Rusya Bilimler Akademisi'nden Dr. Andrey Evseenko, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminde Rusya-ABD ilişkilerinin geleceğine ilişkin öngörülerde bulundu.
| Sayın Donald Trump ve Sayın Vladimir Putin'in 2018 yılında Helsinki'de (Finlandiya) düzenlenen Rusya-ABD zirvesinin ardından ortak basın toplantısı. (Kaynak: AP) |
Rusya Bilimler Akademisi'ne bağlı Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve önde gelen Amerikalı araştırmacı Dr. Andrey Evseenko, ABD'nin 47. Başkanı Donald Trump'ın görevden alınmasının ardından Rusya-ABD ilişkilerinin geleceği hakkında yorum yaptı. Trump'ın Ukrayna konusunda sert bir tutum sergilediği ve Rusya'ya karşı Başkan Joe Biden yönetiminden biraz daha yumuşak bir tutum sergilediği söyleniyor.
Çatışmanın azaltılmasındaki rolü
Uzman Evseenko, genel olarak Rusya-ABD ilişkilerinin Soğuk Savaş'tan bu yana en derin krizde olduğunu belirtti. Bu ilişkinin neredeyse dibe vurduğu ve diplomatik ilişkilerin kesilmesi aşamasına gelindiği söylenebilir. Evseenko bu ihtimalin zor olduğunu ancak ihtimal dışı olmadığını belirtti.
Dr. Evseenko'ya göre Rusya, özellikle Trump'ın seçilmesiyle birlikte Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması'nın (START 3) uzatılma olasılığının ortadan kalkmasının muhtemel olduğunu her zaman çok iyi anlamıştı. Bu, Rusya-ABD veya Rusya-Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ilişkilerinde bir gerginliği azaltma mekanizması olmadığı için dünyanın hâlâ bir silahlanma yarışının eşiğinde olduğu anlamına geliyor.
İki ülke arasındaki ilişkilerde özellikle hassas bir konu olan ve Trump'ın "24 saat içinde savaşı bitir" açıklaması nedeniyle hararetle tartışılan Ukrayna'daki çatışmaya gelince, uzman Evseenko, Trump'ın yardımcısı JDVance tarafından açıklanan silahsızlandırılmış bölge kurma ve Ukrayna'nın tarafsızlık taahhüdünü garanti altına alma planının pratikte hiçbir anlamı olmadığını belirtti. Çünkü bu plan hem Ukrayna hem de Rusya'nın çıkarlarına uygun değil. Bu nedenle Rusya, ABD'nin arabuluculuk yapması veya Rusya'yı desteklemek için başka adımlar atması ihtimalini beklemiyor.
Bu uzmana göre, ABD'nin Ukrayna'ya desteğinin, mevcut başkanın dönemine kıyasla yalnızca miktar, kategori ve süre açısından farklı olması muhtemel, ancak yardımın tamamen kesilmesi söz konusu değil. Bunun nedeni, yalnızca her bir ABD başkanının görüşlerine değil, aynı zamanda ülkenin askeri-endüstriyel kompleksinin çıkarlarına da bağlı.
Rusya konusunda ise Sayın Evseenko, bir önceki Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush'un döneminin Sayın Trump döneminde de aynı olacağını belirtti.
Dr. Eveseenko, Trump döneminde savaşların olmadığının söylenebileceğini, ancak yaşanan çatışmaların bugüne kadar sona ermediğini kabul etti. Bu nedenle Dr. Evseenko, Beyaz Saray'ın yeni başkanının çatışmaları yatıştırmadaki rolünü şahsen abartmıyor.
Uzman Eveseenko, Avrupa'ya gelince, ABD'nin seçilmiş başkanının ticaret politikası ve Çin ile ilişkiler konusunda sert bir üslup kullanmaya devam edeceğini düşünüyor.
Ancak şimdi, Trump'ın önceki başkanlığından farklı olarak, Avrupa, Trump'ın "NATO karşıtı" söylemini veya ABD ile NATO arasındaki "boşanmayı" engelleyecek ve durduracak. Avrupa, Trump'ın ne istediğini anlıyor ve buna yanıt vermeye hazır. ABD, Avrupa'nın savunma bütçesini artırmasını istiyor ve artırdı.
Ayrıca NATO'nun artık Kuzey Avrupa'da yeni üyeleri var. Bu nedenle uzman Evseenko, Avrupa'nın ABD'nin çatışmaları yatıştırmak yerine gerginliği tırmandırdığı bir yer olmaya devam edeceğine inanıyor.
Rusya-ABD ilişkilerindeki engeller
Dr. Evseenko'ya göre, gelecekte Amerika Birleşik Devletleri'nin "bir numaralı rakibi" Rusya değil, Çin olacak. Evseenko, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında yeni bir ticaret savaşı sarmalının ve Amerika'nın Avrupalı müttefiklerine Çin ile ticaret ve özellikle teknoloji ilişkilerini durdurmaları için baskı yapmanın yeni bir sarmalının yaşanacağını belirtti. Yaptırımlar, Bay Trump'ın Çin, Rusya ve İran ile olan dış politikasında hâlâ en popüler araç.
Uzman Evseenko, ABD'nin Rusya'ya yönelik gelecekteki politikası hakkında kesin bir tahminde bulunmanın gerekli olmadığına inanıyor. Demokrat aday Kamala Harris seçimi kazanırsa, Rusya ile ABD arasında saldırı silahlarının kontrolü ve stratejik güvenlik garantileri konusunda diyalog devam edecek, ancak Cumhuriyetçi Bay Trump ile hiçbir diyalog olmayacak.
Çünkü Demokrat Parti'de hâlâ silahlanma yarışına, nükleer silahların geliştirilmesine karşı çıkan sesler var, hâlâ diyalog isteyen insanlar var, Cumhuriyetçi Parti'de ise Bay Marshall Billingslea (Bay Trump'ın ilk döneminde Silahların Kontrolü için Özel Başkanlık Temsilcisi) gibi sesler var.
Elbette, yaklaşan Trump yönetiminde NATO ilişkileri, Avrupa'daki güvenliğin sağlanması ve Rusya'nın kontrol altına alınması konusunda Avrupalı müttefiklere daha fazla sorumluluk yükleyen bir şekilde gözden geçirilecek.
ABD ve Kanada Enstitüsü Müdür Yardımcısı, yaptırımlar konusunda, ABD'nin zarar gördüğü bölgeler dışında yakın zamanda herhangi bir gevşeme beklemiyor. Örneğin, ABD, Rus alüminyumuna uyguladığı yaptırımları, bu yasaktan ABD'li işletmeler zarar gördüğünde geri çekmişti.
Rus uzmanlar, ABD Başkanı için önümüzdeki iki yılda iç gündemin en önemli öncelik olacağını vurguluyor.
Uzman Evseenko, Rusya-ABD ilişkilerindeki engellerin genel olarak Ukrayna'daki çatışmadan değil, birbirlerinin içişlerine müdahale suçlamasıyla ilgili temel güven eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyor.
Evseenko, ABD'nin yeni başkanı kim olursa olsun, güven olmadan diyalog olamayacağını, çünkü bunun hâlâ bu iki güç arasındaki ilişkinin bir özelliği olduğunu söyledi.
[reklam_2]
Kaynak: https://baoquocte.vn/chuyen-gia-nga-ly-giai-vi-sao-moscow-khong-man-ma-voi-chien-thang-cua-ong-trump-292875.html






Yorum (0)