Cunha, Simeone'nin 'laneti'nden kurtuldu

Matheus Cunha Wolves'ta iyi oynuyor.

Futbol dünyasında başarı hikayeleri her zaman bir takımın amansız çabalarının sonucu değildir. Bazen, takımdan ayrılıp yeni bir fırsat aramak, bir oyuncunun kariyerinde kritik bir dönüm noktası olabilir.

Brezilya futbolunun en umut vadeden forvetlerinden Matheus Cunha, bu hikayenin en iyi örneği. Atletico Madrid'de Diego Simeone yönetiminde başarılı olamayınca Cunha, takımdan ayrılmaya karar verdi ve şimdi Wolverhampton'ın Premier Lig'deki en parlak yıldızlarından biri haline geldi.

Atletico Madrid'de yolculuk - umut ve hayal kırıklığı

Cunha, teknik direktör Diego Simeone'nin taktik sisteminin önemli bir parçası olma beklentisiyle 2021 yazında Atletico Madrid'e katıldı. Yaklaşık 30 milyon avroluk bir bonservis bedeliyle, eski forvetlerin yerini alması ve takımın hücum oyun tarzına katkıda bulunması bekleniyordu. İlk sezonunda (2021/22), Cunha olumlu sinyaller vererek 37 maçta 7 gol ve 4 asist kaydetti. Umut vadeden bir başlangıçtı, ancak sonrasında beklenen olmadı.

Cunha, Atletico Madrid'deki ikinci sezonunda istikrarlı bir performans sergileyemedi. 17 maçta sadece 2 gol atabildi. Bu durum, Brezilyalı forvetin kariyerini etkilemekle kalmadı, aynı zamanda teknik direktör Simeone'yi başka seçenekler aramaya zorladı.

Matheus Cunha, Brezilya'nın Arjantin'e karşı oynadığı maçta gol attı.

Bazı önemli anlara rağmen Cunha, istikrar ve sıkı taktikler talep eden Simeone'nin güvenini kazanamadı. Bu dönemde João Félix, Felipe ve Lodi gibi birçok oyuncunun takımdan ayrılması, Atletico soyunma odasında istikrarsızlığa yol açtı.

Uzun süredir takımda kendine yer bulamayan Cunha, Atletico Madrid'den ayrılmaya karar verdi. Bu karar, Cunha'nın başka bir takımda fırsat aramasının her iki taraf için de daha faydalı olacağını anlayan teknik direktör Simeone tarafından onaylandı.

Wolverhampton'da dönüm noktası

Atletico Madrid'den ayrıldıktan sonra Cunha, 2022 yazında Wolverhampton'a transfer oldu ve kısa sürede kendini kanıtladı. Burada muhteşem bir dönüşüm yaşadı.

Cunha, 2024/25 sezonunda takımı adına 15 gol attı; bunların 13'ü Premier Lig'de, 2'si FA Kupası'ndaydı. Golcülüğünün yanı sıra 4 asiste de imza atan Cunha, oyun stilinde ve takım arkadaşlarıyla koordinasyon becerisinde kayda değer bir ilerleme kaydettiğini açıkça gösterdi.

Değişim sadece yeni bir kulübe geçiş değil, aynı zamanda oyun tarzında da bir değişiklik. Cunha sadece saf bir forvet değil, aynı zamanda takımının oyununa derinlemesine dahil oluyor, orta sahaya inip hücumu desteklemek için sola geçiyor. Sahayı kontrol etme yeteneği ve gol fırsatları bulma konusundaki azmi, Brezilyalıyı bu sezon Premier Lig'in en etkileyici oyuncularından biri haline getirdi.

Mart 2025 itibarıyla Cunha'nın piyasa değeri 55 milyon avroya yükseldi; bu, bir zamanlar Atletico'da geride bırakılmış bir oyuncu için etkileyici bir rakam. Bu, Cunha'nın olağanüstü gelişimini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda Atletico ile kendini ifade etme özgürlüğüne sahip olduğu Wolverhampton arasındaki ortamın farkını da yansıtıyor.

Matheus Cunha, Atletico'dan ayrıldığından beri gelişiyor.

Cunha, Simeone'den ayrıldıktan sonra bir başarı öyküsüne imza atsa da, Atletico'dan ayrılan tüm oyuncular iyi bir performans sergileyemedi. Bunlardan biri de, 2019'da kulüp rekoru olan 127 milyon avro bonservis bedeliyle Atletico'ya transfer olan Joao Felix.

Felix, büyük beklentilerin ardından Simeone yönetiminde parlamayı başaramadı. 131 maçta forma giyip sadece 33 gol ve 16 asist üreten Felix'in Atletico Madrid kariyeri, özellikle Chelsea, Barcelona veya Milan gibi diğer kulüplerde kendini kanıtlayamaması nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı.

Felix, bir oyuncunun en iyi koşullarda bile başarısız olabileceğinin kanıtı. Atletico'da parlayan bir yıldız olması beklenen Felix, Simeone'nin katı taktiksel anlayışında kendine yer bulamadı.

Felix'in yeteneği inkar edilemezdi, ancak Simeone'nin tarzına uyum sağlayamaması, tam potansiyeline ulaşmasını engelledi. Portekizli yıldızın kiralanması ve ardından Chelsea'ye satılması, umut vadeden ancak başarısız bir transfer programının sonu oldu.

Cunha'nın hikayesi, Antoine Griezmann, Filipe Luis veya Diego Costa gibi diğer vakalara da ışık tutuyor. Bu oyuncuların hepsinin ayrılmak için zamanı vardı, ancak daha sonra Atletico'ya geri döndüler ve zirve formlarına geri döndüler.

Özellikle Griezmann, Simeone'ye döndüğünden beri dünyanın en iyi oyuncularından biri olarak kendini kanıtladı. Barselona'da zaman zaman zorlansa da, Atletico'ya dönüşüyle toparlandı ve formunu buldu.

Ayrıca, bir zamanlar takımın temel taşlarından biri olan Saul Niguez, Chelsea'de kiralık olarak forma giydiği dönemde ve şimdi de Sevilla'da formunu koruyamadı. Arda Turan veya Alvaro Morata gibi oyuncular ise takımdan ayrıldıktan sonra kendilerini bir daha bulamadılar ve şimdi başka liglerde oynuyorlar.

Matheus Cunha'nın hikayesi, bazen ayrılmanın doğru bir kariyer hamlesi olabileceğinin kanıtıdır. Atletico Madrid'de başarısız olduktan sonra Cunha, yeteneklerini geliştirme özgürlüğüne kavuştuğu Wolverhampton'da kendini buldu.

Premier Lig'de belirgin bir yükseliş yakalayan Cunha, hem "Simeone laneti"nden kurtuldu hem de adını Avrupa'nın yükselen yıldızları listesine yazdırdı.

Kaynak: https://znews.vn/cunha-thoat-khoi-loi-nguyen-simeone-post1541234.html