
Bilim insanları, "İnsanlık için Yapay Zeka: Yeni Dönemde Yapay Zeka Etiği ve Güvenliği" başlıklı panelde yapay zekayı tartışıyor.
Yapay zekânın VinFuture Ödülü'nde sunulan bilim insanlarına sağladığı en önemli katkılardan biri, protein yapılarını tahmin etme yeteneğidir. Proteinler, hücrelerde belirli işlevleri yerine getiren moleküler zincirlerdir. Bilim insanları genetik diziyi (yani DNA'nın A, T, C, G dizisini) bilse de, bu dizilerin anlamını anlamak hala büyük bir zorluktur.
Gelişmekte olan ülkelerdeki bilim insanlarına özel ödül veren Profesör María Esperanza Martínez-Romero'ya (Meksika) göre, yapay zeka bir proteinin işlevini tahmin etmek için kullanılabilir.
Genler, hücrelerin belirli işlevleri yerine getiren proteinler üretmesi için talimatlar içeren DNA parçalarıdır. Şimdi, bir gen dizisi (A, T, T, T, G, C, C, C) verildiğinde, bir bilgisayar programı, belirli substratlara bağlanabilen "küçük bir örümcek" gibi bir protein yapısı oluşturabilir.
Bilim insanları bu bilgilerden yola çıkarak, bu proteinin bitkilerden besinleri taşımanın özel bir yolu olduğunu ileri sürdüler. Bakterilerin besinleri emmesine yardımcı olan bu taşıyıcı proteinlerdir, ancak bilim insanları bunların tam olarak hangi besin maddeleri olduğunu bilmiyorlardı.
Yapay zeka, 30 yıl sonra şu sorunun cevabını buldu: Taşınan şey, alüloz adı verilen nadir bir şeker. Alüloz, insanların sindirememesi nedeniyle biliniyor. Biz insanlar hâlâ beslenmemizde geleneksel şekerlere alternatif bir şeker ararken, bitkilerin simbiyotik bakterileri beslemek için uzun zamandır alüloz kullanması ve bakterilerin de bu nadir şekeri emecek proteinler geliştirmesi ilginç.
“Yapay zekanın öngördüğü protein yapıları, tamamen yeni araştırma yönleri açıyor, bitkiler ve bakteriler arasındaki etkileşim mekanizmalarını anlamamıza yardımcı oluyor ve aynı zamanda biyolojik ve tarımsal uygulamalar için önemli bilgiler sağlıyor” diye açıklıyor Profesör María Esperanza Martínez-Romero.

Profesör María Esperanza Martínez-Romero, gelişmekte olan ülkelerdeki bilim insanlarına yönelik özel VinFuture Ödülü töreninde.
Tıp alanında, “İnsanlık için Yapay Zeka: Yeni Dönemde Yapay Zeka Etiği ve Güvenliği” panel tartışmasında, ABD, Pensilvanya Üniversitesi Doçenti César de la Fuente, yapay zekanın eski biyolojik verilerden yeni antibiyotik molekülleri bulmak için kullanılmasının, dünyada giderek ciddileşen antibiyotik direnci sorununa yeni bir umut kapısı açtığını anlattı.
Klinik genetikteki sınırlamalar
Yapay zeka araştırma ortamında umut vadediyor olsa da, BRCA1 genini keşfetme çalışmalarıyla VinFuture 2025 Özel Ödülü'nü alan Profesör Mary Claire King, yapay zekanın klinik uygulamalardaki sınırları konusunda uyarıda bulundu: Yapay zeka henüz klinik pratikte kullanılabilecek kadar güvenilir değil.
Genetik alanında uzmanlığı, kanser ve hastalıklarla ilişkili temel genleri ve mutasyonları belirlemeye odaklanıyor. Yapay zeka sistemleri, yayınlanmış ve yaygın olarak kabul görmüş vakalar üzerinde test edildiğinde, her iki tür hataya da düşüyor: Bir genin veya mutasyonun hastalığa neden olduğunu iddia etmek, ancak gerçekte bir bağlantı olmadığı halde bunu reddetmek ve deneysel kanıtlar bunu desteklerken bir bağlantıyı reddetmek.
Bu nedenle, yapay zekâ henüz teşhis ve klinik kullanım için hazır değil. Profesör King, meslektaşı Profesör David Baker'ın (Nobel Ödülü sahibi) yapay zekâyı klinik uygulamalarda değil, araştırma ortamlarında etkili bir şekilde uyguladığını vurguladı.
Bilim insanları, yapay zekanın değerini belirleyen en önemli faktörün veri kalitesi olduğunu vurguladı.
Yapay zeka, mevcut verilere dayanarak kalıpları bulup yasaları tanıdığında en iyi performansı gösterir. Temel veriler çok zayıf veya çok az olsa bile, yapay zeka yine de tahmin yürütmeye çalışırsa, hiçbir bilim insanının yapmayacağı mantıksız tahminlerde bulunabilir.
VinFuture Ödülü'ndeki bilim insanları, yapay zeka ne öngörürse öngörsün, bilim insanlarının yine de yapay zekanın öngördüklerini doğrulamaları gerektiğini söylüyor. Profesör Raphaël Mercier de, yapay zeka mevcut olsa bile bilim insanlarının yine de veri oluşturmaları gerekeceğini belirtti.
Kısacası, yapay zekanın bilime katkısı, özellikle karmaşık verilerin işlenmesi ve biyolojik yapıların keşfedilmesinde çok büyük, ancak bu teknolojinin özellikle insan sağlığına doğrudan etkisi olan uygulamalarda bilim insanlarının sıkı denetimi ve doğrulaması gerekiyor...
Kaynak: https://doanhnghiepvn.vn/cong-nghe/cac-nha-khoa-hoc-tai-vinfuture-ban-ve-vai-tro-ai-trong-nghien-cuu-khoa-hoc/20251208085801163










Yorum (0)