İyi haber şu ki, tıbbi web sitesi News Medical'a göre yeni araştırmalar mangoların kolorektal kanserle savaşma yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor.
Bilimsel dergi Scientific Reports'ta yakın zamanda yayınlanan bir araştırma, mangolarda bulunan doğal bir bileşik olan Mangiferin (MF) ile tedavinin kolon adenomları ve adenokarsinomlarının boyutunu ve şiddetini azalttığını ve ayrıca kolondaki anormal polip sayısını da azalttığını buldu.
Kolorektal kanser dünyada en sık görülen üçüncü kanser türüdür.
Ürdün Amman El-Ahliye Üniversitesi, Malezya Malaya Üniversitesi, Suudi Arabistan Cidde Üniversitesi ve Umm Al-Qura Üniversitesi, Erbil Politeknik Üniversitesi ve Irak Cihan-Erbil Üniversitesi'nden bilim insanlarının ortaklaşa yürüttüğü uluslararası bir çalışmada, kanser oluşturulmuş farelerde kolon ve rektum mukozasındaki anormal tümörler üzerinde mangodaki MF'nin kanser karşıtı etkileri değerlendirildi.
Displaziler kolorektal poliplerden önce oluşur ve kolonda kansere yol açabilen en erken değişikliklerden biridir.
Toplam 15 fareye kanserojen azoksimetan (AOM) enjekte edilerek kanser gelişimi sağlandı. Araştırmacılar, AOM enjeksiyonundan sonra tüm farelerde, özellikle bağırsak lenf düğümlerinde önemli viseral metastazlara sahip çok sayıda kolon adenomu ve adenokarsinom geliştiğini gözlemlediler.
Bu fareler 3 gruba ayrıldı: Grup 1 kontrol, grup 2 düşük doz MF, grup 3 ise yüksek doz MF aldı.
Mangoda bulunan MF'nin kolon kanserini önleme özelliği vardır.
Sonuçlar, MF tedavisinin kolon adenomları ve adenokarsinomlarının boyutunu ve şiddetini azalttığını göstermiştir. Ayrıca, MF ile tedavi edilen farelerin kolonunda kontrol grubuna göre daha az sayıda anormal tümör tespit edilmiştir. News Medical'a göre, hem düşük hem de yüksek doz MF'nin güvenli olduğu ve herhangi bir yan etkisinin olmadığı dikkat çekicidir.
Araştırmacılar şu sonuca vardı: MF, kolorektal kanser tedavisinde alternatif bir müdahale olarak kullanılabilir.
Çeşitli çalışmalarda MF'nin antioksidan, antifungal, analjezik, antibakteriyel, antidiyabetik, antiinflamatuar ve kardiyoprotektif özellikleri de belgelenmiştir.
[reklam_2]
Kaynak bağlantısı






Yorum (0)