Bu rolde beklenen iş yükü nedir?
Bu soru ilk bakışta önemsiz görünebilir, ancak Japon veya Vietnamlı işverenler için bir uyarı işareti olabilir, çünkü işe karşı hevesli görünmek yerine, yapabileceğiniz en az şeyi anlamaya çalışıyorsunuz. İşverenler, ne kadar yapabilecekleri konusunda endişeli görünen adaylar değil, katkıda bulunmaya istekli, motive ve proaktif adaylar arıyor.
Bu soruyu sormanın daha iyi bir yolu şudur: "Bu rolde tipik bir günün veya haftanın nasıl geçtiğini bana anlatabilir misin?" Bu şekilde, sorumluluktan kaçmaya çalıştığınız yanılgısını ortadan kaldırırken ilginizi göstermiş olursunuz.
"İstediğim zaman evden çalışabilir miyim?"
Bu soruyu doğrudan sormak, rahatlığa sorumluluktan daha fazla önem verdiğiniz izlenimini verebilir. Özellikle şirket uzaktan çalışma politikasını açıkça belirtmemişse, biraz yüzeysel ve düşüncesiz görünebilir.
Bunun yerine, "Esnek bir çalışma programınız var mı yoksa uzaktan mı çalışıyorsunuz?" veya "Bu pozisyonun çalışma programı sabit mi yoksa esnek mi?" diye nazikçe sorabilirsiniz. Bu, sormanın profesyonel bir yoludur ve yalnızca kişisel çıkarlarınızı değil, işletmenin nasıl işlediğini de önemsediğinizi gösterir.
"Buradaki yönetici internette insanların söylediği kadar kötü mü?"
Bu, bir mülakat ortamında kesinlikle iyi bir fikir değildir. Olumsuz yorumlar görmüş olsanız bile, bunlara doğrudan değinmek olumsuz, yargılayıcı veya saygısızca algılanabilir. Ayrıca, işe alım yöneticisini de zor durumda bırakır.
Çalışma ortamı veya yönetim tarzıyla gerçekten ilgileniyorsanız, "Ekipteki çalışanları nasıl yönettiğiniz ve desteklediğiniz hakkında daha fazla bilgi paylaşabilir misiniz?" gibi daha nazik bir şekilde sorabilirsiniz. Bu, sormanın nazik bir yoludur ve ihtiyacınız olan bilgileri edinmenize yardımcı olacaktır.
"Terfi etmeme ne kadar kaldı?"
İlerlemek istemek harika olsa da, çok erken başvurmak sabırsız görünmenize veya mevcut pozisyonunuza gerçekten bağlı olmadığınızı düşünmenize neden olabilir. İşverenler, sadece bir sonraki iş unvanına aceleyle koşmak yerine, şirket içinde doğal olarak katkıda bulunmaya ve gelişmeye hazır olduğunuzu görmek ister.
Bu konuya yaklaşmanın daha iyi bir yolu, "Bu rolde kariyer gelişimi genellikle nasıl görünür?" diye sormaktır. Bu, hala yükselmekle ilgilendiğinizi gösterir, ancak daha incelikli ve gerçekçi bir şekilde.
"Ofis nasıl görünüyor?"
Bu soru, bir mülakat sırasında havayı yumuşatmanın bir yolu gibi görünse de, aslında mülakatı yapan kişinin sizin işten veya şirket içinde yükselme fırsatından çok ofis ortamıyla ilgilendiğinizi düşünmesine neden olabilir. Üstelik, henüz size bir iş teklifi bile yapılmamışken bunu söylemek için henüz çok erken.
Ofis hakkında doğrudan soru sormak yerine, "Çalışma ortamı veya şirket kültürü hakkında daha fazla bilgi paylaşabilir misiniz?" gibi daha nazik ve incelikli bir şekilde sorabilirsiniz. Bu hem ilginizi gösterir hem de fiziksel alandan daha önemli şeylere odaklandığınızı gösterir.
"Bu şirkette neyi sevmiyorsunuz?"
Çalışma ortamının dürüst bir resmini elde etmek istemeniz gayet normaldir, ancak soruyu bu şekilde sormak sanki dram yaratıyormuşsunuz veya katılmamak için bahane arıyormuşsunuz gibi görünebilir.
Potansiyel zorlukları öğrenmenin daha profesyonel bir yolu, "Ekibin şu anda karşılaştığı zorluklar nelerdir?" veya "Buraya yeni başlayan birinin ne gibi zorluklarla karşılaşabileceğini düşünüyorsunuz?" gibi sorular sormaktır. Bu tür sorular, işe alım yöneticisini rahatsız veya sindirmiş hissettirmeden olgunluğunuzu ve gerçek ilginizi gösterir.
Mülakat sadece size soru sorulduğu bir zaman değil, aynı zamanda işverene soru sormanız için de bir fırsattır. Kendi sorularınızla teknik olarak hazırlıklı olmanız ve bunların yerinde olduğundan emin olmanız, yalnızca işe gerçekten ilgi duyduğunuzu değil, aynı zamanda zeki ve proaktif olduğunuzu da gösterir. Bu, puan kazanmanıza ve işe alınma şansınızı artırmanıza yardımcı olacaktır. Bol şans!
AT
Kaynak: https://baolongan.vn/dat-cau-hoi-cho-nha-tuyen-dung-6-dieu-nen-tranh-a198404.html
Yorum (0)