
- Son zamanlarda sosyal ağlar üzerinden dolandırılan, kandırılan ve hatta kaçırılan çocuk ve öğrenci sayısı giderek artıyor. Bu durumu, özellikle de çocukların siber uzaydaki mevcut farkındalık ve kendini koruma becerilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Nitekim, sosyal ağlar üzerinden çocuk ve öğrencilere yönelik dolandırıcılık, baştan çıkarma ve hatta kaçırma vakaları, birçok karmaşık yöntemle giderek artmaktadır. Dedektifler, öğrencilerin merakını, deneyimsizliğini ve kendilerini gösterme isteklerini istismar ederek onlara yaklaşmaya çalışmakta, kişisel bilgilerini ve mal varlıklarını gasp etmekte ve hatta onlara fiziksel ve zihinsel şiddet uygulamaktadır.
Günümüzde çoğu öğrenci hâlâ bir "dijital kalkan"dan ve riskleri tespit edip önleyecek bilgi ve becerilerden yoksun. İnterneti her gün kullanıyorlar ancak sınırlı öz koruma becerilerine sahipler; çekici davetlere, ödüllü oyunlara veya sanal ilişkilere kolayca inanıyorlar. Bu arada, Milli Eğitim Bakanlığı ağ güvenliği ve dijital etik eğitimi konusunda birçok kılavuz yayınlamış olsa da, birçok bölgedeki uygulama hâlâ hareket odaklı olup, standartlaştırma ve derinlikten yoksundur. Bu durum, öğrenciler için dijital güvenlik eğitiminin ciddiye alınması ve okullarda ve tüm toplumda daha senkronize bir şekilde uygulanması gerektiğini göstermektedir.
- Hem Meclis delegesi hem de bir eğitimci olarak dijital ortamda çocuk koruma politikalarının kurumsallaşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
15. Ulusal Meclis 10. Oturumunda, Eğitim Kanunu ve Siber Güvenlik Kanunu'nun bazı maddelerinde değişiklik ve eklemeler yapılmasına ilişkin Kanun Tasarısı ile diğer birçok kanun tasarısı görüşülerek, özellikle siber alanda çocuk koruma konusunda kapsamlı politikalar oluşturmak ve tamamlamak için çok önemli bir yasal çerçevenin oluşturulması amacıyla yasal politikaların güncellenmesi, eğitim ve dijital dönüşüme ilişkin yeni politika ve yönergeler, entegrasyon gereksinimleri ve güncel uygulamalar doğrultusunda güncellenmesi amaçlanmaktadır.
Yasal düzenlemeler, çocukların çevrimiçi ortamda ders çalışırken ve iletişim kurarken güvenli bir koridor oluşturmayı hedeflemeli ve aynı zamanda yönetim kurumlarının, okulların, teknoloji şirketlerinin ve ailelerin öğrencileri zararlı çevrimiçi davranışlardan koruma sorumluluklarını açıkça tanımlamalıdır. Çünkü politikalar eş zamanlı olarak tamamlanıp uygulandığında, her öğrenci yalnızca daha iyi korunmakla kalmayacak, aynı zamanda kapsamlı bir şekilde gelişerek bilgi, etik ve cesaret sahibi dijital vatandaşlar haline gelmeleri için gerekli koşullara da sahip olacaktır.
- Değerli katılımcılar, pratikte etkili bir şekilde uygulanan hangi girişimleriniz ve çözümleriniz var ?
Eğitimin sadece kitaplardan ibaret olmadığına, somut eylemlerle de bağlantılı olması gerektiğine inanıyorum. İş yerim olan ve öğrencilerinin %80'inden fazlasının etnik azınlıklardan oluştuğu Huong Can Lisesi'nde (Phu Tho eyaleti), yurt içi ve yurt dışındaki öğrencilerin yürek burkan hikayelerinden ilham alarak "Siber Şiddeti Önleme Projesi"ni başlattık.
.jpg)
Covid-19 salgını sırasında Tayland, Filipinler, Bangladeş gibi ASEAN ülkelerindeki birçok öğrencinin hesapları hacklendi, iftira atıldı ve internette tacize uğradı. Bu noktada, farkındalık yaratmalarına, kendilerini savunma becerilerini geliştirmelerine ve çevrimiçi risklerle karşılaştıklarında psikolojik destek sağlamalarına yardımcı olmayı umuyoruz.
Projenin yalnızca Vietnam ile sınırlı kalmayıp aynı zamanda birçok ASEAN ülkesindeki gençlik topluluğuna da yayıldığını, dünya çapında 21 ülkeden öğretmen, öğrenci ve idareciyi bir araya getirdiğini ve ülkedeki 50'den fazla liseyi birbirine bağladığını belirtmekte fayda var. Bu sayede, siber güvenlik farkındalığıyla ilgili birçok konuda dünya çapındaki gençleri desteklemek ve deneyimleri paylaşmak için bir ağ oluşturulmuştur. Değişim programları aracılığıyla öğrencilere olumlu tepki verme becerileri, kötü amaçlı hesapları nasıl bildirecekleri ve engelleyecekleri, kişisel bilgileri nasıl gizli tutacakları ve "siber şiddete hayır" ruhunu nasıl yayabilecekleri konusunda eğitim verilmektedir.
Özellikle öğrenciler, siber şiddet mağdurlarını tespit edip onlara tavsiyelerde bulunmak için otomatik bir araç olan Chatbot'u geliştirdiler. Chatbot, kısa sürede ASEAN ülkelerinden öğrenciler de dahil olmak üzere 2.500'den fazla vakaya ulaştı.
Proje, Microsoft ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen Bilişim Teknolojileri Platformu Öğretim ve Öğrenme İnovasyon Forumu'nda ulusal düzeyde birincilik ödülüne layık görüldü.
Teşekkürler, Millet Meclisi delegeleri !
Kaynak: https://daibieunhandan.vn/xay-dung-la-chan-so-cho-hoc-sinh-trong-thoi-dai-so-10394578.html






Yorum (0)