İstatistiklere göre, 2024'teki süper tayfun Yagi, ekonomide 3,3 milyar ABD dolarına varan büyük bir "yara" bıraktı. Ancak 2025, Kasım ayı itibarıyla 12 fırtına ve tropikal depresyonla (genellikle Bualoi, Matmo ve en son Kalmaegi) öngörülemeyen iklim dalgalanmalarına tanık olmaya devam ediyor.
RMIT Vietnam Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi ve Lojistik Bölümü öğretim görevlisi Dr. Scott McDonald, Vietnam'daki sel riski haritasının kökten değiştiğini söyledi. Ekonomik açıdan bakıldığında, doğal afetler artık rastgele olaylar değil, işletmelerin ve ulusal altyapının sürekliliğini doğrudan tehdit eden sistemik bir risktir.
Ekim 2025 sonunda Hoi An'daki turistlerin, hidroelektrik barajının sel sularını boşaltması nedeniyle acilen tahliye edilmek zorunda kalması veya 2016 yılında Ha Tinh'te yaşanan ani sel baskını, işletme sürecinde büyük bir boşluğu gözler önüne seriyor. "Sel baskını" süreci aşağı havzada bir takıntı haline geldiğinde, sadece insanların hayatlarına zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda özellikle turizm ve tarım olmak üzere yerel ekonomik faaliyetleri de felç ediyor.

Ekim ayının sonunda yaşanan tarihi sel felaketinde Hoi An sular altında kaldı (Fotoğraf: DT).
Uzmanlara göre, kayıpları azaltmak için Vietnam'ın sürdürülebilir kalkınma (ESG) ruhuna uygun olarak yatırımlarını iyileştirmeden önlemeye kaydırması gerekiyor.
Öncelikle, teknoloji açısından, yapay zekanın (YZ) erken uyarı sistemlerinde kullanımı stratejik bir yatırımdır. Bu sistemler, gerçek zamanlı verileri entegre ederek, işletmelerin ve yerel yönetimlerin yedek planlarını etkinleştirmelerine, malları, insanları ve tedarik zinciri altyapısını korumalarına yardımcı olmak için "altın zaman" olan 48-72 saat öncesinden uyarılar sağlamaya yardımcı olur.
İkincisi, rezervuar operasyonlarının yürütülme şeklinin değiştirilmesi gerekiyor. Yetkililerin, bir olaydan sonra suyu serbest bırakmak yerine, meteorolojik tahminlere dayalı proaktif bir su yönetimi stratejisi benimsemeleri gerekiyor. Bu, doğru veri entegrasyonu ve daha esnek karar alma mekanizmaları gerektiriyor.
Ayrıca, setler ve rezervuarlar gibi mühendislik çözümlerinin "doğal altyapı" ile desteklenmesi gerekiyor. Çevre uzmanı Brad Jessup'a (Melbourne Üniversitesi) atıfta bulunan Dr. McDonald, havza ormanlarını ve sulak alanları restore etmenin, salt teknik önlemlerden çok daha etkili bir şekilde sel akışlarını emmeye ve yavaşlatmaya yardımcı olan uzun vadeli bir ekonomik ve ekolojik yatırım olduğunu vurguladı.
Vietnam, dünyada sel riskinin en yüksek olduğu ülkeler arasında yer alıyor, dolayısıyla afetlere dayanıklılık ulusal rekabet gücünün önemli bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir.
Dr. McDonald, birleşik koordinasyon yetkisine sahip, “şef” rolünde bir Ulusal Sel Riski Yönetim Kurumu kurulmasını, arazi kullanım planlamasının sıkılaştırılmasını, yüksek riskli bölgelerde konut gelişiminin yasaklanmasını ve iklim uyum programları için uluslararası fonların harekete geçirilmesini önerdi.
Giderek daha sık görülen iklim aşırılıklarının yaşandığı bir ortamda, gecikmeler yalnızca paraya değil, aynı zamanda can ve kalkınma fırsatlarına da mal olacaktır. Vietnam'ın, önümüzdeki on yılda ekonomiyi koruyacak bir "kalkan" oluşturmak için modern teknolojiyi doğa temelli çözümlerle birleştiren proaktif bir stratejiye ihtiyacı var.
Kaynak: https://dantri.com.vn/kinh-doanh/chuyen-gia-quoc-te-viet-nam-can-chien-luoc-phong-ngua-thien-tai-kieu-moi-20251128091716173.htm






Yorum (0)