Kök hücre araştırmaları sayesinde tıp, uzun zamandır tıbbın kafasını karıştıran hastalıklara tedavi üretmeye bir adım daha yaklaşıyor.
Kök hücre teknolojisinin potansiyelinden yararlanmak için harika bir alan
Kök hücre araştırmaları sayesinde tıp, uzun zamandır tıbbın kafasını karıştıran hastalıklara tedavi üretmeye bir adım daha yaklaşıyor.
Vücutta kendini yenileyebilme ve birçok farklı hücre tipine dönüşebilme yeteneğine sahip kök hücreler, çığır açan tedaviler sunma potansiyeline sahiptir. Kök hücre teknolojisi üzerine temel araştırmalar, klinik uygulamaların geliştirilmesinin temelini oluşturmaktadır.
Kaliforniya Rejeneratif Tıp Enstitüsü'ne (CIRM) göre, kök hücre teknolojisi şu anda tedavisi olmayan birçok hastalık için standart tedavi haline gelecek. Kemik iliğinde bulunan ve hematopoietik kök hücreler olarak bilinen bu hücreler, kan ve bağışıklık sistemini yenilemek için gereken tüm hücreleri üretme yeteneğine sahiptir.
Araştırma ortamında kök hücreler, laboratuvardaki test tüpleri veya petri kaplarındaki özel solüsyonlarda yaşayabilir ve büyüyebilir. Kök hücrelerin kemik hücreleri, kalp kası hücreleri, sinir hücreleri vb. gibi özelleşmiş hücrelere farklılaşma süreci üzerine yapılan araştırmalar, bilim insanlarının ilgili hastalıklı dokuların oluşum ve gelişim mekanizmalarını daha iyi anlamalarına yardımcı olur.
Günümüzde kök hücre uygulamalarının faydaları birçok bilimsel çalışmayla kanıtlanmıştır. Yiping Fan ve ark. (2023) tarafından yapılan yakın tarihli bir çalışma, kök hücrelerin Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkları tedavi etmek için klinik çalışmalarda kullanıldığını göstermiştir.
Ulusal Sağlık Bilimleri Enstitüsü'ne (NIHS) göre, bazı kök hücre türleri ilaçların güvenliğini ve kalitesini test etmek için kullanılıyor. Araştırmacılar, insanlar üzerinde klinik deneyler yapmadan önce ilaçların doğal özelliklerini analiz eden in vitro hastalık modelleri oluşturmak için kök hücreleri kullanıyor. Tıbbi tesisler, kök hücreleri özelleşmiş hücrelere programlayarak kardiyovasküler, kanser ve nörodejeneratif hastalıklar gibi hastalıkları simüle ederek yeni ilaçların etkinliğini daha doğru bir şekilde değerlendirmeye yardımcı oluyor.
Embriyonik kök hücrelere gelince, bu kök hücre türünün tedavide kullanımı hala tartışmalıdır. Kirstin ve Daniel'in (2020) Journal of Regenerative Medicine dergisinde yayınlanan araştırma sonuçları, Avusturya, Almanya, İtalya, Rusya ve Türkiye gibi bazı ülkelerin embriyonik kök hücrelerinin tıbbi araştırmalarda kullanılmasına hala izin vermediğini belirtmektedir. Aksine, bazı ülkeler insan embriyonik kök hücrelerinin araştırma ve tedavisini sınırlı standartlar çerçevesinde kabul etmektedir. Örneğin, ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH), araştırmalarda kullanılan insan embriyonik kök hücreleri hakkında yönergeler yayınlamış ve embriyonik kök hücre bağışını önermektedir.
Japonya'da Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı (MHLW), Mart 2019'dan itibaren indüklenmiş pluripotent kök hücreler (iPSC'ler) ile kornea hastalıklarının tedavisine yönelik klinik çalışmaları onayladı. Temmuz 2019'da, Osaka Üniversitesi'ndeki (Japonya) bir araştırma ekibi, pluripotent kök hücre teknolojisini kornea hastalığı olan 40 yaşında bir kadın hastayı başarıyla tedavi etmek için resmi olarak uyguladı.
iPSC'lerden oluşturulan kornea dokusu naklinin başarılı klinik deneyi, kök hücre teknolojisinin göz hastalıklarının tedavisindeki potansiyelini göstermiştir. Kök hücre teknolojisinin potansiyel uygulamaları göz önüne alındığında, bu pazar gelecekte gelişmeye çok açık olacaktır.
[reklam_2]
Kaynak: https://baodautu.vn/du-dia-lon-trong-khai-thac-tiem-nang-cua-cong-nghe-te-bao-goc-d245053.html






Yorum (0)