculuğu için katalizör görevi görecek.
Vietnam'ın yeşil dönüşümdeki girişimleri ve rolü
2010-2023 döneminde Vietnam'a gelen doğrudan yabancı yatırım (FDI) bileşik büyüme oranı (CAGR) %10 olup, bu oran ASEAN bölgesindeki ülkelerin ortalama %7,6'sından daha yüksektir.

Yukarıdaki göstergeler, özellikle ülke ve işletmelerin iş faaliyetlerinde sürdürülebilir faktörlere giderek daha fazla önem vermesi bağlamında, Vietnam'ın yabancı yatırımcılar için ne kadar çekici olduğunu göstermektedir. Vietnam'a doğrudan yabancı yatırımı yönlendiren temel faktörlerden biri, Hükümet'in ekonomiyi sürdürülebilirliğe doğru dönüştürme konusundaki güçlü kararlılığıdır; bu kararlılık, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşma taahhüdünü de içermektedir.
Özellikle, Vietnam hükümeti şu anda yenilenebilir enerji kullanımını teşvik ediyor, enerji verimliliğini artırıyor ve elektrikli ulaşımı geliştiriyor. Bu çabalar yalnızca karbon emisyonlarını azaltmaya yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir yönelimli işletmeler için uygun bir yatırım ortamı yaratıyor. Aynı zamanda, rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine odaklanmak, Vietnam'ın bölgede ve dünyada giderek daha fazla yer edinmesine yardımcı oluyor.
ABD Yeşil Bina Konseyi'ne göre, yeşil bina sertifikasyonunda sanayi sektörü başı çekiyor ve 2023 yılında LEED sertifikası alan projelerin %70'inden fazlası sanayi sektöründe yer alıyor. Bu durum, Vietnam'ın sanayi sektörünün yeşil dönüşümünde öncülerden biri olarak ortaya çıktığını ve sürdürülebilir bir geleceğin şekillendirilmesinde önemli bir rol oynadığını gösteriyor.
Vietnam'daki endüstriyel pazarın gelişimi yalnızca ekonomik faktörlerle değil, aynı zamanda kaynak verimliliğini artırmayı, çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmeyi ve sürdürülebilir kalkınmayı kolaylaştırmayı amaçlayan girişimler ve politikalarla da desteklenmektedir. Bu süreci destekleyen iki ana faktör, doğrudan yabancı yatırımların güçlü büyümesi ve eko-endüstriyel parkların hayata geçirilmesidir.
Hükümetin 35/2022/ND-CP sayılı Kararnamesinin, çevresel etkileri en aza indirme ve kaynak kullanımını optimize etme amacıyla eko-endüstriyel parkların uygulanmasına temel oluşturduğu görülmektedir. Amata City Bien Hoa ve Deep C Endüstri Parkı gibi pilot projeler, bu modelin başarısının tipik örnekleridir.
Eko-endüstriyel parklar yalnızca enerji verimliliğini artırmaya odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda atıkları geri dönüştürmeyi ve yenilenebilir enerji kullanmayı da hedefler. Bunlar, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve çevreyi korumak için önemli adımlardır. Dahası, bu endüstri parklarının gelişimi işletmelere büyük ekonomik faydalar sağlayarak üretim maliyetlerini düşürmelerine ve uluslararası pazarda rekabet güçlerini artırmalarına yardımcı olur.
Ekolojik endüstri parkları, sektörde inovasyon ve yaratıcılığın teşvik edilmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. Yeşil teknolojilerin ve sürdürülebilir çözümlerin benimsenmesini teşvik ederek, bu endüstri parkları, yeni kurulan şirketlerin ve küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ'ler) gelişimi için elverişli bir ortam yaratmaktadır.
Bu durum, sadece yerli işletmelerin rekabet gücünü artırmaya yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda özellikle ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) faktörleriyle ilgilenen uluslararası yatırımcılardan daha fazla yatırım çekilmesine de katkıda bulunuyor.
Endüstriyel pazar gelişiminin itici gücü
Vietnam endüstriyel pazarının, bir dizi stratejik faktör ve benzersiz rekabet avantajlarıyla yönlendirilen dikkate değer bir gelişim dönemi yaşadığı söylenebilir. Küresel ekonominin hızla değiştiği bir ortamda, Vietnam, özellikle yeşil dönüşüm trendleri ve artan sürdürülebilirlik sayesinde endüstriyel gelişimde parlak bir nokta olarak ortaya çıkmıştır.

JLL Vietnam Araştırma ve Danışmanlık Kıdemli Direktörü Bayan Trang Le, şunları söyledi: "Vietnam'ın endüstriyel pazarı, sürdürülebilir çözümler benimsemenin yalnızca bir gereklilik değil, aynı zamanda stratejik bir avantaj olduğu kritik bir noktada. Sürdürülebilir değişimi yönlendirmeyi ve Vietnam'ın endüstriyel pazarındaki fırsatları yakalamayı hedefleyen tüm paydaşların, yeşil girişimlerin iş avantajlarını da göreceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda, JLL bu dönüşüm sürecini hızlandırmak için iş birliğine hazırdır."
Vietnam'ın ihracatının 2024 ile 2030 yılları arasında %6,8 bileşik yıllık büyüme oranıyla (CAGR) büyümesi beklenirken, aynı dönemde iç tüketimin de %6,1 oranında artması bekleniyor. Bu rakamlar yalnızca Vietnam ekonomisinin gücünü yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda ihracatın ekonomik kalkınmanın temel itici gücü olarak rolünü de vurguluyor. Bölgedeki en hızlı büyüyen sektörlerden biri olan e-ticaret sektörü, 2019 ile 2023 yılları arasında %33,8'lik bir CAGR ile güçlü bir büyüme göstererek depolar ve veri merkezleri gibi altyapılara olan talebi artırmada kilit bir faktör haline geldi.
Vietnam'ın endüstriyel üretim ve tedarik zincirine yatırım çeken temel faktörlerden biri, yüksek eğitimli iş gücüdür. Çalışma çağındaki nüfusun %87'si üniversite mezunu olan Vietnam, eğitimli çalışan oranı bakımından Güneydoğu Asya'da ikinci sırada yer almaktadır. Bu, özellikle yabancı şirketlerin giderek daha düşük maliyetli ancak yine de yüksek kaliteli üretim sağlayan lokasyonlar aramasıyla önemli bir rekabet avantajı sağlamaktadır.
Ayrıca, Vietnam'da imalat sanayinde çalışanların ortalama ücreti Çin'dekinin yalnızca %34'ü kadardır. Bu da Vietnam'ın birçok işletmenin üretim ve tedarik zinciri risklerini yaymak için uyguladığı "Çin +1" stratejisinden etkili bir şekilde yararlanmasına yardımcı olmaktadır.
Şu anda Vietnam, hem Kuzey hem de Güney'e yayılmış toplam 40.505 hektarlık sanayi arazisine sahiptir ve bu da üretim ve tedarik zincirlerinin gelecekteki genişlemesi için gerekli talebi karşılayacak önemli bir arazi arzı yaratmaktadır. Bu arada, son yıllarda kurumsal yatırımcıların güçlü varlığı, Vietnam'ın sanayi pazarını ve tedarik zincirini bölgenin en hızlı büyüyen pazarlarından biri haline getirmiştir. Bu durum, yalnızca pazar istikrarını ve standardizasyonu iyileştirmeye yardımcı olmakla kalmayıp, aynı zamanda yabancı yatırım çekmede önemli bir faktör olan şeffaflığı da artırmaktadır.
Hazır fabrika ve depo pazarları da ilgi çekici gelişmeler yaşıyor. Hazır fabrika pazarı, dalgalı küresel ekonomide güçlü bir performans göstermeye devam ederken, hazır depo pazarı güçlü bir büyüme döneminin ardından istikrar kazanıyor. Bu durum, imalat sektörünün büyümesi ve imalat sanayilerinden gelen depolama talebinin yanı sıra artan iç tüketimle de destekleniyor.
Sanayi sektörü ve tedarik zincirleri gelişmeye devam ederken, Vietnam'da veri merkezleri ve soğuk depolama gibi yeni potansiyel varlıklara olan ilgi de artıyor. Veri merkezleri, enerjiyi daha verimli yönetmeye ve çevresel etkiyi azaltmaya yardımcı oldukları için yeşil dönüşüm stratejilerinin ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Gıda ve ilaç tedarik zincirinin önemli bir unsuru olan soğuk depolama, sıcaklığa duyarlı ürünlerin depolanması ve taşınmasına olan talebin artmasıyla birlikte parlak bir alan olarak ortaya çıkıyor.
Bu eğilimler yalnızca sürdürülebilir kalkınmayı desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda Vietnam'ın cazip bir yatırım destinasyonu olarak konumunu güçlendirmeye de katkıda bulunuyor. Vietnam hükümetinin yatırım teşvik politikaları, endüstriyel altyapının genişletilmesiyle birlikte yabancı yatırımcılar için elverişli bir ortam yaratıyor. Yatırımcılar, yerel ortaklıklardan yararlanarak ve yasal düzenlemelere uyarak Vietnam sanayi pazarına girebilir ve ekonominin büyümesine katkıda bulunabilirler.
Kaynak
Yorum (0)